Esed'e son uyarı: Siyasi sürece angaje olmalı

Türkiye’nin aylardır uzattığı eli reddeden Suriye rejimi, ülkede adil ve kalıcı bir barışa da yanaşmıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhaliflerin kısa sürede Halep’i almasıyla büyük mevzi ve güç kaybeden Esed’i uyardı: Suriye rejiminin, durumun daha kötüye gitmesini önlemek için gerçek bir siyasi sürece angaje olması gerekir. Erdoğan bu kritik mesajı, Rusya Devlet Başkanı Putin ve Irak Başbakanı Es-Sudani ile telefon görüşmesinde verdi. Türkiye’nin önceliğinin sınırlarının ötesindeki sükûnetin korunması ve sivil halka zarar verilmemesi olduğunu belirten Erdoğan, “Türkiye milli güvenliği ve çıkarları doğrultusunda gelişmelerden istifade etmeye çalışan terör örgütü PKK ve uzantılarını engellemek için adımlar atıyor ve atacak” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, muhalefetin çevre politikalarının tutarsızlıklarla dolu olduğunu söyledi. Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Tarım ve Orman Bakanlığı’nca düzenlenen Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapımı tamamlanan 564 Tesisin Toplu Açılış Töreni'nde konuşan Erdoğan, muhalefeti eleştirdi. Kamuoyundaki yaygın ve yerleşik kanaatin aksine Türkiye'nin su zengini olmadığını, su stresi yaşayan bir ülke olduğunu her fırsatta hatırlattığını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: “Bu yüzden boşa harcayacak, israf edecek, verimsiz kullanacak bir damla suyumuz olamaz. Su kaynaklarımızı kirletmeyi, bu ülkeye yapılmış en büyük ihanetlerden biri olarak görüyoruz. Devlet olarak tüm kurumlarımızdan, tüm vatandaşlarımızdan bu hususta azami hassasiyet göstermelerini bekliyor, bunu arzu ediyoruz.”

MUHALEFET İHMALKAR

“Muhalefet partileri su kaynaklarımızın bilinçli kullanımı, ormanlarımızın korunması, deniz ve akarsularımızın temiz tutulması noktasında ihmalkar davranıyor. Suyumuzun parmaklarımızın arasından akıp gitmesine hiçbir kardeşimizin izin vermeyeceğine inanıyorum. Bu vesileyle çiftçilerimizi, sanayicilerimizi ve tüm vatandaşlarımızı, Su Verimliliği Seferberliği'mize destek olmaya çağırıyor, suyun kadri kıymetini bilen tüm kardeşlerime de buradan tekrar teşekkür ediyorum.”

NE İSTEDİKLERİ BELLİ DEĞİL

Bir acı gerçeği ifade etmeden de geçemeyeceğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: “Su israfının önlenmesi ve çevre konusundaki hassasiyetimiz, maalesef muhalefet cenahında yeterince makes bulmuyor. Genel merkez yöneticileri ve belediye başkanlarıyla muhalefet partileri, su kaynaklarımızın bilinçli kullanımı, ormanlarımızın korunması, deniz ve akarsularımızın temiz tutulması noktasında, en diplomatik tabirle, ihmalkar davranıyor. Çevreyle ilgili meseleleri istismar etmeye gelince varlar ama çevrenin korunmasına, çevrenin temizlenmesine gelince ara ki bulasın. Ne istedikleri ne yapmaya çalıştıkları belli değil.”

LAFA GELİNCE ‘ÇEVRECİYİZ’ DİYORLAR

“Çevre politikalarının çerçevesi de aynı şekilde tutarsızlıklarla dolu. Lafa gelince 'çevreciyiz', 'doğayı seviyoruz' diyorlar ama İzmir Körfezi'nin kirlenmesini önleyecek dişe dokunur hiçbir adım atmıyorlar. Balıklar ölmüş, kötü koku almış başını yürümüş, bunların umurlarında dahi değil. Bundan 30 sene önce kokudan ve kirlilikten kurtardığımız Haliç konusunda da aynı umursamazlık, aynı ciddiyetsizlik söz konusu. Boğaz'ın incisi olan Haliç, maalesef günden güne 1994 öncesi durumuna geri dönüyor.”

