Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rönesans Polat İstanbul Otel'de İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Sosyal İşler Bakanları Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, dün de teşkilatın Üst Düzey Kamu ve Özel Yatırım Konferansı'nda, İslam dünyasının dört bir yanından gelen katılımcılarla buluştuklarını, önceki hafta ise İİT Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi'nin 35. Bakanlar Oturumu'nu gerçekleştirdiklerini, ayrıca İstanbul'un sık sık teşkilata bağlı kurumların çeşitli etkinliklerine sahne olduğunu söyledi.
Tüm bu toplantıların İslam ülkeleri arasındaki ilişkilerin her düzeyde ve her alanda gelişmesine, yakınlaşmasına vesile olacağına inandığını dile getiren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"İsrail'in hoyratlığı kimi Arap devletleri tarafından adeta teşvik ediliyor"
Bugün artık sokaklarında masum genç kızların, babaların, annelerin, ihtiyarların, çocukların, gençlerin İsrail tarafından alenen infaz edildiği, acımasızca öldürüldüğü bir Filistin fotoğrafı ile karşı karşıya olunduğunu dile getiren Erdoğan, "Üstelik İsrail'in bu hoyratlığı Batı ülkeleri ve büyük bir üzüntü ile belirtmek isterim ki kimi Arap devletleri tarafından adeta teşvik ediliyor.Türkiye olarak Kudüs ve Filistin konusunda dile getirdiğimiz itirazlarda çoğu defa yalnız kaldığımızı hissediyoruz. Esasen son yıllarda maruz bırakıldığımız terör saldırılarının ve ekonomik sabotajların gerisindeki sebeplerden birinin, bu ilkeli duruşumuz olduğunun farkındayız. Ama bedeli ne olursa olsun hakkın, hakikatin ve mazlumun yanında yer almayı sürdüreceğiz. Filistinlilerin hakkını savunmaktan ve tüm mazlumlar ile dayanışma içinde olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
Aynı şekilde Keşmir, Arakan ve Türkistan başta olmak üzere pek çok yerde Müslümanlar aleyhine gelişmelerin yaşandığına işaret eden Erdoğan, batı ülkelerinde giderek yaygınlaşan İslam ve Müslüman düşmanlığının da bir başka önemli sorun olduğunu vurguladı.
Yaşanan sıkıntıların bir kısmının mala ve cana saldırı şeklinde, bir kısmının sinsi asimilasyon politikaları görünümünde, bir kısmının ise körü körüne bir düşmanlık biçiminde tezahür ettiğini belirten Erdoğan, her ne şekilde olursa olsun, sonuçta mağdur olan, mazlum durumuna düşenin hep Müslümanlar olduğunu ifade etti.
"Terör örgütleri bu zulümlerin bahanesi olarak kullanılıyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müslümanlığın en önemli alametifarikalarından birinin de aile kurumunun gücü olduğunu belirterek, bugün geleceğini tehdit altında gören toplumların tamamının ortak özelliğinin aile kurumunun zayıflatılması ve çarpıtılması olduğunu söyledi.
"En önemli zenginliğimiz genç nüfusumuzdur"
Erdoğan, toplantıda bu konuda somut kararların alınacağını öğrenmekten memnuniyet duyduğunu belirterek, İslam ülkeleri olarak en önemli zenginliğin yer altı kaynaklarından ziyade genç nüfus olduğunu vurguladı.
Daha da güçlendirilecek aile yapısı, sağlam eğitim ve öğretim sistemi ile güçlü sosyal dayanışma mekanizmalarıyla geleceğin gönül rahatlığıyla emanet edileceği bir gençlik yetiştirilebileceğini belirten Erdoğan, Batı kaynaklı tehditlere karşı, çocuklara, kadınlara, yaşlılara ve engellilere ne kadar iyi sahip çıkılırsa aile yapısının da o derece korunacağını anlattı.
