Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin 18. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen resepsiyonda açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, "AK Parti organik bir partidir. Bir başka ifadeyle AK Parti siyaset mühendisliğinde içeriden ve dışarıdan kulağına üflenen süflelerle milletin içinde olmadığı her türlü hesaba kapalı bir parti olarak kurulmuş ve böyle yol yürümüştür" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
"Bundan tam 18 yıl önce 2001 Ağustos ayında AK Parti'nin kuruluşunu milletimize ve tüm dünyaya ilan etmiştik. Öncelikle kuruluşundan bugüne kadar AK Parti'nin tüm kademelerinde bu davaya gönül vermiş, hizmet etmiş, katkı sağlamış, görev almış, partimize oy vermiş tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Ahirete irtihal etmiş kardeşlerimize Rabbimden rahmet niyaz ediyorum. Her yıl dönümü önemlidir ama 18. yıldönümü ayrıca önemlidir. Bu yaş hukukumuzda bireylerin siyasi, ekonomik ve sosyal alanda rüştlerini ispat edişlerinin ifadesidir. Kadim davamız ile milletimize hizmet aracı gördüğümüz siyasetimiz ve onun yüce bir çatısı olarak kabul ettiğimiz AK Parti hamdolsun 18 yaşına ulaştı.
"AK Parti bugün de yarın da hep dimdik ayakta olacaktır"
Partimiz müktesabatı ve kadrolarıyla yeni safhaya geçmiştir. AK Parti kuruluşunda gençlik kurullarında göreve başlayan erkek veya kız evlatlarımız milletvekillerimiz, ilçe, il başkanlarımız olarak görev yapıyor. Liseli ve üniversiteli gençlerimiz de bayrak yarışında inşallah yarın aynı görevleri devralacaklardır. Ana kademe, kadın kolları, belde, ilçe, il teşkilatlarımızda görev alan arkadaşlarımızla aynı veya farklı görevlerde devam ediyoruz, devam edeceğiz. Elbette bu uzun kutlu yolculukta davanın yükünü kaldıramayanlar, çeşitli sebeplerle yolunu kaybedenler olmuştur. AK Parti bugün de inşallah yarın da hep dimdik ayakta olacaktır. Bu kutlu çatı altından ayrılanlar hiçbirinin esamisi okunmamıştır şimdiden sonra da okunmayacaktır.
"Biz vazifemizi Hak'ka ve halka hizmet olarak görüyoruz"
AK Parti organik bir partidir. Bir başka ifadeyle AK Parti siyaset mühendisliğinde içeriden ve dışarıdan kulağına üflenen süflelerle milletin içinde olmadığı her türlü hesaba kapalı bir parti olarak kurulmuş ve böyle yol yürümüştür. Gözleri ve gönülleri başka yerlerde olanların AK Parti çatısı altından çıktığında başarısızlığa mahkum bulunmasının sebebi işte budur. Biz vazifemizi Hak'ka ve halka hizmet olarak görüyoruz. Bu dava 18 yılın çok ötesinde bir davadır. Medeniyetimizin ve ecdadımızın kadim Hak'ka ve halka hizmet davasının bugünkü temsilcileri olmaya talibiz. Partimizin 19. 20. 25. 30. ve daha nice yıllarını kutlarken Hak'ka ve halka hizmet yolundan sapmadığını göğsümüzü gererek söyleyeceğiz.
