En büyük gücümüz bu dayanışma: Anadolu'da yine 15 Temmuz ruhu

Türkiye aynı gün meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki depremle asrın felaketini yaşadı. 29 binden fazla kişiyi kaybettik, binlerce kişi enkaz altında. Bu yıkıma karşı en büyük gücümüz ise milletin dayanışması, devletle el ele yaraları sarması. 15 Temmuz’da darbecilere karşı canlarını ortaya koyanlar, bugün de ayakta, fedakarca elinde ne varsa ortaya koyuyor, depremzedelerle paylaşıyor.

Haber Merkezi
Bütün yurtta yardım seferberliği yaşandı.

10 şehri yerle bir eden iki depremin yaralarını sarmak için Türkiye kenetlendi. 15 Temmuz FETÖ kalkışmasında 242 şehit vererek vatanına sahip çıkan millet, deprem felaketinde de dayanışma ruhunu yeni bir seferberliğe dönüştürdü. Gencinden yaşlısına, memurundan iş dünyasına her kesim, depremzedelerin imdadına yetişti.

KALPLER BİRLEŞTİ

Birçok ülkenin yüzölçümü ve nüfusundan büyük bir alanda yaşanan deprem, 110 bin kilometrekarelik bir alanda sadece yerleşimleri değil, yol, köprü, üst geçit gibi altyapı-sanat eserlerini de tahrip etti. Deprem yollarda, yerleşimlerde, ovalarda derin yarıklar oluştursa da Türk halkının kalplerini birleştirdi.

YARDIM YARIŞA DÖNÜŞTÜ

Yaraları sarmada hem iş dünyasından birçok sektör hem de vatandaşlar birbiriyle yarıştı. 85 milyonun yüreğine bir ateş gibi düşen ‘deprem haberi’nin ardından iş adamları, şirketler, STK’lar ve vatandaşlar, bulundukları il ve ilçelerin belediyeleri, AFAD ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla afet bölgesine yardımda bulundu. Yarışta insani ve kurtarma üzerine odaklanan sivil toplum örgütleri de geri kalmadı.

HİÇBİR FEDAKARLIKTAN KAÇINMADILAR

Okullar, depremin etkilenmediği şehirlerdeki AFAD ve Kızılay merkezleri lojistik üssüne döndü. Buralara giyecekten yiyeceğe, sobadan battaniyeye akla gelen her türden ihtiyaç malzemesi aktı. “Çorbada bizim de tuzumuz olsun” diyen birçok vatandaş da yardım toplama merkezlerine giderek çalışmalara katıldı. Eş ve dostlarından, iş ortaklarından, pazarlardan aldıkları malzemeleri araçlarına yükleyenler kendi araçları ile hiçbir fedakârlıktan kaçınmayarak deprem bölgesine gitti.

YÜZ BİNDEN FAZLA GÖNÜLLÜ

15 Temmuz darbe girişiminde vatanı için canını ortaya koyanlar, 10 ilde etkili olan depremin ardından ise yaraları sarmak için aynı ruhla seferber oldu. Mehmetçik, Emniyet ve Jandarma başta olmak üzere kolluk güçlerine doktor, itfaiyeci, esnaf, memur, maden işçisi ve daha binlercesi eklenerek yüz bini aşan bir ‘gönüllü’ çığı oluştu. Damla damla katkılar Diyarbakır’da, Kahramanmaraş’ta, Şanlıurfa’da, Adıyaman’da, Hatay’da bir yardım seline dönüştü.

Evlerini açtılar

Yüreğimizi yakan bu depremlerin yaralarını sarmaya çalışırken birçok insan da bölgeye maddi yardımda bulunmak için harekete geçti. Vatandaşlar, uygun ve boş durumdaki evlerini depremzedelere açtığını çeşitli platformlardan duyurdu. Depremden etkilenen alanlarda da evleri hasar görenlerin sokakta kalmasına razı gelmeyen vatandaşlar, şahsi çadırlarını onlara verdi. İş adamları da bölgeye konteyner gönderdi. Bölgeden tahliye olan vatandaşların eşyalarının taşınmasına da hem komşuları hem de dışardan destek için gelerler yardım ediyor.

