Savcılık kaynakları, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın darbeye girişimine direnmesinin, darbecilerin planlarının bozduğuna dikkat çektiler. Darbe girişimi sonrasında başlatılan soruşturmada TRT'de okunan bildiride ve darbe planında isminin yer alan 'Yurt Sulh Konseyi'nin kimlerden oluştuğu, en çok sorulan soru olarak gündeme geldi. Savcılık, bu konseyin sadece ismen var olduğu tespitini yaptı.
Yetkililer, soruşturmanın bu aşamasında sözde konseyin isim isim kimlerden oluştuğuna dair bir tespitin yapılamadığı bilgisini verdiler. Yetkililer, 12 Eylül askeri darbesindeki gibi bir konsey yapısının beklenilmemesini bildirdiler.
Akar direndiği için darbe başarısız oldu
Savcılık kaynakları, ismen var olan sözde konsey üyelerinin darbeye meşrutiyet kazandırmak için Genelkurmay Başkanı Akar'ın ikna edilmesi yönünde çalıştıkları, ancak Akar'ın ikna edilmemesi nedeniyle darbecilerin planlarının bozulduğu görüşünü paylaştılar. Hürriyet'in haberine göre, savcılık yetkilileri, darbenin yapılamamasında Akar'ın kilit rol oynadığı değerlendirmesinde bulundular. Savcılık, dosyaya giren ifadeler ve yansıyan bilgiler ışığında, darbecilerin ikna etmesi halinde Akar'ın Genelkurmay Başkanı görevine devam ettirileceği, 2. Başkan Yaşar Güler'in yerine Mehmet Dişli'nin getirilmesini planladıkları değerlendirilmesinde bulundu.
Akın Öztürk cumhurbaşkanı olacaktı
Yetkililer, darbecilerin darbe sonrasında Akın Öztürk'ün ise Cumhurbaşkanlığı makamına getirmeyi planladıkları iddiasını paylaştı. Soruşturma dosyasına giren ve darbeciler tarafından hazırlanan atama listelerinde Öztürk, eski Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in yerine adı yazılmıştı. Savcılık, darbe girişiminin 1 numaralı şüphelisi olan Akın Öztürk'ün atama listesindeki görevlendirmelerin darbe girişiminin gidişatına göre şekillendirilebileceği görüşünü de savundular.
İkna etmeye çalıştım demiştim
Öztürk, savcılık sorgusunda "Beni atama listesinde Genelkurmay 2. Başkanı olarak göstermişler. Ben gerçekte Genelkurmay 2. Başkanı'ndan kıdemliyim. Akıncı Üssü'ne vardım. Bir oda içerisinde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Tümgeneral Kubilay Selçuk ve Tuğgeneral Mehmet Dişli ile birlikte çay içiyordu. Bana 'Bunlar bu işi yaptılar, bunlarla konuş ikna et' dedi. Ben onlarla konuşmaya başladım. Selçuk ve Dişli'ye darbenin başarılı olamayacağını, demokratik kurumların işlediğini, halkın bu işe tepki gösterdiğini anlatıp ikna etmeye çalıştım. Kendilerine itiraz ettikçe bağırıp, çağırdım. Aynı şekilde Genelkurmay Başkanı'nı da onları ikna etmeye çalıştı" demişti.