Ülkemiz 15 Temmuz 2016’da darbe görünümlü bir işgal girişimine maruz kaldı. Esasında bu darbe teşebbüsü, FETÖ’nün devleti ve hükümeti ele geçirmek için türlü kumpaslarla milli iradeyi hedef alan saldırı zincirinin en kalleş halkasıydı. Devletimizin mücadelesi ve milletimizin desteğiyle hain planları defalarca bozulan FETÖ, 15 Temmuz 2016’da son çare olarak darbe girişimine başvurdu. Milletin, namuslarına emanet ettiği silahı, tankı, uçağı millete doğrultan FETÖ’cüler, o gece karşılarında bir kez daha halkımızı, güvenlik güçlerimizi ve tüm kurumlarıyla devletimizi buldu.
Hainlere karşı iman dolu göğsünü siper eden vatandaşlarımızın kahramanlıklarını anlatacak her cümle, her yazı, her hitap eksik kalır. Çünkü milletimizin 15 Temmuz’da yazdığı destan, sadece bir darbe teşebbüsünü bastırma hikâyesi değildir. O gece milletimizin vatanı, bayrağı, istikbâli ve istiklâli için 1071’de Malazgirt’teki, 1453’te İstanbul’un Fethi’ndeki, 1915’te Çanakkale’deki iradesi tekrar tecelli etmiştir. Ölümü öldürenler, gerektiğinde çıplak elleriyle tanklara meydan okuyanlar var olduğu sürece, Allah’ın izniyle ezanımız susmayacak, bayrağımız inmeyecek, istiklalimize ve istikbalimize kastedenler hedeflerine ulaşamayacaktır.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü vesilesiyle, “Türkiye geçilmez” diyerek 15 Temmuz 2016’daki terör saldırısına karşı koyarken şehit olan kardeşlerimi bir kez daha rahmetle yâd ediyor, gazilikle şereflenen vatandaşlarıma sağlıklı ve uzun ömürler diliyorum. O gece derin bir basiretle vatanına, bayrağına ve iradesine canı pahasına sahip çıkan milletimin her bir ferdini saygıyla selamlıyorum.
Recep Tayyip ERDOĞAN
Türkiye Cumhurbaşkanı