Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin etnik, bölgesel ve dinsel milliyetçiliğe karşı olduğunu belirterek, "Hedeflerini gerçekleştiremeyenlerin, farklı yollardan bu hedefleri gerçekleştirme gayretlerini tarih affetmez" dedi.
Başbakan Erdoğan, Edirne Mimar Sinan Kapalı Spor Salonu'nda gerçekleştirilen AK Parti İl Gençlik Kolları Kongresi'ne katıldı. Partililerin sevgi gösterileriyle karşılanan Erdoğan, konuşmasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Gençlerin, Türkiye'nin geleceği olduğunu ifade eden Erdoğan, "Türkiye üzerinde yanlış hesaplar yapanlar Türk gençliğinin kalbine fitne tohumları ekti. Toplumun kutuplaşmasını isteyenler, gençlerimizin idealizmini çatışma konusu haline getirdi. Bu ülkede büyük acılar yaşandı, büyük bedeller ödendi. Çok şükür artık Türk gençliği birilerinin açtığı istismar kapısından içeriye bir tek adım atmıyor.
Türk gençliği ucuz sloganlara teslim olmuyor. Duygularını, düşüncelerini, ideallerini istismar edenlere zerre kadar önem vermiyor" dedi. Konuşması sık sık alkışlarla kesilen Başbakan Erdoğan, "Partimiz gençlik kulları, elinde döner bıçaklarıyla dolaşan bir gençlik değil, elinde satır ve kasatura ile dolaşan bir gençlik değil. Partimizin gençlik kolları elinde kalemi, kitabı, bilgisayarıyla dolaşan bir gençlik. Çünkü yarınların Türkiyesi ancak böyle dizayn edilir. Sizler kaybolan özgüveni siyasete geri
getirdiniz" diye konuştu.
"81'İN 81'İNDE OLACAĞIZ"
Erdoğan, ayırımcılığa karşı olduklarını söyledi. 70 milyon Türk vatandaşını kucakladıklarını belirten Erdoğan, "Diğer siyasi partiler bunu niye başaramadı. 80 vilayet, bir vilayet kaldı. Şimdi onu da halledecğiz. 81'in 81'inde olacağız. Çünkü biz 70 milyon Türk vatandaşını kardeşimiz bildik, bağrımıza bastık, hepsini kucakladık. Bizde ayırımcılık yok. Bizde diğerleri, öteki anlayışı yok. Bizde ben yok, biz var. Biz etnik milliyetçiliğe karşıyız. Bizde etnik milliyetçilik yok. Türkiye Cumhuriyeti'ne
vatandaşlık bağı ile bağlı olan 70 milyon Türk vatandaşı bizim canımızdır, ciğerimizdir, kardeşimizdir. Hangi etnik kimliğe sahip olursa olsun farketmez. Bizim temel felsefemiz; yaradılanı yaradandan ötürü severiz. Biz insan odaklı siyaset yapıyoruz. Halka hizmet, hakka hizmettir anlayışıyla yapıyoruz. Bu farklı bir heyecandır, farklı bir aşktır. Diğer partiler Sivas'tan öteye gidemiyor ama biz gidiyoruz. Biz bölgesel milliyetçiliğe de karşıyız" ifadelerini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin bir değişim-dönüşüm dönemi yaşadığını fakat medyanın bunu gerektiği gibi gündeme getirmediğini söyledi. Erdoğan, "Onu göstermezler. Medya başka şeylerle meşgul. Acaba aramıza nasıl fitne sokacaklar bunlarla meşgul. CHP yanlısı bir medya grubu var ki, devamlı olarak acaba nasıl bu işi karıştırırız, bunun gayreti içerisinde. Biz hizmetle meşgulüz. Göstersene millete, millet şu açılışları, yapılan yatırımları görsün de 'ülkemde neler oluyormuş' desin. Bunları gösterseler milletin özgüveni gelecek" açıklamasında bulundu.
Dinsel milliyetçiliğe de karşı olduklarını belirten Erdoğan, Türkiye'nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, "Ülkemizin yüzde 99'ü Müslüman ama farklı inançlarda insanlar da olabilir. Biz bunların hepsine eşit mesafedeyiz. Laikliğin gereği olan bütün inanç gruplarına eşit mesafede olmak, onları güvence altına almak bizim temel görevimiz. Farklı inanç mensupları da inançlarını istedikleri gibi yaşayacaklar" dedi.
