Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İsveç ve Finlandiya heyetleri ile NATO'ya üyelik başvurularına ilişkin yapılan toplantı sonrasında açıklamalarda bulundu.
"SOMUT ADIM ATILMAZSA SÜREÇ İLERLEMEZ"
Kalın'ın açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
"Türkiye'nin gündeme getirdiği güvenlik kaygılarını etraflıca ele alma imkanımız oldu. Özellikle NATO güvenlik ittifakıdır. Merkezinde, temelinde güvenliğin olduğu bir ittifaktır. Bu ittifakın temel konusu üyelerinin güvenlik kaygılarının eşit ve adil paylaşımıdır. Üye olacak ülkelerin mevcut üye ülkelerin kaygılarını, endişelerini ortadan kaldıracak, adımları atacak olduğunu ivedilikle ifade ettik.
"TÜRKİYE'NİN NATO'NUN EN ÖNEMLİ ÜYELERİNDEN OLDUĞU AŞİKAR"
İsveç yaklaşık 200 yıldır tarafsız olmayı benimsemiş bir ülkenin Ukrayna savaşı sonrasında NATO'ya üye olması önemli bir kırılma noktasıdır.Bizim 1952'den bu yana NATO'nun en önemli üyelerinden biri olduğumuz aşikardır. Türkiye, ittifakın bugünü kadar gelmesinde önemli roller oynamıştır.
"PKK, PYD VE YPG'NİN SURİYE KOLUDUR"
Yakın döneme kadar ABD'nin kendi yazılı raporlarında PYD ve YPG'nin PKK'nın Suriye kolu olduğu açıkça ifade edildi. Aynı şekilde FETÖ'nün bir terör örgütü olduğunu, 251 insanımızın şehadetine sebep olduğunun altını çizdik.
"İADELERİN SAĞLANMAMASIYLA İLGİLİ İKNA EDİCİ HİÇBİR ADLİ GEREKÇE YOK"
İsveç'ten 28, Finlandiya'dan 17 iade talebimiz oldu maalesef hiçbir cevap almadık. Bizi ikna edici hiçbir hukuki, adli gerekçelerin olmadığını gördük. Bu konuları da muhataplarımızla etraflı bir şekilde paylaştık. Ayrıca savunma sanayiyle ilgili yaptırımların kaldırılması beklentimizi ifade ettik.
"RAPORLARIN HASIR ALTI EDİLMESİ KABUL EDİLEMEZ"
"BEKLENTİLERİMİZ SON DERECE SOMUT"
Türkiye'nin güvenlik kaygıları somut adımlarla, belli takvim çerçevesinde karşılanmadığı takdirde sürecin ilerlemeyeceğini çok açık ve net ifade ettik. Cumhurbaşkanımızın bu sürecin başından itibaren verdiği mesajları, çizdiği çerçeveyi esas alarak muhataplarımıza bu konudaki beklentilerimizin son derece somut olduğunu ifade ettik.
"PROSEDÜRLER BELİRLENDİ"
"İSTİŞARELER KARŞILIKLI OLARAK DEVAM EDECEK"
Türkiye'nin güvenlik endişelerinin karşılanmadığı bir ortamda bu sürecin mümkün olmayacağını ifade ettik. Muhataplarımız notlarını aldılar, raporlarını kendi liderliklerine bildirecekler. Önümüzdeki günlerde bu taleplere nasıl cevap vereceklerine dair cevapları aldıktan sonra istişareleri karşılıklı olarak sürdürmeye devam edeceğiz.
Bu ilk toplantı olduğu için özellikle şu tarihte, ortamda, formatta tekrar buluşalım diye odaklanmaktan ziyade temel çerçevenin oturtulmasına odaklandık. Bu toplantıdan günü, saati belirlenmiş bir tarih yahut müzakere metni çıkmadı. Bunu bilerek tercih ettik. Bu mesajı şimdi aldılar. Başkentlerine dönüp bu değerlendirmeleri liderlerine arz ettiklerinden sonra bize yapacakları dönüşle süreci kararlaştıracağız.
"NATO'DAN TEKLİF GELİRSE DEĞERLENDİRİRİZ"
İlk olarak muhataplarımız sunduğumuz konuları başkentlerine takdim ettikten sonra bize yapacakları dönüşe bağlı olarak sürecin seyrini takip edeceğiz. Bakanlar düzeyinde, liderler düzeyinde başka görüşmeler olabilir. NATO zirvesi öncesinde veya zirvede olabilir. Biraz süreç bundan sonra muhataplarımızın bize geri dönüş yapacağı eylem planı, paketi, önerileri çerçevesinde şekillenecek.
"YAPTIRIMLARIN KALKMASI KONUSUNDA OLUMLU BİR TAVIR GÖRDÜK"
"NE TÜR SOMUT ADIMLAR ATACAKLARINI GÖRECEĞİZ"
Türkiye'nin güvenlik endişelerini anladıklarını, adım atmak için irade oluşmaya başladığını ifade ettiler. Bundan sonra ne tür somut atacaklarını göreceğiz. Biz bilgi ve belgelerle PKK'nın PYD ve YPG'nin birbirinden farklı olmadığını ortaya koyduk. Amerika yapıyor diye bu hatayı Avrupa'nın yapması da gerekmiyor. Türkiye'nin siyasi beklentileri ve güvenlik endişeleri karşılayacak şekilde terörle mücadele konsepti geliştirmeleri mümkün. Biz bunları tekrar gündemlerine getirdik, bundan sonra da getirmeye devam edeceğiz. Türkiye'nin güvenlik endişelerinin karşılanmadan herhangi bir ilerleme söz konuşu değildir."