"İslam ülkelerini böl, parçala, yut anlayışıyla emperyalist anlayış yoluna devam ediyor"
Erdoğan, Suriye başta olmak üzere çeşitli bölgelerdeki çatışmalar ve krizler sebebiyle sayıları milyona varan çocuğun öksüz ve yetim kaldığını anımsatarak, Suriye'de, Somali'de, Irak'ta, İran'da ve Filistin'de yaşananların ortada olduğunu, bunların hep İslam ülkelerinde devam ettiğini söyledi.
"İslam ülkelerini böl, parçala, yut anlayışıyla emperyalist anlayış yoluna devam ediyor" diyen Erdoğan, bunlardan bir kısmının çeşitli yollarla diğer ülkelere götürülüp hiç arzu edilmediği şekilde yetiştirildiğini, bu çocukların başta uyuşturucu tüccarları olmak üzere suç örgütleri tarafından istismar edildiğini kaydetti.
Müslümanlar olarak kardeşlerin emanetlerine sahip çıkmanın boyunlarının borcu olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"AB'nin bize verdiği destek sadece ve sadece 3 milyar avrodur"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye 3 milyon 650 bini Suriyeli, 350 bini de Kürt olmak üzere toplamda 5,5 milyonu bulan sığınmacı ve göçmene ev sahipliği yapan bir ülke olarak bu konuda dünyada ilk sırada yer alıyor. Sadece bu yıl diğer ülkelerin adeta ölüme terk ettikleri 57 bine yakın kişiyi denizlerden toplayıp, hayatlarını kurtardık. Ülkemizde bulunan sığınmacılara kendi vatandaşlarımızla aynı düzeyde hizmet veriyoruz. Üstelik bu hizmetleri dışarıdan ciddi bir yardım almadan, kendi imkanlarımızla yürütüyoruz. Bu hizmetler için şu ana kadar harcadığımız para 40 milyar doları aşmıştır. Avrupa Birliğinin bize vermiş olduğu destek ise sadece ve sadece azami söylüyorum 3 milyar avrodur" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, NATO Zirvesi'nde bütün liderlere plan, projeleri dağıttığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İslam ülkelerine Arnavutluk çağrısı
Konferansın dönem başkanlığını iki yıl süreyle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının yürüteceğini dile getiren Erdoğan, bu süre boyunca kardeş İslam ülkeleriyle kurumsal kapasite inşası, tecrübe paylaşımı, teknik yardım ve politika koordinasyonu alanlarında yararlı çalışmalar gerçekleştireceklerine inandığını söyledi.
Erdoğan, bu vesileyle de bugün bir çağrısı olacağını belirterek, yaklaşık bir hafta önce Arnavutluk'ta 6,4 büyüklüğünde bir deprem olduğunu hatırlattı.
Bu deprem neticesinde 51 kişinin hayatını kaybettiğini aktaran Erdoğan, tüm ailelere baş sağlığı dileğinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
İnsani Gelişme Endeksi
Bugün burada alınacak kararların ilgili kurumlarla iş birliği halinde hayata geçirilmesinin bizzat takipçisi olacaklarını aktaran Erdoğan, konferansın başarılı geçmesini ve sosyal politikaların sağlam temellere oturtulması bakımından bir dönüm noktası olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gayretleri ve emeği için üye ülkelerin temsilcilerine teşekkürlerini sunarak, "Tabii bu arada bu sabah yine açıklanan bir müjdeyi duyurmak istiyorum. Sosyal kalkınmayı konuştuğumuz bugün yayınlanan İnsani Gelişme Raporuna göre Türkiye, 2018 yıl bazlı insani gelişme endeksinde 0,806'lık değere ulaşarak 189 ülke arasında 59'uncu sıraya yükseldi. Türkiye ilk kez 'çok yüksek insani gelişme' kategorisine girmeyi başarmış oldu. Hayırlısı olsun. Bundan sonra inşallah daha yüksek derecelere de ulaşacağız." diye konuştu.