15 Temmuz'dan 10 gün önce İstanbul'a geldiği ve Büyükada'daki bir otelde ardı ardına toplantılar yaptığı ortaya çıkan CIA mensubu Henry Barkey'e ilişkin ilginç bir detay ortaya çıktı. Fetullah Gülen'in ABD'de kalması için referans olan CIA yöneticilerinden Graham Fuller'e yakınlığıyla bilinen Barkey'in, 2014 yılında danışmanlığını yaptığı 'Türkiye'nin Yerel Seçimleri' başlıklı rapor, 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişiminin sinyallerini barındırıyor. Türkiye'de bugün yaşananlara 2 yıl öncesinden ışık tutulan raporda, Gülen mensuplarının olası bir darbe girişiminin başarıya ulaşıp ulaşmayacağı sorgulanıyor. Raporda, FETÖ'nün devlet bürokrasisinde etkili olmaya çalışması şu ifadelerle anlatılıyor:
“Hareket demokrasi, özgürlüğe sahip çıkıyor ve Erdoğan'ın sürekli daha da otoriter olduğu haklı teşhisini yapıyor. Fakat hareket daha önce aynı derece otoriter yapılar varken gayet rahattı. Hareket, Erdoğan'ın otoriterliğiyle motive oluyor, bunun sebebi, kendilerinin de hedef alınması. Yani, hareketin asıl amaçlarından birinin politikada güç sahibi olmaya devam etmek isteği olduğu açık. Bunu da devlet bürokrasisinde etki oluşturarak yapmaya çalışıyor.”
'60 DARBESİNİ ALBAY VE BİNBAŞILAR YAPMIŞTI...'
Raporda 'Tekrar darbe olur mu?' başlığı altında Gülencilerin kendilerine yönelik operasyon karşısında nasıl tepki verebileceği, olağan darbe girişiminin başarılı olup olamayacağı tartışılmış. Gülen grubunun siyaset arenasında önemli bir gücü olduğu belirtilen raporda, Gülencilerin amacının aslında AK Parti olmadığı, tek hedefin 'Erdoğan'ı yok etmek' olduğu belirtiliyor. Rapordaki şu ifade de dikkat çekici: “60 darbesini binbaşılar ve albayların yaptığı göz önüne alınırsa, ordudaki Gülencilerin herhangi bir hareket halinde, örneğin, Gülen hareketine karşı büyük bir operasyon düzenlendiğinde kendi başlarına hareket etme riski olabilir mi?” Bu ifadeler ABD'lilerin, FETÖ'cüler kanalıyla destek vereceği bir darbe girişminin başarıya ulaşıp ulaşmayacağını test ettiklerini ortaya koyuyor.
Parlatıldı
2014 yılında Henry Barkey imzalı raporda, paralel örgütün siyasetteki baş destekçisi Meral Akşener'i parlatma çabaları dikkat çekiyor. Ağustos 2014'teki cumhurbaşkanlığı seçimleri arifesinde Akşener'e ilişkin şu değerlendirmeler yapılıyor: “Spekülasyonlar CHP'nin Ankara kumarını tekrar edeceğini, bir MHP politikacısını adaylığa sürebileceğini içeriyor. Bu pozisyon için bir aday da Meral Akşener; kendisi şu anda Meclis'te Başkanvekili görevini üstleniyor. Akşener merkez-sağ görüşe sahip bir arka plana sahip ve 1996-1997 yıllarında İçişleri Bakanı olarak görev aldı. 2002 yılından beri MHP'yi Meclis'te temsil edenlerden olan Akşener, MHP'nin en merkezci üyelerinden biri olarak görülüyor, bu da CHP'nin merkez-sağ vakumunu doldurmasına yardımcı olabilecek bir kişi olması anlamına geliyor. Kendisi kesinlikle muhafazakar ve ulusalcı çevrelerden vatandaşın ilgisini çekebilir, tabii kadınların da...”