Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna ziyaretinden yurda dönüşünde uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Ukrayna'daki temaslarına ilişkin değerlendirmesi sorulan Erdoğan, bu ülke ile tesis ettikleri Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin 8'inci toplantısını gerçekleştirdiklerini ve 7 anlaşma imzaladıklarını söyledi.
Ukrayna ile Türkiye'nin ticaret hacminin yaklaşık 5 milyar dolar olduğunu anımsatan Erdoğan, 2023 itibarıyla 10 milyar dolar gibi bir hedef belirlediklerini ifade etti.
Geçen yıl Türkiye'yi ziyaret eden Ukraynalı turist sayısının 1,5 milyon olduğunu dile getiren Erdoğan, "Ukrayna ile sanayi alanında yoğun bir iş birliğimiz var ancak bunu daha da geliştireceğiz. Bu konuda Ukrayna Devlet Başkanı Sayın Vladimir Zelenskiy ile kararlı bir mutabakata vardık. Ayrıca telekomünikasyon, enerji, ticaret ve kültür alanlarında da yakın çalışmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
"Kırım Tatarları konusunda kararlı olduğunu gördüm"
Erdoğan, Kırım Tatarları konusundaki pozisyonlarının net olduğunu, Kırım'ın ilhakını tanımadıklarını ve haklarını korumak için çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin de bu konuda kararlı olduğunu gördüğünü vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Erdoğan, Kırım konusunda AGİT Ukrayna Özel Gözlem Misyonu'nun önemli bir rol oynadığını, bu misyonun başkanlığını 2014'ten bu yana hep Türk büyükelçilerin yürüttüğünü aktardı.
FETÖ ile mücadele
FETÖ ile mücadele konusunda Ukrayna'nın 2018'de iki kişiyi Türkiye'ye sınır dışı ettiğini fakat FETÖ'nün Ukrayna'da iki okulu bulunduğunu anlatan Erdoğan, "Okulların Maarif Vakfı'na devri için kendilerine özellikle ricada bulundum. Hatta 'Sizin Milli Eğitim Bakanlığınızla beraber de bu çalışmayı sürdürebilirler' dedik. Necip Hablemitoğlu'nun katil zanlısı Nuri Gökhan Bozkır'ın iadesi için de girişimlerimiz sürüyor. Bunu kendisinden özellikle istedim. Dedim ki bizim için çok ama çok ileri derecede önemli. Şu anda iltica ile ilgili de girişimleri olmuş. Dolayısıyla burada bir yanlışa düşüp de buna böyle bir kapıyı da açacak olursanız, bu aramızdaki ilişkileri de sıkıntıya sokabilir" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü, siyasi birliğini ve istikrarını önemsediklerini ve bu hassasiyetlerini Rus mevkidaşlarına ilettiklerini yineledi.
"Hem sahada hem de masada gerekli adımları atıyoruz"
"Askeri gözlem noktalarımız tabii ki orada (İdlib) hayati rol oynuyor ve yerlerinde kalacaklar. Gerekli tahkimatlar yapılıyor" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Erdoğan, Libya'daki gelişmeleri de yakından takip ettiklerini, yapılan askeri komite toplantısının sonuçlarını takip edeceklerini aktardı.
Meşru Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin yanında siyasi süreci desteklemeye devam edeceklerine dikkati çeken Erdoğan, "Bu bağlamda Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bir telefon görüşmem olacak. Arkadaşlarımız da muhataplarıyla temas halindeler. Temenni ederim ki bu görüşmelerden de hayırlısıyla neticeleri alırız." dedi.
"Suriye alan kazanmaya çalışıyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İdlib'de şehitlerimiz var ve operasyonlar devam ediyor. Acaba bu operasyon da daha önce yapılan üç operasyon gibi kapsamı, derinliği olan dördüncü bir operasyona dönüşür mü? 'Gereğini yaparız' derken neyi kastediyorsunuz? İkinci bir soru da Milli Savunma Bakanımız söz etmişti bir güvenli bölgeden. Güvenli bölge derken bunun bir sınırı çizilmiş mi?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:
Suriyeliler briket barınak yapımında çalışıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, briket barınak konusunda da yoğun bir çalışmanın devam ettiğini, çadır kentlerle bu işi çözmenin mümkün olmayacağının altını çizdi.
"İdlib operasyonunun bu şimdi ilk ayağı"
Erdoğan, "Adı olan, yani, Barış Pınarı gibi kapsamlı bir operasyon düşünüyor musunuz? sorusunu, "İdlib operasyonunun bu şimdi ilk ayağı. Bunu biliyorsunuz cuma günü söyledim. Şimdi bu operasyon yapıldı ama bunlar demek ki şaka yaptığımızı zannediyorlar. Operasyonların bunlara ciddi bir ders olduğu kanaatindeyim ama durmayacağız, aynı kararlılıkla buna devam edeceğiz" yanıtını verdi.
