FETÖ hainlik servis ediyor

Prof. Dr. Özcan Güngör, devletin 4 yıldır “matruşka bir hücre yapılanmasıyla” mücadele ettiğini söyledi. Güngör, yabancı devlet ve istihbarat örgütlerince aranıp da bulunmayacak bir “hainlik hizmeti servis ediyorlar” dedi.

Yasemin Asan
Özcan Güngör

AND-CENTER Başkanı ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Özcan Güngör, 15 Temmuz darbe girişiminden sonraki süreçte FETÖ ile mücadelede gelinen noktayı değerlendirdi. Tarihimizin hiçbir döneminde böyle derinlikli ve sonuçları da yaygın bir olayla karşılaşılmadığını belirten Güngör, şöyle konuştu: “Devlet, 15 Temmuz sonrası çok hızlı bir şekilde organize olarak seri adımlar attı. Bu hem yargı, hem askeri, hem siyasi ve hem de güvenlik anlamında hızlı bir reorganizasyon örneği olarak tarihe başarıyla geçti. Doğrusu devletin bütün ünitelerinin felç edilmeye çalışıldığı bir dönemde Sayın Cumhurbaşkanı’mızın müthiş dirayet, azim ve cesareti bu mücadeleyi başarılı kılan en önemli amildir. Devletin bu atik ve net tavırlarında çok büyük oranda isabet ettiği, boşalan yerlere gelen kişilerin oluşan boşlukları giderdiği ve hatta bütün alanlarda seri yükselmeler yaptığı bu süreç, Türk devlet aklının işlemesi yönüyle de tarihte müstesna bir yer edinmiştir. Devletin başından beri mücadele ettiği yapı normal bir örgüt, grup veya STK değil. Hayatlarının birinci önceliği isimlerinden başlamak üzere, evlilikleri, ticari ilişkileri, dindarlıkları, siyasi anlayışları ve hatta aileleri bile çift karakterli takiyye temelli kişilerden oluşmuş matruşka bir hücre yapılanmasıyla mücadele ediliyor.”

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2020/07/17/03/00/resized_0db23-49c1183adarbeci_generalin_15_temmuz_saskinligi_halk_bizden_daha_organizeydi_h297556_9ae87.jpg

MİLLETİN MAYASI SAĞLAM

Dini temsil etmek maksadıyla bilhassa nevzuhur hareketlerin toplumsal imtihanlardan geçirilmesi gerektiğinin anlaşıldığını vurgulayan Güngör, “Müslümanların biriktirdiği manevi sermayenin başta masum görünen bir hareketçe hoyratça ve haince harcandığı müşahade edildi. İktidarı ele geçirmek maksadıyla sözde dini bir yapının her türlü kirli ittifaka evrilebildiği tecrübe edildi. Amacı dünyada olan bir dini yapı için kutsal, değerli ve kıymetli olanın grup narsizmi içinde sadece kendi grupları söz konusu olduğunda geçerli olduğu görüldü. İnsanların sözde dini kaynaklı bir harekete tam itaatle bağlandığında nasıl mankurtlaştırılacağı anlaşıldı. Yaklaşık yüz yıl sonra bu milletin ruhunun ve mayasının Akif’in “Asım’ın nesli…diyordum ya…nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek. Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar… O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar, Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor” dediği ifadelerine benzer şekilde sapa sağlam olduğu görüldü. Dinin sahih ve doğru kanallardan öğretilmeyip baskılandığı durumlarda nasıl ikiyüzlü ve ihanet bile üretecek etkili bir araca dönüştürüldüğü tecrübe edildi” diye konuştu.

FETÖ DEVASA SUÇ ŞEBEKESİ

Güngör, “Bu pınarın serçeşmesi Hz. Muhammed olmakla birlikte bu damarı besleyen pek çok onun izinden giden, onun duasına mazhar olmuş milletimizin evlatları olduğunu Türkiye bir kez daha o gece gördü. FETÖ bu çeşmeden kan akıtmaya çalışmıştır, ancak çeşmenin kaynağı billur gibidir. Türkiye’nin en uzun 48 saatinde 251 şehit verildi, 2 bin 196 vatandaş ise gazi mertebesine ulaştı. Bunun dışında maddi kayıpların bilançosunu belirtmeye gerek bile yok. Ancak en çok toplumda Müslüman kişi, grup veya toplum imajı onulmaz bir şekilde zarar görmüştür. Artık hiçbir şey FETÖ öncesinde olduğu gibi olmayacağa benzemektedir. Çünkü bu süreç başlangıçta bir “dini grup” gibi ortaya çıkan, toplumsal taban bulan, siyasete etki eden, eğitim modeli ortaya koyan hatta uluslararası alanda bir model öneren, güçlü bir sivil ağ gibi faaliyet yürüten bir yapı kamuflajında iken sonunda devasa bir şuç şebekesi olarak belirmiştir. Buradan hareketle herkes, toplumda dini yapı olarak görünen bütün hareketlerden de benzer bir sorun çıkar mı endişesi taşımaya başlamıştır” şeklinde konuştu.

HAİNLİK HİZMETİ SERVİS EDİYOR

“Şu anda firari FETÖ’cülerin sosyal medyada paylaştıkları içerikler, videolarda gösterdikleri imajlar ve görüştükleri kişilerin profillerine bakılırsa tıpkı Ermeni diasporası gibi nerede, kim ve ne zaman Türkiye ve hususen Cumhurbaşkanımız aleyhine bir iş yapıyorsa onlarla birlikte olduklarını hemen görürüz” diyen Güngör, “İnsan sormadan edemiyor, demek ki bunların Türkçe şölenleri, dini hamiyetleri, milli marş heyecanları ve fedakârlıkları sadece kendi grupları söz konusu olduğunda işleyen bir durummuş. Tam bir grup narsizmini ifade eden bu tutum kendi gruplarının faydası için her türlü ittifak ve yardıma herkesle açık bir yapı ile karşı karşıya olduğumuzu bize göstermektedir. Elbette ülkenin maddi ve manevi bilgi, belge ve servetini çalarak yurt dışına gittikleri için önceden emir aldıkları ve şimdi de durumlarından dolayı emir almaya hazır oldukları yabancı devlet ve istihbarat örgütlerince aranıp da bulunmayacak bir “hainlik hizmeti” servis ediyorlar” dedi.