Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan minareden müzik yayınına tepki: CHP yöneticileri zevkten dört köşe

AK Parti İl Başkanları Toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir'de cami hoparlörlerinden müzik dinletilmesine çok sert sözlerle tepki gösterdi. Erdoğan "İzmir'de camilerin hoparlörüne sızan alçaklar, saygısızca yayınlar yaparken, o ildeki CHP yöneticileri zevkten dört köşe bu rezilliği aktarıyor" açıklamasında bulundu. Konuşmasında yeni partilere de göndermede bulunan Erdoğan "Düşünün bakanın durumunda olanlar veyahut da farklı görevler verdiğim kişiler şimdi farklı şekilde saldırı içindeler. Böyle kalkıp Youtube'larda topladığınız adımlarla netice almanız mümkün değil. Biz şuan takdir edecek insan arıyoruz. Kötü olacak her şeyi bize yıkma hesabı içinde olanların hesabını zaten milletim sorar" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti İl Başkanları Toplantısında konuştu.

Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:

Veriler düşmeye devam ettikçe normalleşme adımlarını atmaya devam edeceğiz. Gelişmiş ülkelerin dahi ilerisinde bir konumda olduğumuz görüyoruz. Ülkemizde ve dünyada günlük hayat yeni kurallara göre düzenlenmelidir.

Ülkemizi de etkileyen koronavirüs salgınını hamdolsun büyük ölçüde kontrol altına aldık. Normalleşme çalışmamız da işlemeye başladı. Sosyal alanlarla ilgili kararımızı bayram sonrası vereceğiz.

İstihdamı sürdürmek için pek çok destek paketi gerçekleştirdik. Gelişmiş ülkelerin bile ilerisinde olduğumuzu görüyoruz.

"En küçük bir ihmal salgının tekrar hortlamasına yol açabilir"

Ülkemizde ve dünyada bir müddet daha günlük hayat yeni kurallara göre işlemek durumundadır.

Sizlerden illerinizde, maske, mesafe, temizlik konularındaki uygulamanın tavizsiz yürütülmesini takip etmenizi istiyorum.

Salgın sürecinin de bir imtihan olduğu bilinciyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Var gücümüzle gayret gösteriyoruz.

5,5 milyon dar gelirli vatandaşlarımıza verdiğimiz 1000'er TL'lik karşılıksız nakit desteği ile insanlarımıza sahipsiz olmadığını gösterdik.

Gönlü ve kafası kör düşmanlıkla kararmamış olan herkes ne yaptığımızı ve neyi amaçladığımızı gayet iyi biliyor, görüyor ve takdirini de her fırsatta ifade ediyor.

"CHP yöneticileri zevkten dört köşe oluyor"

Buna karşılık ülkenin önüne takoz olmayı, milletin tarihine, kültürüne, değerlerine husumeti devleti yıpratmayı temel siyaseti haline getiren CHP, yine o bildiğimiz çirkin yüzünü sergilemekten geri durmuyor.

Yaptığımız hastanelere çamur atıyorlar. Hiç kusura bakmasınlar ülkemizin ve milletimizin aydınlık geleceği için, bunları rahatsız etmeyi daha çok sürdüreceğiz. Ağızlarından köpüklerinden saçarak, kalemlerinden kan damlatarak bize saldıranların hepsinin de foyaları birer birer ortaya dökülüyor. Meğer bunların hepsi de bize yönelttikleri ithamların çok daha beterini kendileri bilfiil istiyorlarmış.

Bu ülkenin ortak değerlerini, yaptıkları hırsızlıkları örtmek için bir kalkan gibi kullanarak istismar ettiklerini artık herkes görüyor. Bunların hiçbiri bizleri ilgilendirmiyor. Hukukun konusu olan işlerini yargı, idarenin konusu olan konuları ilgili kurumlar takip edecek. Hükümet olarak biz programımızı, planlarımızı, projelerimizi hayata geçirmek için çalışacağız.

Bu ülke CHP dönemlerinde halkına verecek ekmeği bulamadığı için, ekmeği karneyle dağıtma buhranını yaşamıştır. Yaşatan kimdir? CHP. Evet, bu ülke geçmişte savunma sanayiinin temel kurumlarının kapılarının kapatılması buhranını yaşamıştır. Yaşatan kimdir? CHP. Bu ülke geçmişte demokrasi açık oy, gizli tasnif olarak gören faşist kafanın yol açtığı nice baskı ve zulüm buhranı yaşamıştır. Yaşatan kim? CHP. Bu ülke geçmişte yağdan gaza, pirinçten benzine kadar tüm temel gıda maddelerinin yokluğundan kaynaklanan kuyruklar buhranı yaşamıştır. Yaşatan kim? CHP. Bu ülke geçmişte hastane kapılarında yığılan insanlarının, muayene olacak doktor, tetkik yaptıracak cihaz, şifa için alacağı ilaç bulamama buhranı yaşamıştır. Yaşatan kim? Başta Bay Kemal ve CHP. 9 milyona yakın istihdam oluşturduğumuz halde, ısrar ve inatla 'öldük, bittik' türküsü söylemeye devam ediyorlardı. İhracatı 36 milyar dolardan, 180 milyar doların üstüne çıkardığımızı gördükleri halde, kamuoyuna sürekli kötümserlik havası pompalamaktan vazgeçmiyorlardı.

Yeni partilere gönderme

Düşünün bakanın durumunda olanlar veyahut da farklı görevler verdiğim kişiler şimdi farklı şekilde saldırı içindeler. Yahu sen bakansın. Atılan bir adımda Başbakanın onayı olmadan sen o adımı atabilir misin? Şimdi nasıl oluyor da o işleri 'Ben ben ben...' Ne ben'i yahu? Bir başbakan onay vermeyecek, sen kalkacaksın adım atacaksın. Bunu kime yutturuyorsun?

"Dürüstse itiraf etmesi gerekir"

CHP'nin IMF sevdasının gerisinde ise Türkiye'yi geçmişteki siyasi ve ekonomik teslimiyet özlemi vardır. İktidara geldiğimizde IMF'ye 23,5 milyar dolar borç vardı. Sevgili vatandaşlarım, bu bunu 2013 Mayıs'a kadar ödedik ve o defteri kapattık. IMF Başkanına 'Siz bize siyasi noktada rol biçemezsiniz.' dedim. Bunu şuan bir parti kurmuş zat da bilir. Bu görüşmeyi Davos'ta yaptık. 'Siz sadece gelirsiniz borç-alacak ilişkilerimizi incelersiniz, bize siyasi rol biçemezsiniz.' dedim.

Demokrasi ve Özgürlükler Adası 27 Mayıs'ta açılacak

İnşallah bu yılın 27 Mayıs'ı farklı olacak. 27 Mayıs'ta Demokrasi ve Özgürlükler Adasının açılışı yapılacak. Orayı çok farklı bir konuma taşıdık. Adını artık Yassı Ada olarak değil, Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak anacağız.

Pazar günü erişeceğimiz mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik ediyorum. Koronavirüsten ölenlere rahmet, hastalarımıza şifa diliyorum.