"İdlib'de verilen sözler tutulmadı. Rusya ile bu manada bir gerginlik de yaşanıyor. Mevcut işbirlikleri ve S-400 alımı dikkate alındığında Rusya'ya bir mesaj vermek ister misiniz?" sorusuna Erdoğan, "Bizim, Rusya ile şu aşamada bir çatışma ya da ciddi bir çelişki içerisine girmemize gerek yok. Bunu niye söylüyorum? Bizim şu anda Rusya ile çok ciddi stratejik girişimlerimiz var" yanıtını verdi. Bunlardan birinin çok kararlı şekilde başlatılan "nükleer enerji" konusu olduğunu hatırlatan Erdoğan, burada ciddi rakamların olduğunu, inşa sürecinin devam ettiğini söyledi.
Erdoğan, bu konuyla ilgili 300'ün üzerinde mühendisin Rusya'da yetiştirildiğini, bunların Türkiye'de çalışmalarını sürdürdüğünü aktardı.
İki ülke arasındaki Türk Akım Projesi'nin de büyük önem arz ettiğini, buradan Avrupa'ya geçiş olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz de endişelerimizi söyleyeceğiz"
"İdlib'deki sıcak gelişmelerden sonra Avrupa ülkeleri ve ABD ile bir temasınız oldu mu? Mülteciler konusunda hem Avrupa hem de ABD'den Türkiye'ye destek mesajları gelmişti. Beklentiniz nedir?" sorusuna Erdoğan, "Bu son gelişmelerle ilgili bunlardan bize gelen bir destek beyanı yok ama ne zaman bunlarla bir araya gelsek hepsi 'İdlib'de ne oluyor?' diye soruyorlar. Biz de ne olduğunu kendilerine anlatıyoruz" karşılığını verdi.
Türkiye'ye herhangi bir destek olmadığı gibi 2014 itibarıyla verilen sözlerin de yerine getirilmediğine dikkati çeken Erdoğan, "3 artı 3 milyar avro bize destek vereceklerdi. Onun ilk 3 milyar avroluk kısmını bile tamamlamadılar. Şu anda ikinci 3 milyar avroyu yeni başkana da söyledik. O da yine 'Baktık, çalışıyoruz, görüşüyoruz, şudur budur' gibi laflar ediyor. Oradan da bir şeyler geleceğine ihtimal vermiyorum. Bu konularda Amerika, Avrupa Birliği, bunların birbirinden farkı yok. Zaten bunlar tek millettir biliyorsunuz" diye konuştu.
Erdoğan, "Bir başka tartışma konusu da Libya. Yarın Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bir görüşmeniz olacak. Geçen hafta Fransa, Türkiye'yi 'ambargoyu ihlal etmekle' suçladı. Almanya da 'Bu ihlallerden endişeliyiz, rahatsızız' dedi. Buna ne cevap vereceksiniz?" sorusu üzerine şöyle konuştu:
"Bundan bir şey çıkmaz"
"Trump'ın sözde 'Orta Doğu barış planına' dair bir açıklamanızda 'Eğer biz, Kudüs'ü koruyamazsak, kem gözlerin Kabe'ye çevrilmesine engel olamayız' dediniz. Arap dünyasından, İslam dünyasından daha kararlı, daha net bir tutum bekliyor musunuz?" sorusunu Erdoğan, "Bizim açıklamalarımızdan sonra Arap Ligi de müspet bir açıklama yaptı. Cidde'de İslam İşbirliği Teşkilatı'nın bir toplantısı vardı. Oraya Dışişleri Bakanımız Mevlüt Beyi gönderdik. İslam İşbirliği Teşkilatı da bu planı reddettiğini duyurdu. Bu iyi bir gelişme" diye yanıtladı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile cuma günü bir görüşmesinin olduğunu anımsatan Erdoğan, kendisini kararlı gördüğünü, "Bu görüşmeden sonra Amerika'ya gideceğim, orada görüşeceğim" dediğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Cevap verecek kadar derece kaybına uğramadım"
Erdoğan, Kudüs konusunda Avrupa Birliği'nin kararının belli olduğunu belirterek, Batılı bazı farklı ülkelerle yaptıkları görüşmelerde de aldıkları cevapların hemen hemen hepsinin olumlu olduğunu dile getirdi.
"Suud Kralının tavrı nasıl?" sorusu üzerine Erdoğan, "Suud Kralını doğrusu daha aramadım. İslam İşbirliği Teşkilatının dönem başkanı onlar olduğu için oradan olumlu netice çıktığına göre, müspet" yanıtını verdi.
"İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Genel Sekreter Yardımcısı Meltem Şişli'nin İSMEK'teki kadın çalışanlara yönelik sözleri infial yarattı. Büyükşehir Belediye Bakanı Ekrem İmamoğlu, bir inceleme başlattığını duyurdu. Siz ne diyorsunuz bu konuda?" sorusu üzerine Erdoğan, "Ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanına cevap verecek kadar derece kaybına uğramadım. Hele hele bir bayana yapılan sataşmaya en güzel cevabı sizin vermeniz lazım" karşılığını verdi.
