Doğuda kaos planı 2014’te yapılmış

FETÖ’nün, başarısız olan 17-25 Aralık darbe girişiminin ardından Türkiye’yi kaosa sürüklemek için Doğu ve Güneydoğu bölgesi üzerinden yaptığı plan ortaya çıktı. 2014’te Cizre’de görev yapan FETÖ’cü hakim, örgütün hakim ve savcılara o bölgeden ayrılmama talimatını verdiğini anlattı. FETÖ’nün bölgeyi hakimiyet altında tutmayı ve teröristler lehine karar vererek kaosa yol açmayı planladığı anlaşıldı. FETÖ, o dönemlerde mühimmatlarla yakalanan bombacıları bile serbest bırakmış. FETÖ’den tutuklanan karı koca iki hakim, teröristlere kalkan olmuş!

Yeni Şafak Osman Özgan

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Doğu ve Güneydoğu'yu karıştırmak için yaptığı kirli plan deşifre oldu. Örgütün bölgede görev yapan hakim ve savcılara, “Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) mevcut görevime devam etmek istiyorum” diye dilekçe sunmaları için talimat verdiği ortaya çıktı. Ordu Başsavcılığı'nın yargıdaki FETÖ yapılanmasına yönelik soruşturmasında, müşteki-şüpheli olarak yer alan savcı Hakan A.'nın beyanları, örgütün başarısız olan 17-25 Aralık darbe girişiminin ardından Türkiye'yi kaosa sürüklemek için Doğu ve Güneydoğu bölgesi üzerinden yaptığı planı ortaya koydu. Örgüt, FETÖ'cü hakim ve savcıları bölgede tutarak, verilecek skandal kararlar üzerinden iç çatışma çıkarmayı hedefledi.

EMİR YUKARIDAN GELDİ

Savcı Hakan A., 2014 yaz kararnamesi tayin talepleri alındığı dönemde hakim Adem Ö.'nün kendisiyle irtibata geçtiğini ve 1 yıl daha görev yaptığı yer olan Cizre'de kalmayı istediğine dair HSYK'ya dilekçe vermesini söylediğini aktardı. Hakan A., yaşadığı olayı şöyle anlattı: “Bunu sadece benden istemediklerini, Güneydoğu'da görev yapan irtibatlı oldukları tüm hakim ve savcılardan istediklerini, bunun yukarıdan istendiğini söyledi. Ancak ben buna karşı çıktım.”

KİMSE GÖNDERİLMEYECEK

“Bölgedeki hakim ve savcıların neden HSYK'ya bölgede kalmak istediğine dair dilekçe vermesini istediklerini sorduğumda ise bana cevap vermedi. Uludere'de hamile olan bir kadın hakimin bile kalma yönünde talepte bulunduğunu söyledi. Ayrıca karşı çıktığım zaman bana, 'sen bilirsin kimse tercihine gönderilmeyecek' şeklinde konuştu. 2014 yılı yaz kararnamesinde Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki tayin talep dilekçeleri incelenirse kimlerin talimatla hareket ettiği, kimlerin etmediği, sözde cemaat mensubu olan hakim ve savcılar net bir şekilde ortaya çıkacaktır.”

GÖZALTI KARARI BİLE VERMEDİLER

Örgütün mensuplarına söz konusu talimatı ilettiğinde HSYK, FETÖ'nün elinde bulunuyordu. FETÖ'nün talimatıyla HSYK'ya dilekçe vererek bölgede kalan ve daha sonraki gerçekleştirilen atamalarla bölgedeki adliyelerde görevlendirilen hakim ve savcıların, terör örgütlerine kalkan olduğu belirlendi. FETÖ'cü hakim ve savcıların PKK ve DAEŞ gibi örgütlerin faliyetlerine ilişkin istihbaratlar üzerine alınmak istenen iletişimin tespiti, teknik takip, arama ve gözaltı kararlarını vermediği anlaşıldı.

HSYK ARAŞTIRIYOR

Bu arada HSYK, söz konusu ifadenin ardından o dönemde HSYK'ya “mevcut görevime devam etmek istiyorum” şeklinde dilekçe veren hakim ve savcıları araştırıyor. HSYK, tespiti yapılan hakim ve savcıların örgütle bağını tespit etmesi durumunda ise gereğini yapacak.

Teröre kalkan oldular

Terörle mücadeleyi sekteye uğratmak için her yolu deneyen FETÖ'cü hakim ve savcılar teröristleri bile serbest bırakarak skandal kararlara imza attı. Bunlardan birisi de Siirt'te yaşanmıştı. Siirt'te çeşitli eylemlere katıldığı belirlenen ve polisin düzenlediği operasyonla silah ve mühimmatla yakalanan 7 teröristi, hakim S.Ş.Ü., eylemleri “özgürlük” olarak değerlendirerek serbest bırakmıştı. Yine Siirt-Eruh karayolunda yol kesip kimlik kontrolü yaptığı tespit edilen yüzü maskeli 5 PKK'lı da hakim S.Ş.Ü.'nün eşi savcı Ü.M.Ü. tarafından serbest bırakıldı. Siirt'te PKK operasyonlarında yakalanan 19 şüphelinin serbest kalma kararlarının altında da söz konusu karı kocanın imzası bulunuyor. Darbe girişiminin ardından her iki isim de FETÖ mensubu olduğu gerekçesiyle meslekten ihraç edildi. Yargıdaki FETÖ'nün kendisini gösterdiği bir başka karar ise Şırnak'tan geldi. Bir güvenlik görevlisinin şehit düştüğü, birinin de yaralandığı çatışmada beyaz bayrak açarak teslim olan Ahmet U.'nun “Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmek”, “Silahlı terör örgütüne üye olmak” gibi 10 suçtan arama kararı olduğu öğrenildi. Savcılık, “kuvvetli suç şüphesi” bulunan Ahmet U.'yu tutuklanması talebiyle hakimliğe sevk etti. Ancak, Hakim A.Ö., “suç işlemeyeceğine dair vicdani kanaat oluştuğu” gerekçesiyle Ahmet U.'yu serbest bıraktı.