Geçtiğimiz günlerde Irak'ın Erbil kentinde yaşanan terör saldırısı Türkiye'yi yasa boğdu. Bölgenin en sıkık korunan merkezinde bulunan bir restoranda Türk Diplomat Osman Köse silahlı saldırıya uğrayarak şehit edildi.
Saldırganın böylesine korunaklı bir yerde çifte silahlı gerçekleştiriği terör eyleminin ardından Türkiye, 25 yıl sonra ilk kez yurt dışında bir diplomatını şehit verdi.
MİT devrede
Şehit diplomata ilişkin saldırıyı oldukça yakından inceleyen Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, saha elemanlarından gelen bilgilerin yanı sıra, bölgeye gönderilen özel ekibin çalışmalarıyla teröristin izini sürmeye devam ediyor.
Çok sayıda kameraya farklı açılardan yakalanan saldırganın kullandığı aracın markası, modeli, rengi ve plakası gibi tüm detaylar istihbaratın elinde.
Elde ettiği bilgileri Irak'taki emniyet güçleriyle de paylaşan MİT'in teröristi bulma çalışmaları devam ederken, Erbil Emniyet Müdürlüğü'nün yayınladığı fotoğraf ve bilgiler olayda yeni bir süreci başlattı.
Erbil Emniyet Müdürlüğü, Türk Başkonsolosluk görevlisinin şehit olduğu saldırıyı düzenleyenlerden birinin fotoğrafını yayınladı ve teröristin adının Mazlum Dağ olduğunu açıkladı. 1992 doğumlu olan Dağ'ın Erbil'de çalıştığı ifade edildi.
Erbil'deki saldırgan yakalanırsa nerede yargılanacak?
Şehit edilen diplomatın Türk olmasının yanı sıra saldırıya katılan teröristlerden birinin de Türk olması ortaya 'Hukuki süreç nasıl işleyecek?' sorusunu çıkardı.
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Uluslararası Hukuk Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selami Kuran, yenisafak.com'a konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Kuran, yurt dışında Türklere karşı işlenen suçlarda Türk yargı makamlarının yetkili olacağına işaret ederek, "İlk etapta Türkiye yakalanmaları halinde faillerin iadesini ve yargılamalarının ülkemizde yapılmasını isteyecektir' şeklinde konuştu.
"Her iki ilke de Türkiye'ye bu hakkı tanıyor"
Irak ve Türkiye arasında bu yönde bir anlaşma olup olmamasının bu konuda çok da önemli olmadığına vurgu yapan Prof. Dr. Kuran, şunları söyledi:
"Sonuçta uluslararası hukukun Türkiye'ye tanıdığı bir haktan söz ediyoruz. Tabi olay Irak'ta gerçekleştiği için Iraklı yargı makamlarının da yetkisi var. Burada 'yarışan yargı' durumu söz konusu. Onlar da 'Bizim egemenlik alanımızda oldu bu saldırı. O nedenle biz yargılayalım' diyebilir.
Ancak unutulmaması gereken bir nokta var. Şehit edilen kişi diplomatik statüsü olan biri. Türkiye bu gerçekten yola çıkarak uluslararası hukukun kendisine tanıdığı imkanlardan sonuna kadar faydalanacaktır.
'Faile göre şahsilik' ve 'Mağdura göre şahsilik' ilkeleri var hukukta. Bu saldırıda ölen de öldüren de Türk. Yani Türkiye her iki açıdan da yargılama yetkisine sahip. Bu nedenle teröristin yakalanması halinde Türkiye'ye iadesi ve Türk yargısınca hukuk önünde cezalandırılması söz konusu."