Erdoğan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, söz konusu merkezle ülkenin her türlü siber saldırıya karşı çok daha hazırlıklı hale geldiğine inandığını belirtti.
Bilgi ve teknolojinin dünyada en hızlı büyüyen sektör olduğunu ifade eden Erdoğan, Türkiye'de bu sektörün hacminin 17 yılda 20 milyar dolardan 132 milyar dolara yükseldiğini, sektörün ülkedeki yatırımlarının 100 milyar lirayı aştığını söyledi.
Mobil hizmetlerden faydalanan abone sayısının nüfus ile aynı rakama yani 83 milyona ulaştığını vurgulayan Erdoğan, geniş bant internet abonesi sayısının 77 milyonu, sabit geniş bant abone sayısının 14 milyonu, fiber abone sayısının 3,2 milyonu, makineler arası iletişim abone sayısının 6 milyonu geride bıraktığını aktardı.
Bu tabloda internet erişimine imkan veren mobil tarifelerin fiyatlarındaki düşüşün çok büyük etkisinin olduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"5G'de daha yüksek yerlilik oranlarına ulaşmalıyız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2016 yılında 4,5G ihalesini yaparken kademeli olarak yüzde 30, yüzde 40 ve yüzde 45 yerlilik şartı getirdiklerini anımsattı.
Maalesef yüzde 23 ile henüz bu yerlilik oranlarının çok uzağında olduklarını anlatan Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geliştirdikleri ve güvenli hale getirdikleri mobil altyapı sayesinde elde ettikleri kazanımlardan birinin de önemli bir bölümünü dijital ortama taşımak olduğunu dile getirdi.
e-Devlet hizmetlerinde sağladıkları gelişmenin bu güçlü altyapı ile vatandaşlara hizmetleri çok hızlı ve kolay bir şekilde ulaştırabileceklerini en güzel ispatı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, bu alanda 2 yıl gibi kısa bir sürede dünyada 68'inci sıradan 53'üncü sıraya yükseldiklerini bildirdi.
Bugün 5 binin üzerinde e-Devlet hizmetinden yaklaşık 45 milyon vatandaşın istifade edebildiğine dikkati çeken Erdoğan, dijital teknolojilerin hızlı geliştiği dönemde bu dönüşümün güvenlik boyutunun en az ülkelerin fiziki savunması kadar önemli hale geldiğini aktardı.
Siber saldırılar
Türkiye'nin teknoloji sadece tüketen değil asıl olarak bulan, tasarlayan, geliştiren, üreten ve dünyaya pazarlayan bir ülke haline gelmesini hedeflediklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
Veri güvenliği
Recep Tayyip Erdoğan, veri güvenliğinin de bu işin önemli bir parçası olduğunu, günümüzde verinin en az petrol kadar önemli hale geldiğini anlattı.
"Veri güvenliğini yabancı çözümlerle sağlamaya çalışmak sınır güvenliğini yabancı askerlere emanet etmekle eşdeğerdir." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Akıllı sistemlerle yapılan saldırıları püskürtmenin özellikle yolu daha akıllı sistemleri geliştirmek ve kullandırmaktır." ifadesini kullanan Erdoğan, siber saldırılara konvansiyonel sistemlerle veya yöntemlerle karşı koymaya kalkmanın, kurşunu kağıtla durdurmaya çalışmak gibi olduğunu söyledi.
Teknolojiye hükmedenin her sisteme ve onu üreten, kullanan, saklayan her unsura nüfuz edebildiği bir döneme girildiğine işaret eden Erdoğan, bu amaçla Cumhurbaşkanlığı olarak Bilgi ve İletişim Güvenliği Genelgesi yayımladıklarını dile getirdi.
Erdoğan, kurumlar ve kamu görevlileri için bağlayıcı olan bu genelgenin tüm unsurlarıyla uygulanmasına önem verdiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siber savunmada yapay zeka ve makine öğrenmesi tekniklerinin giderek önem kazandığına dikkati çekerek, "Bu doğrultuda 'Kasırga, Avcı, Azad' gibi uygulamalar geliştirdik. Ülkemize yönelik siber saldırıların pek çoğu işte bu ekipler ve uygulamalarla çok defa kimsenin haberi olmadan sessiz sedasız bir şekilde bertaraf ediliyor." diye konuştu.
"Nitelikli uzmanlar yetiştirmeyi ihmal etmiyoruz"
Tüm bu çalışmalar sayesinde Türkiye'nin Global Siber Güvenlik Endeksi'nde dünyada 20'nci, Avrupa'da 11'inci sıraya yükseldiğini anlatan Erdoğan, Türkiye'nin, Almanya, İtalya, Belçika gibi ülkelerin önünde yer aldığı bu sıralamada daha da yukarılara tırmanmakta kararlı olduğunu söyledi.