"Demokrasi ve ekonomide Cumhuriyet döneminde en büyük atılımı AK Parti yaptırmıştır"
Milletle irtibatını kaybederek yolunu şaşırdığı gün AK Parti'nin de vadesi dolmuş demektir. Bizi ister sevsin, sevmesin bu ülkede aklı ve vicdanı olan herkes şunu bilir, içinden kabul eder hatta biraz zorlarsanız ikrar da eder. Demokrasi ve ekonomide Cumhuriyet döneminde en büyük atılımı AK Parti yaptırmıştır. Eserlerimizle ortadayız. 18 yıl bunu ispat ettik. Az önce bana şöyle bir mesajı okudular, hepinizin tanıdığı bildiği bir zat. Meğerse bu ara İstanbul-İzmir otobanından gitmiş ve o yolların güzelliğini görünce de bize iftihar dualarını, şükranlarını ifade ediyor. 426 kilometre bir yol. Bütün bu yolda elhamdülillah kaza riski adeta yok oluyor. Elinizi kolunuzu sallaya sallaya adeta yolculuk yapıyorsunuz. Bir sanatçı da biliyorsunuz Instagram'dan bir mesaj attı: Bu yolları yapanlardan Allah razı olsun diye...
"Doğu Akdeniz'de Fatih, Yavuz, Barbaros Hayrettin'le oralardayız"
Doğu Akdeniz'de Fatih, Yavuz, Barbaros Hayrettin'le oralardayız. İki sondaj, sismik araştırma gemileriyle oradayız. Ana muhalefetin başındaki zat onları görmüyor. Bayrağımızı da mı görmedin? ABD, Kanada, Fransa, Katar varmış sadece Türkiye yok diyor? Buradan CHP'ye gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum, bak başınızda böyle birisi var. Bu zat bizim bayrağımızı bile tanımıyor. Kaldı ki onların dışında ayrıca bütün fırkateynlerle beraber oradayız. Koruma altında. Herkes şu anda 'burada ne işi var Türklerin' derken biz orada çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Oradan çekilmek, çıkmak diye bir şey yok. Haklarımızı biliyoruz. Kuzey Kıbrıs'taki soydaşlarımızı ve kendi haklarımızı sonuna kadar koruyacağız. İşte bizlere düşen, bu büyük sorumluluğun gereklerini yerine getirmektedir.
"Kim kimdir bunları milletimizin bilmesi lazım"
Her kim kendi çıkarını bu davanın önüne koyuyorsa kendi geleceğine ihanet ediyor. Pek az faninin şahit olabileceği önemde tarihi başarılarla dolu bir geçmiş görüyoruz. 18 yıllık parti tarihimiz ile 17 yıllık iktidarımızın her dönemi sadece iş, icraatla değil aynı zamanda farklı güçlere karşı mücadele vermekle geçti. Hafıza kayıtlarımızın içerisinde olanları da vakti geldiğinde milletimizle, sizlerle paylaşacağımızı da şimdiden burada söylüyorum. Bu hafıza kaydının içerisinde çok şeyler var. Kim kimdir bunları milletimizin bilmesi lazım. Yanlış istikamette gitmeyelim. Vesayet odaklarından, terör örgütlerine, uluslararası örgütlerden içimizdeki mankurtlara kadar pek çok şeyle uğraşmak zorunda kaldık. Hamdolsun bunlara pabuç bırakmadık.
"Aleni ve gizli ambargolarla savunmamızı göçertmeye çalıştılar"
Dünkü Türkiye'yi 5 milyar dolarlık manipülasyonla bertaraf edebiliyorlardı. Şimdi masada da sahada da sözünü söyleyen bunun gereklerini yaparak netice alabilen Türkiye var. Masada ve sahada istediğiniz neticeyi alabilmeniz için arkanızda buna uygun altyapı ve güç olması lazım. Aksi takdirde konuşur bağırır çağırırsınız ama kimse sizi takmaz. Önemli olan cesametin büyüklüğü değil siyasi ve ekonomik gücünüzün etkisidir. Türkiye hamdolsun bu meselede dünyada artık 1. Lige çıkmıştır. En tepeye doğru yol almak da lazım. AK Parti olarak önümüzdeki gündem işte budur. Gezi olayları, çukur eylemleri, FETÖ, DEAŞ, PKK, YPG ile olmadık bahanelerle ekonomimizi yıkmaya dönük hamleler yaptılar. Aleni ve gizli ambargolarla savunmamızı göçertmeye çalıştılar. Hepsini püskürttük, hedeflerimize yürümeye devam ettik.
