15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik suikast girişimine ilişkin karar açıklandı. Eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş’in de aralarında bulunduğu 34 sanığa 4’er kez müebbet hapis cezası verildi. Eski Yarbay Hüseyin Yılmaz beraat etti. Davada kararın verilmesi ile önümüzdeki süreçte gerekçeli karar açıklanacak, ardından İstinaf Mahkemesi’ne sonra dosyanın Yargıtay’a gitmesi bekleniyor. 15 Temmuz’un kilit soruşturma ve davaları arasında en önemlilerinden sayılan davada kararın çıkması gözleri Türkiye ile ABD arasında imzalanan suçluların iadesi anlaşmasının 3. maddesine çevirdi.
SİYASİ SUÇ KAPSAMINA GİRMİYOR
Türkiye ile ABD arasında suçluların iadesi anlaşmasının 3. maddesinde suçluların hangi durumlarda iade edilmesinin reddedildiği hususlar sıralanırken, bu hususlardan biri, istenilen kişinin siyasi görüşleri nedeniyle cezalandırılmak istenmesi durumunda oluşuyor. Ancak maddenin devamında, suçun devlet başkanları ve ailesine yönelik işlenen veya teşebbüs edilmiş suç kapsamında olması halinde bu ‘siyasi suç’ kapsamından çıkarak suçlunun iadesi için istenen yükümlülükler yerine geliyor.
PARMAK İZLERİ ÇOĞALIYOR
‘Pensilvanya’ya hiç gitmedim’ diyen Batmaz’ın 1 Ocak 2016’da ABD’nin New Jersey eyaletinin Newark Havaalanı’ndaki sorgulamasında kendisini İsmail Çelik isimli arkadaşının karşılayacağını, bir gece Riviera adlı otelde, ardından da Yavuz Ulusoy isimli arkadaşıyla “İmam Muhammed Fetullah Gülen” ile kalacağını belirtti. ABD’li makamlarca paylaşılan bu belge de FETÖ elebaşı Gülen’in darbe girişimi ile ilgili bağlantılarını kesinleştiren delillerden biri olma özelliğini taşırken, söz konusu belge Gülen’in iadesi noktasında en önemli delillerden birini oluşturacak.
Batmaz’ın yalanı çöktü
FETÖ elebaşı Gülen’in iadesi için 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili çok sayıda soruşurma dosyası halihazırda ABD’li yetkililerle paylaşıldı. Geçtiğimiz günlerde ise FETÖ’nün darbedeki parmak izlerinden biri daha ortaya çıkmıştı. Darbeyi Akıncı Üssü’nden yöneten tutuklu FETÖ imamı Kemal Batmaz’ın “Gülen’i tanımıyorum” yalanını çürüten belge ABD İç Güvenlik Bakanlığının 8 Eylül 2017’de Emniyet Genel Müdürlüğü’ne gönderdiği belgelerle gün yüzüne çıkmıştı.