Onlarca kadın depremzedeler için yemek yaptı.

Köyler için seferberlik

Karadan ulaşımın mümkün olmayan köylere Mehmetçik helikopterlerle yardım ulaştırırken, bazı vatandaşlarda, off-road arabalar ile temel ihtiyaçlar için yardım götürdüler. Bazı hayırseverler helikopterle köylere havadan yardım ulaştırdı.

Enkaz bölgesinde imkânı olan vatandaşlar depremzedeler için adeta bir saat gibi çalıştı. İnsanları güvenli bölgeleri taşıma noktasında büyük araçları olan insanlar bir taraftan halkı nakil ederken, trafik polisi olmayan bazı noktalarda da ambulansların, itfaiyelerin ve iş makinalarının enkaz bölgesinde rahat çalışması için trafiği düzenlediler.

Gönüllü berberler depremzedeleri tıraş etti.

Enkaz başında zorlu görev

Yardımların yanında sivil halk arama kurtarma çalışmalarına da destek oldu. Gönüllü arama kurtarma çalışanı olanlar, bazen enkazdan canlı çıkarılanların ambulansa yüklenmesinde bazen de cenazeyi taşımakta yardımcı oldu. Siviller, çalışmalarda verilen her görevi yerine getirdi. Bir an olsun bile boş durmayan halk, enkazların açılması, yolların temizlenmesine de yardım etti. Kimi vatandaş molozların taşınmasına yardım ederken, kimi de geceleri ısınmada kullanmak için yakacak odunları kesti.

Hayvanlar da unutulmadı

Enkaz altında kalan, depremden sonra kaybolan, hayvanlar da unutulmadı. Sahipleri bulunamayan kedi ve köpek, kuş ve güvercinler bir yandan tedavi altına alınırken, beslenmeleri için de bölgeye hayvan mamaları yardım severler tarafından ulaştırıldı.

Çocuklara moral

Hükümetin ilgili bakanlıklarınca deprem bölgesine kurulan çadırlarda çocuklar için çeşitli etkinlikler yapıldı. Afetzede ailelerin çocuklarının yaşadığı travmayı atlatabilmesi için psikososyal destek programları uygulanırken, çeşitli oyunlar oynanıp oyuncaklar dağıtılarak çocuklar motive edildi. Bunun için üniversiteli gençler devreye girdi. Minikleri eğlendirirken deprem bölgesine gelemeyen üniversiteliler de kampüslerinde toplanan yardımları koliliyordu.

ALO 144 iyilik hattı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Sosyal Yardım Hattı, ALO 144’ün Olağanüstü Hal (OHAL) sürecinde ayni yardımların kabul sevk ve idaresi amacıyla kullanılacağını duyurdu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ”Bakanlığımızın Sosyal Yardım Hattı ALO 144, OHAL süresince AFAD koordinasyonunda gerek bireysel gerekse tır ve kamyonlarıyla ayni yardım yapmak isteyen kişi ve kuruluşların yapacakları yardımları hedef depolara yönlendirme hizmetini sağlayacaktır. Hedefimiz, bölgeye giriş çıkış trafik yoğunluğunu azaltmak, hayırseverlerimizin ayni bağışlarının deprem bölgesindeki tüm vatandaşlarımıza en hızlı ve düzenli şekilde ulaşmasını temin etmektir” ifadeleri kullanıldı.

GÜNDEM
Asrın felaketinde sekizinci gün: 10 kentte 31 bin 643 kişi yaşamını yitirdi

GÜNDEM
AFAD görevlisinin acı notları

GÜNDEM
Kendi evini de mühürledi

GÜNDEM
Deprem ‘S’ çizerek yıktı: Küçük kıyameti yaşadık

GÜNDEM
Adana ve Osmaniye'de yaylalara göç başladı