"HERKESİN ÖNCELİĞİ TÜRKİYE OLMALIDIR"
Geçmiş yıllarda fesat karıştırılan her ihalenin milletin ekmeğini küçülttüğünü belirten Erdoğan, bu şekilde adalete güvenin zedelendiğini, her gün yeni bir mafyanın ortaya çıktığını söyledi.
"Yıllarımızı çaldılar ama merak etmeyin, bu yılları şimdi geri alıyoruz" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:"'Bu çetelerle niye bu kadar uğraşıyorsunuz' diyorlar. Milletimiz biz gelirken 'bu çeteleri çökertecek misiniz?' dedi. Gelecek ideali taşımayan, yüreğindeki gençlik ateşi sönmüş, dünyayı 40 yıl geriden takip eden siyasetçilerin Türkiye'ye kazandıracağı hiçbir şey kalmamıştır. Türkiye'nin büyümesinden, dünya ile rekabet edebilecek güce ulaşmasında, yönetmin şeffaflaşmasından, demokrasinin güç kazanmasından, devletin milletle bütünleşmesinden endişe duyanlar miyadını doldurmuştur. Artık bunlar geride kaldı. Herkesin önceliği Türkiye olmalıdır, milletin menfaatine odaklanmak olmalıdır. Kişisel ihtirasları, kısır politik anlayışları geriye atmalı. Bunun şartı aklı selimi ön plana çıkarmaktır. Son günlerde sağduyu çağrısı var. Bu çağrıyı yapanların hepsine teşekkür ediyorum. Bundan memnuniyet de duyuyorum. Bunun içini iyi doldurun diyorum. Yaparken yıkmayalım. Bu, uzun soluklu olsun. İmtiyaz isteyenler için değil, adalet isteyenler için bu sağduyu çağrısını yapalım. Çünkü imtiyaz milletindir. Biz, millete imtiyaz dağıtmak durumundayız. Türkiye'de adaletin hakça dağıtılması gereğini ihmal etmeyelim. Gün, bu noktada birlik, beraberlik, dayanışma ve adaletin çıtasını yükseltme günüdür. Türkiye'yi, Türk milletini siyasetinin merkezine yerleştiren AK Parti bu yüzden kurulduğu günden itibaren sağduyunun, aklı selimin, ortak aklın adresi oldu."
"MİLLETİMİZE HİZMET YOLUNDA YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Erdoğan, iktidara yönelik eleştirilere değinerek, "Bütün bu sıkıntıların sebebi iktidardır diyorlar. Bunu gel millete soralım. AK Parti kriz nedeni olsaydı, milletimiz bu çatı altında toplanmazdı. Biz bütün bunlara rağmen her zaman yine müzakereden yanayız. Yine istişareden yanayız. Hedeflerini gerçekleştiremeyenlerin, farklı yollardan bu hedefleri gerçekleştirme gayretlerini tarih affetmez. Sadece Türkiye'yi düşünmek zorundayız. Önümüze türlü engeller çıkarılmaya çalışılsa da biz bu yolları gül bahçesine çevirmeye, milletimize hizmet yolunda yürümeye devam edeceğiz. Öfke ile değil ortak akılla, bilimle, sevgiyle, dayanışmayla milletimizin yolunu açacağız" dedi.
AK Parti'nin hiçbir zaman mezhep ve meşrep siyaseti yapmadığının altını çizen Erdoğan, "Gerilimin tarafı olmak kolay olanı seçmektir. Kimseyle mutabakat aramanız gerekmez. Marjinal çevrelerin, çıkar şebekelerinin milleti bir bütün olarak kucaklayamayanların işi kolaydır ama Türkiye'yi bir bütün olarak sevenlerin, herkesin hukukunu korumak isteyenlerin işi zordur. Biz bu zorluğa talip olduk. Durmak yok, yola devam diyoruz. Derdimiz "Made in Turkey" dünyanın dört yanına ulaşsın. Gayretimiz bu" diye
konuştu.