Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İslam alemine anlamlı çağrı: Fikir ayrılıklarını bir kenara bırakıp yek vücut hareket edelim

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da 4. Uluslararası STK Fuarı'nda konuştu. Erdoğan, "İslam alemi olarak, fikir ayrılıklarını bir kenara bırakıp ortak bir tavır almamız, yek vücut hareket etmemiz gerekiyor." dedi. Erdoğan, "Netanyahu ve eski savunma bakanı Galant hakkında çıkan tutuklama kararını desteklediğimizi ifade etmek istiyorum. Alınan bu cesur kararın sözleşmeye taraf tüm ülkelerce uygulanmasını önemli buluyoruz" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) ile Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) tarafından Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen 4. Uluslararası STK Fuarı'na katıldı.

İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) ile Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) tarafından Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen 4. Uluslararası STK Fuarı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kıtaların yanında gönülleri, kültürleri, medeniyetleri birleştiren dünyanın incisi İstanbul'da katılımcılarla bir arada olmaktan memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

Erdoğan, fuarda olmayan kalpleri kendileriyle çarpan kişilere de selamlarını gönderdiğini ifade ederek, iki kuruluş tarafından düzenlenen fuarın başarılı geçmesini temenni etti.

Afrika'dan, Asya'dan, Orta Doğu'dan Batı ülkelerinden ve Türkiye'nin farklı şehirlerinden fuara katılan 150 STK'yi katkıları için tebrik eden Erdoğan, "Bu güzel etkinliğin aramızdaki kardeşliği, beraberliği, dayanışmayı, ittifak ve ittihadı güçlendirmesini temenni ediyorum. Vahdet ve uhuvvet ruhunun zirve yaptığı sivil toplum camiasında atan vicdanlı yüreklerin birbirine daha da ısındığı bu organizasyonu tertipleyen kuruluşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Fuara iştirak eden ve yeryüzünün farklı köşelerinde birçok alanda kritik faaliyetler yürüten sivil toplum kuruluşlarımıza, Mevla'dan üstün başarılar diliyorum." diye konuştu.

Erdoğan, burada icra edilen paneller, atölyeler, sergiler ve birçok faaliyetin aralarında dostluk ve iş birliğini tahkim etmesini, dayanışma ruhunu perçinlemesini ümit ettiğini, bu niyazının adım adım gerçekleştiğini görmekten memnuniyet duyduğunu ifade etti.

İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliğinin eğitim, gençlik, insani yardım, aile ve insan hakları gibi alanlarda yürüttüğü çalışmalarını takdirle takip ettiğini ve gönülden desteklediğini belirten Erdoğan, birliğin, İslam coğrafyasının dört bir yanındaki 354 üye kuruluşuyla beraber 20 yıldır sürdürdüğü faaliyetlerin çıtasını her geçen yıl daha yükseğe çıkardığını gördüğünü söyledi.

Erdoğan, bünyesindeki 160'tan fazla kuruluşla ülkenin sivil toplum kapasitesine önemli katkılar yapan Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfının da başarılarına her gün yenisini eklediğini belirtti.

"İnsanlığın tüm organlarıyla, hücreleriyle kan kaybettiği bir dönemden geçiyoruz"

Samimi, gayretli ve bereketli hizmetleriyle tüm dünyaya örnek olma yolunda emin adımlarla ilerleyen her iki kuruluşu da tebrik eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"İnsanlığın neredeyse tüm kurumlarıyla, tüm organlarıyla, tüm hücreleriyle kan kaybettiği bir dönemden geçiyoruz. Uluslararası sistemin, imtiyazlı aktörleri, kendi çıkarları uğruna İslam coğrafyası başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerini, savaş, çatışma ve istikrarsızlık girdabına sürüklüyor. Dünya bilhassa İslam alemi, zorlu bir sınamadan, kapsamlı bir kuşatmadan, sinsice hazırlanmış planların ateş çemberinden geçiyor. Bakınız, hemen yanı başımızdaki Filistin'de 14 aydır mazlumlar, masumlar, çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve siviller acımasızca katlediliyor. Küresel yönetişim mekanizmaları, uluslararası örgütler ve uluslararası medya, Filistin'de, Lübnan'da ve daha pek çok bölgede işlenen insanlık suçlarını görmezden geliyor. Vahşetin gündeme gelmemesi için İsrail lehine tam anlamıyla bir karartma uygulanıyor. Bu alçak katliamları durdurmaya çalışmak yerine İsrail'e verdikleri destekle adeta soykırımı körüklüyor."

İsrail'in Gazze'ye saldırıları başlayalı 400 günden fazla zaman geçti. 50 binden fazla kardeşimiz şehit düştü. 700 bin kardeşimiz yaralandı. Milyonlarca kardeşimiz evlerini terk etmek zorunda kaldı. Bu saldırıların gerisindeki sinsi amaç her geçen gün anlaşılıyor.

1967 sınırları temelinde bağımsız, egemen ve başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin kuruluşu görmeyi rabbim bizlere nasip eylesin diyorum.

Kudüs'ün mahremiyetine uygun şekilde uluslararası bir güvenlik şemsiyesi altına alınması yolundaki çabalarımızı sürdüreceğimizi belirtmek istiyorum.

"Fikir ayrılıklarını bir kenara bırakıp yek vücut hareket etmemiz gerekiyor"

Ali-İmran Suresi'nde hep birlikte Allah'ın ipine sarılın, parçalanıp bölünmeyin buyuruyor. Bizler yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızdan da mesulüz. Fikir ayrılıklarını bir kenara bırakıp yek vücut hareket etmemiz gerekiyor. Vahdet olmadan rahmet olmaz. Yürekler toplu vurmadıkça müsteviler karşısında başarılı olunmaz. Filistin ve Lübnanlı kardeşlerimize, Sudan ve Yemen'de masum ve mazlumlara ancak bu şekilde yardımcı olabiliriz.

"Aile kurumu saldırı altında"

Aile mefhumumuz, toplumsal yapımız, örfümüz, değerlerimiz ve kutsallarımız, küresel düzeyde bilinçli ve çok yönlü bir saldırı altındadır.

Çocuklarımıza ve gençlerimize daha güvenli, vicdanlı, adil bir dünyayı miras bırakmak istiyorsak hep birlikte elimizi taşın altına koymalıyız.

UCM'nin Netanyahu kararı

Filistin devletinin tanınması için uluslararası arenada tüm imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. İsrail'in Filistin'deki soykırımını durdurmak için zorlayıcı tedbirlerin bir an önce alınmasına yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Netanyahu ve eski savunma bakanı Galant hakkında çıkan tutuklama kararını desteklediğimizi ifade etmek istiyorum. Alınan bu cesur kararın sözleşmeye taraf tüm ülkelerce uygulanmasını önemli buluyoruz. Yıllardır dünyaya hak, hukuk, adalet ve insan hakları dersi veren batılı ülkelerin bu noktada sözlerini yerine getirmeleri mecburidir. 3kuruş siyasi rant sağlayacağım diye ülkesine ve devletine "İsrail'le ticaret yapıyorlar" iftirası atanlar gibi de olmadık.