Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Musevi vatandaşların Hamursuz Bayramı'nı, paylaştığı bir mesajla tebrik etti.
Cumhurbaşkanlığı’nın sosyal medya hesabından paylaşılan mesajda Erdoğan’ın, şu ifadelerine yer verildi:
'Ülkemizin gelişimine her alanda büyük katkı sağladılar'
Yüzyıllardır aynı toprağı paylaştığımız, ülkemizin gelişimine her alanda büyük katkı sağlayan Musevi vatandaşlarımızın barış, güven ve huzur içinde yaşamaları, ülkemizin beraberliğinin teminatıdır. 6 Şubat'ta meydana gelen deprem felaketi karşısında aziz milletimiz omuz omuza vererek her zorluğun üstesinden gelebileceğini bir kez daha göstermiştir.
"Tüm Musevilere esenlikler diliyorum"
Depremin ilk anlarından itibaren dayanışma ruhu içerisinde hareket eden Musevi vatandaşlarımız da takdire şayan bir duruş sergilemişlerdir. 85 milyon olarak birlik ve beraberliğimizi güçlendiren bu hassasiyetlerinden dolayı tüm Musevi vatandaşlarımı tebrik ediyorum. Musevi vatandaşlarımızın Hamursuz Bayramı sevincini paylaşıyor, kendilerine ve tüm Musevilere esenlikler diliyorum.
Hamursuz Bayramı
Yahudiler, Mısır topraklarındaki esaretten Hazreti Musa önderliğinde kurtulmalarını Hamursuz Bayramı'yla yüzyıllardır kutluyor.
Pesah veya Fısıh olarak da bilinen bu bayram, Yahudilerin Mısır'da Firavun'dan kaçarken yanlarında götürecekleri ekmeklerin hamurunu mayalanmaya bile fırsat bulamadan ülkeyi hızla terk etmek zorunda kalmaları nedeniyle “Hamursuz” olarak adlandırılıyor.
Bu hatırayı anmak adına Yahudiler, Hamursuz bayramı boyunca "Matza" adındaki mayasız ekmeği yiyor.
Yahudilerin Mısır'dan kaçarken aceleyle pişirdikleri mayasız ekmek "Matza" da bayramın sembolü olarak kabul ediliyor.
Bayram boyunca normal ekmek yemek ise Yahudi şeriatına gHamursuz Bayramıöre haram olarak nitelendiriliyor.
Bu sebeple bayramın başlamasına saatler kala Kudüs'ün Yahudi mahallerinde ateşler yakılarak, mayalı hamurdan yapılan ekmek ve diğer gıda maddeleri imha edilir.
Hamursuz bayramında aile üyelerine, özelliklede çocuklara soru sordurtmaya yönelik ritüeller bulunuyor.
Böylelikle Yahudilerin atalarının başından geçenlerin, bayramın ilk iki gününde tüm aile üyelerinin bulunduğu sofrada yeni nesle aktarılması amaçlanıyor.
Sofradaki her yiyecek bir olayı simgeliyor ve bununla Yahudi tarihindeki Mısır çıkışına dair hikayeler anlatılıyor.