Erdoğan, siber güvenlik alanında milli hassasiyetlere sahip, nitelikli uzmanlar yetiştirmeyi de ihmal etmediklerini kaydederek, bunun için BTK Akademi'yi kurduklarını, eğitim dahil herhangi bir ön şart aranmaksızın tüm gençlere açık akademide siber güvenlik ve 5G teknoloji başta olmak üzere sektörün nitelikli insan kaynağı ihtiyacını karşılamaya yönelik çalışmalar yaptıklarını belirtti.
"Siber Yıldız" yarışmaları ile yetenekli gençleri keşfettiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
Erdoğan, halen uzayda Türksat 3A, Türksat 4A ve Türksat 4B olmak üzere 3 haberleşme uydusunun faaliyet gösterdiğini hatırlatarak, bu uyduların, 118 ülkede 3 milyar kişiye yayıncılık hizmeti verilebilme imkanı sağladığına işaret etti.
"Teknoloji bağımlılığı tehdit"
Üretimi tamamlanan Türksat 5A'nın bu yılın sonuna doğru uzaya fırlatılacağı bilgisini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türksat 5B'yi de önümüzdeki yıl uzaya gönderiyoruz. İlk yerli haberleşme uydumuz olacak Türksat 6A'nın tasarımı tamamlandı, mühendislik çalışmaları sürüyor. İnşallah bunu da 2022 yılında uzaya göndermeyi planlıyoruz. Böylece Türkiye, dünyada haberleşme uydusu üretebilen 10 ülkeden biri haline gelmiş olacaktır." şeklinde konuştu.
İnternet ve teknolojinin, insanların hayatını kolaylaştıran yönünün yanında, pek çok yeni tehditleri de içinde barındıran bir alan olduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bir başka önemli sıkıntının ise siber zorbalıkların çeşitlenip artması olduğuna değinen Erdoğan, "Özellikle sosyal medya bu bakımdan tam bir çöplük, tam bir başıboş mecra haline dönüşmüştür. İnsanların taciz edildiği, dolandırıldığı, onurlarının kırıldığı, lince tabi tutulduğu, her türlü haklarının ihlal edildiği böyle bir sanal dünyaya asla teslim olmayacağız." diye konuştu.
"Kabus ikliminden çıkartmakta kararlıyız"
Erdoğan, gerçek hayatta suç olan her şeyin, internet ortamında da aynı karşılığı bulmasının şart olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Ülkemizi yalan haberin, iftiranın, hakaretin, tehdidin, dolandırıcılığın, provokasyonların adeta bir çığ gibi toplumumuzun üzerine çöktüğü bu kabus ikliminden çıkartmakta kararlıyız. Daha 2007 yılında başbakanlığım döneminde, bu konuda gereken önlemlerin alınmasını talep etmiştik ancak aradan geçen bunca zamana rağmen henüz işe yarar bir hukuki ve teknik altyapı oluşturamadığımızı da üzüntüyle görüyoruz. Adalet ve İçişleri Bakanlıklarımızla, ilgili kurumlarımız tarafından bu çerçevede yürütülen hazırlıkların süratle neticelendirilmesini istiyoruz.
Vatandaşlarımızı da özellikle çocuklarımızı korumak için güvenli internet hizmetlerinden daha çok faydalanmaya davet ediyorum."
"Gençlerimizden faydalı içerikte öne çıkmalarını bekliyoruz"
"Kopyala-yapıştır" mantığıyla içerik üretiminin ağırlıkta olmasının internetteki kirliliğin en önemli sebeplerinden birisi olduğuna işaret eden Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
Teknolojinin insanlara sağladığı kimi kritik imkanların hakkını da teslim etmek gerektiğini belirten Erdoğan, "Son dönemde yaşadığımız afetlerde bu imkanlardan büyük ölçüde faydalandık. Yıkıntıların altındaki vatandaşlarımızla kurulan cep telefonu bağlantıları ve sinyal takipleri çalışmaların hızlı ve etkin şekilde yürütülebilmesini sağlamıştır." dedi.
"Ulusal Uyarı Sistemi ilgili kurumların kulanımına açılacak"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Ulusal Mobil Uyarı Sistemi'nin hayata geçirilmesinin bu çerçevede atılan önemli bir adım olduğunu dile getirerek, konuşmasına şöyle devam etti:
Açılışı yapılan Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezinin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, projede emeği geçenleri tebrik etti.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın okuduğu duanın ardından merkezin açılışı gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurdele kesimi sırasında "Bu güzel hizmet kurumu iletişim dünyamıza hayırlı, mübarek olsun." dedi.
Törene TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile çok sayıda davetli katıldı.