Devletin tüm kurumlarına sızan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yıllar boyunca ortaya koyduğu kumpaslarla askeri yargıyı da denetimi altına almayı başarmıştı. 2013 yılında askeri teamüllere aykırı bir şekilde Şırnak'ta bir askeri mahkeme kurulmasını sağlayan örgüt, bu mahkemeyi kendine engel olarak gördüğü askeri hakim ve savcıları tasfiye etmekte kullandı. 2013'te, geçtiğimiz gün helikopter kazasında şehit olan Tümgeneral Aydoğan Aydın'ın komutanlığını yaptığı Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümeni'nde kurdurulan mahkemenin hikayesini o dönem Jandarma Genel Konutanlığı Adli Müşavirliği'nde görev yapan Hakan Kesgin sivil savcıya anlattı.
BİR GÜN BİR YAZI GELDİ...
'Tanık' sıfatıyla ifade veren Kesgin, "2013 yılı Şubat-Nisan ayları arasında Milli Savunma Bakanlığı Askeri Adalet İşleri Başkanlığı'ndan gelen bir yazı ile; Şırnak’ta 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı nezdinde bir askeri mahkeme kurulacağı, bu nedenle birkaç ay içinde mahkeme, savcılık binası ve askeri cezaevi binası gibi hazırlıkların tamamlanarak sonucun bildirilmesi istenildi. Yazıyı o dönemde görev yapan (Jandarma) Adli Müşaviri Hakim Albay Gazi Koçer ile birlikte değerlendirdik ve gelinen aşama itibariyle Şırnak’ta jandarma olarak askeri mahkemeye ihtiyaç olmadığını, kaldı ki o yıl itibariyle jandarmanın sınır görevini Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na devrettiğini, bu birlikte askeri mahkeme kurmanın gereksiz bir maliyet oluşturacağı şeklinde bir teklif yazısı yazıp bakanlığa ve Genelkurmay Başkanlığı'na Jandarma Genel Komutanı'nın imzasıyla gönderilmesine karar verdik" dedi.
GENEL KOMUTAN AŞILDI
Adli Müşavirliğin koordinesiyle yazıyı o dönemki Jandarma Genel Komutanı Bekir Kalyoncu'ya arz ettiklerini anlatan Kesgin, Kalyoncu'nun da bu mahkemenin gereksiz olduğunu söyleyip yazıyı imzaladığını anlattı. Ancak o dönemde cezaeviyle ilgilenen Milli Savunma Bakanlığı Askeri Adalet İşleri Başkanlığı Mütalaa, Yetki ve Askeri Ceza/Tutukevi Şube Müdürlüğü'nün bu mahkemenin kurulması işlemlerini takip ettiğini ve bu yazıya rağmen 'kısa zamanda hazırlıkların tamamlanarak sonucun bildirilmesini' isteyen bir yazı gönderdiğini aktaran Kesgin şunları söyledi:
JET HIZIYLA ASKERİ KURUM
"Bunun üzerine, gelen emri hazırlıkların yapılması için ilgili birliklere ve başkanlıklara gönderdik. Ardından askeri mahkeme ve savcılık kadrolarının belirlenerek bildirilmesi istenildi. Sürenin kısıtlı olması nedeniyle Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı kadrosuna benzer bir liste hazırlanarak gönderildi. O dönemde hazırlanan kadro listesinde kıdemli hakim ve kıdemli savcı kadroları 'hakim yarbay' olarak gözüküyordu. Bir süre sonra askeri hakim atamalarını yapan atama subayı (Hamza veya Devrim Yüzbaşı) telefonla beni arayarak neden kadroları düşük rütbede tuttuğumuzu, kadrolara neden 'albay' yazmadığımızı sordu."
VAN'A YARBAY ŞIRNAK'A ALBAY
"Şırnak’taki birliğin, Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı'nın bir ast birliği olduğunu, 'iş yükü çok daha fazla olan üst komutanlığın kadrosunun yarbay iken, yeni kurulmuş ve işi daha az olacak bir ast birliğin kadrosunun albay olmasının mantıksız olacağını' söyledim. Bunun üzerine 'tamam bakarız' dedikten sonra telefonu kapattı. Telefonla görüştüğüm bu atama subayının Hamza veya Devrim Yüzbaşıdan hangisi olduğunu hatırlamıyorum ama her ikisi de FETÖ/PDY terör örgütü üyeliği nedeniyle meslekten çıkarıldı."
EMEKLİYE ZORLANDILAR
"Atama dönemi geldiğinde Kara Kuvvetleri kadrosu bu kadroları kendiliğinden 'albay' rütbesine çıkardı. Atadıkları isimler İzmir Askeri Casusluk kumpas davasında fişlenerek mağdur edilmiş askeri hakimlerdi. Bir kısmı bu atama sonrasında emekliye ayrıldı. Bu şekilde Şırnak’taki askeri mahkemenin emekli olmaya zorlama aracı olarak kullanıldığı ortaya çıktı."
15 Temmuz’unsıkıyönetim merkezi
FETÖ, kendine rakip olarak gördüğü askeri hakim ve savcıları sürgün etmek için Şırnak’a mahkeme kurdu. Yıldırmak ve emekli olmaya zorlamak istediği kişileri buraya atayan örgüt, zoraki mahkeme binasını darbe sonrası da kullanacaktı. 15 Temmuz gecesi darbecilerden ele geçirilen atama belgelerine göre, 23. Jandarma Sınır Tümeni’ndeki askeri mahkemenin sözde ‘sıkıyönetim mahkemesi’ olarak tasarlandığı ortaya çıktı. Eğer darbe başarılı olsaydı bu mahkeme FETÖ’nün tutuklama, tasfiye, hatta idam aparatlarından biri olacaktı.