Deprem vergileri
Elazığ'daki depremin ardından CHP'nin enkaz altındaki insanların bilinçli bir şekilde çıkartılmadığı, bazı köylere ayrım yapılarak yardım götürülmediğine ilişkin iddialarının hatırlatılarak, "Siz sadece orada can kurtarmaya odaklandığınız için bu tür siyasi değerlendirmelere girmediniz. Ancak üzerinden zaman geçti. Bu tür anlarda bile siyaset devşirilmesine ne söylersiniz?" sorusu üzerine Erdoğan, "Tabii bu fakir çok deprem yaşadı. Bir defa, İçişleri Bakanı Süleyman Bey kardeşimiz o Alevi köylerle ilgili oraya gidip gezdiklerinde, bana dönüşünde telefon etti ve dedi ki 'Söylenildiği gibi değil. Buradaki Alevi kardeşlerimiz bizim çalışmalarımızı takdirle karşıladılar ve teşekkür ettiler.' Ama maalesef birileri de kendilerine göre tezvirat yaparak netice almaya çalışıyor" yanıtını verdi.
Bunların Sakarya, Düzce ve Bolu'da yaşanan depremlerde de yaşandığını anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Elazığ'da ve Malatya'da şu anda yoğun bir şekilde zemin etütleri yaptıklarına işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
Bölgede şu an yoğun çalışma yapıldığını anlatan Erdoğan, geçmişte Karacabey'de kırsal kesimde birçok yerde tek katlı evler yaptıklarını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, orada evlerin yanına hayvanlar için ahırlar da yaptıklarını anımsatarak, "Şimdi benzer modeli aynı şekilde buradaki kırsal kesimlerde de belki zemin artı yanına da ahırı olacak şekilde konutlar yapabiliriz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız şu anda hem plan hem proje çalışmalarını yapıyor. Onların hazırlıklarını dinledikten sonra 'Ya Allah bismillah' deyip başlayacağı." değerlendirmesini yaptı.
Deprem vergileriyle ilgili açıklamalarının başka yerlere çekilmesine ilişkin bir soruya Erdoğan, bunların ne için verilmişse, verildiği yere harcanacağını belirterek, "Nitekim biz bu konularda en ufak bir suistimale gidemeyiz. Geçmişten bu yana da bunlar hangi amaçla verilmişse aynen o amaca yönelik olarak kullanılmıştır. Asla bu konularda bir israfa, suistimale gitmek söz konusu değildir. Bunun inceliğini biz onlardan daha iyi biliriz. Çünkü biz helal haramı da iyi biliriz, nasıl bir kul hakkı olduğunu da iyi biliriz." karşılığını verdi.
Koronavirüs
Koronavirüs ile ilgili tedbirlerin ne olacağının ve kendisinin virüse ya da virüslere karşı özel bir önlemi olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan, ilk iş olarak "Bu kadar insan Çin'de sıkıntıyı yaşıyor, orada vatandaşlar da var. Onları bir defa kurtaralım" dediklerini ifade ederek şunları kaydetti:
"Erzurum'dan dut pemezi"
Erdoğan, bu konuda alınabilecek tedbirlere ilişkin de, "Benim bir tavsiyem var. Tabii bunu sağlıkçılar da söylüyor. Yine de üşütmeyin. Aman ateşe falan dikkat edin. Tabii bunlar belirtileri. Hepsinden öte kendinize güvenin. Gıdalarınıza dikkat edin. Bizim özel bazı tedbirimiz var mı derseniz, öyle bir tedbir inanın yok. Vücudu güçlü tutacağız. Bizim bazı arkadaşlar sağ olsunlar ara sıra dut pekmezi gönderirler. Ben her sabah bir kaşık dut pekmezi alırım. Çünkü kan yapar. Ağırlıklı olarak Erzurum'dan" değerlendirmesinde bulundu.
Bir gazetecinin Çin'den getirdiği yolcular için Almanya'nın yolculardan para aldığını belirtmesi üzerine Erdoğan, "Avustralya da almış ama biz almadık" karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü Ukrayna resmi ziyaretinde tören kıtasını selamlarken kullandığı Ukraynaca ifadenin "Rus basınında infial yarattığı, başka birtakım siyasi mesajlar verdiği, bunun Ukrayna'nın 2. Dünya Savaşı sırasında Sovyet Rusya'sından kopmaya çalışan taraflara ait olduğu" yönündeki iddialara ilişkin, "Bir kere bu Ukrayna'nın resmi selamlaması. Ukrayna özgür bir ülke değil mi? Ukrayna'ya her gelen devlet başkanı bu ifadeyi kullanır. Bize gelenler nasıl 'Merhaba Asker' diyor, bu da böyle bir şey. Ayrıca bir infial de görmedik biz" açıklamasında bulundu.
"Olumlu bir cevap alacağımıza inanıyorum"
Bir gazetecinin, "Necip Hablemitoğlu'nun katil zanlısını güçlü olarak istedik" sözlerini hatırlatarak, nasıl bir karşılık aldıklarına ilişkin sorusuna Erdoğan, "Şu anda kendisine belgeleri de verdik. Olumlu bir cevap alacağımıza inanıyorum. Adalet Bakanlığımız bunu takip edecektir" yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşme takviminin belli olup olmadığına ilişkin olarak da bugün Putin'i arayabileceğini kaydetti.