"Büyük bedelleri ödemekten de asla çekinmeyiz"
Kuru kuruya manifestolarla bu olmaz, uygulamalarla olur. Biz bunu gerçekleştirdik. Bizim manifestomuz uygulamadır. Elbette bu sürecin ülkemize, milletimize ve partimize maliyeti olmuştur. Sonuçta istiklalimizi ve istikbalimizi düşündüğümüzde bu bedelin önemi yoktur. Daha büyük bedelleri ödemekten de asla çekinmeyiz, yeter ki Türkiye ayakta kalsın, yeter ki bu millet namerde muhtaç olmasın, gözünü ve gönlünü bu ülkeye dikmiş milyonlarca kardeşimizin umudu sönmesin. Bu kutlu davayı daha yükseğe taşımak için çok daha fazla taşımak dönemi önümüzdeki dönemdir. Ülkemize ve milletimize hizmet etmeye devam etmekte kararlıyız. Partimize gönül vermiş herhangi bir kademede görev almış olanlardan başlayarak siyasete, hizmete talip herkese bizim kapılarımız sonuna kadar açıktır, açık kalacaktır. Önümüzdeki aylarda başlatacağımız büyük kongre sürecimiz önemli fırsattır. Gençlik kollarımız, kadın kollarımızın kongrelerini başlatıyoruz.
"Cumhur İttifakı'nı dik ve diri tutmaya gayret edeceğiz"
Kongrelerde hedef şu, bizim için kanaat önderleri kimlerse onları seçip kadrolarımızı güçlendirmektir. Bunu hep beraber yapacağız. Burası filancaya layık. Bize Ömerler lazım. Biz bu Ömerleri bulduğumuzda şu anda geldiğimiz zaman çok daha farklı bir konuma çıkaracağız. Mevcut kadrolarımızla birlikte mahalle, ilçe, il ve genel merkez düzeyinde hizmet etmek isteyen herkesi aktif olarak katılmaya, demokrasi mücadelemizde yer almaya şimdiden davet ediyorum. En çok ana muhalefetin ve onu taklit edenlerin yalanlarından, iftiralarından, çarpıtmalarından, tutarsızlıklarından çektik. Proje, program, akıllı uslu tenkitle çıkan muhalefet tarzı neredeyse hiç olmadı. Hatta en hayati konularda dahi çoğunlukla diğer partilerle biraraya gelmeyi bulamadık. Bunun tek istisnası MHP ve Cumhur İttiafakı'dır. Bunu dik ve diri tutmaya gayret edeceğiz. 15 Temmuz gecesi sokaklarda milletimizin kurduğu ittifakı halkoylamasından seçimlere her alanda başarıyla sürdürdük, sürdürüyoruz sayın Bahçeli ile zaman zaman biraraya gelerek daha nelerin yapılması gerektiğini konuşuyoruz.
Yakında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni, geçin 1 yıllık süreci inşallah milletimizle paylaşacağız. Bu süreç içerisinde ne yaptık, ne yapıyoruz, ne yapacağız bunları milletimize anlatacağız. Darbeler, cuntalar, vesayetler dönemini ancak bir daha geri gelmemek üzere kapatabiliriz. Millet iradesinin kahir ekseriyetinin tezahür ettiği bir yerde başka hiçbir güç ve proje hayat bulamaz. Sürekli yeni yönetim sistemini karalamaya çalışıyor olsalar da milletimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne sahip çıkmıştır, oyunu vermiştir ve sizinle beraber yürümeye varız demiştir. Oylama yaptık, evet çok çıktı. Bunlar Erzurumlu Teyo pehlivana benziyor. Yenile yenile bıkmıyor. Halk, cumhur işi bitirdi.