YETERSIZLIKLERINI ÖRTMEYE ÇALIŞTILAR

Yangınlarla mücadele hususunda muhalefet belediyelerinin hemen hiçbir hazırlıklarının, doğru düzgün kapasitelerinin olmadığına bu yaz aylarında şahit olduklarını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti: “Kendi mesuliyet sahalarında çıkan yangınlara bile müdahale etmede ya çok geç kaldılar ya da yetersiz kaldılar. Bu yetersizliklerini kabul etmek yerine üstünü örtmek için de hep yaptıkları gibi yine başkalarını suçladılar, sorumluluğu Tarım Bakanlığımıza, orman teşkilatımıza, canları pahasına yangınlara müdahale eden kahraman ormancılarımıza attılar. Temennimiz, yanlışta ısrardan vazgeçerek önümüzdeki kış ve bahar aylarını eksiklerini gidermek için kullanmalarıdır. Çünkü tarıma, ormana, suya, çevreye dair hususlar sadece bir siyasi partinin veya hükümetin değil, 85 milyonun tamamının meselesidir. Bizim bu konulardaki tavrımız 22 yıldır hep böyle olmuştur, bundan sonra da değişmeyecektir.”

77 ŞEHRE 564 TESIS

DSİ tarafından 77 şehirde yapımı tamamlanan eserlerin hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, 8'i baraj, 48'i gölet, 1'i yer altı barajı, 115'i sulama tesisi, 26'sı içme suyu tesisi, 1'i hidroelektrik santral ve 15 arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmeti ile 350'si taşkın kontrol tesisi olmak üzere toplam yatırım bedeli 98 milyar lira olan eserlerle 185 milyon metreküp hacminde su depolama kapasitesinin geliştirileceğini söyledi. 1 milyon 147 bin dekarlık arazinin sulamaya açılacağını belirten Erdoğan, “Tamamlanan 564 yeni tesisimizle Türkiye ekonomisine yıllık 18 milyar lira tutarında ciddi bir katkı vereceğiz” dedi.

TEMIZ SUYA ERIŞIM BEKA MESELESIDIR

Doğadaki bozulmanın temel sebebinin, kaynakların hoyratça kullanılması, bilinçsizce tüketilmesi olduğunu söyleyen Erdoğan, “Suyu, toprağı, havayı, ormanlarımızı fütursuzca sömürülecek imkanlar değil, bizden sonra gelecek nesillere teslim edeceğimiz birer emanet olarak görmemiz gerekiyor” değerlendirmesini yaptı. Bu konuda tedbir alınıp bir an önce harekete geçilmezse ileride karşılaşılacak sorunların boyutlarının çok daha büyük olacağına dikkati çeken Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Temiz su kaynaklarına erişim, bir beka meselesidir. Pek çok alanda gecikme telafi edilebilir ama su konusunda yaşanacak en ufak bir gecikme, telafisi imkansız sonuçlar doğuracaktır. Türkiye olarak, bu anlayışla geniş bir yelpazede kritik adımlar atıyoruz. İklim kriziyle mücadeleye en fazla destek veren ülkeler arasındayız. Ağaçlandırma seferberliği ve tasarrufu teşvik eden kampanyalarımızla toplumsal farkındalığı artırmaya çalışıyoruz.”

Esed siyasi sürece angaje olmalı

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye’deki son gelişmeler ve terörle mücadele konusunda diplomasi trafiği yürütmeye devam ediyor. Bu kapsamda Erdoğan dün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile telefonda görüştü. Görüşmelerde her iki ülkeyle ilişkiler, Suriye'deki son gelişmeler, küresel ve bölgesel konular ele alındı.

TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE ÖNEM VERİYORUZ

Erdoğan, Türkiye'nin önceliğinin sınırlarının ötesindeki sükunetin korunması ve sivil halka zarar verilmemesi olduğunu belirtti. Türkiye'nin bir yandan Suriye'nin toprak bütünlüğünü desteklemeye devam ederken, diğer yandan Suriye'de adil ve kalıcı çözüm için çabaladığını vurgulayan Erdoğan, bölgede diplomasiye daha fazla alan açılmasının önemli olduğunu kaydetti.

PKK'YA ALAN AÇTIRMAYIZ

Suriye rejiminin, durumun daha kötüye gitmesini önlemek için gerçek bir siyasi sürece angaje olmaları gerektiğini ifade eden Erdoğan, Suriye'nin daha büyük istikrarsızlıklara kaynaklık etmemesi gerektiğini, Türkiye'nin Suriye'de sükunetin sağlanması için tüm gayreti gösterdiğini söyledi. Erdoğan, Türkiye'nin milli güvenliği ve çıkarları doğrultusunda, gelişmelerden istifade etmeye çalışan terör örgütü PKK ve uzantılarını engellemek için adımlar attığının ve atacağının altını çizdi.