Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde "Gaziantep-Kilis Afet Konutları Temel Atma Töreni"ne katıldı.
Erdoğan, ramazana 11 il ve ilçelerinde ağır hasara yol açan depremlerin üzüntüsüyle girildiğini belirtti.
Depremlerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara şifa dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Emin olun deprem ateşi, sadece düştüğü yeri değil 81 vilayeti ve 85 milyon vatandaşıyla tüm Türkiye'yi yakmıştır." ifadelerini kullandı.
Dünyanın pek çok yerinden taziye mesajları aldıklarını belirten Erdoğan, depremden 3 gün sonra Gaziantep'i, 2 hafta sonra da Nurdağı'nı Cumhur İttifakı olarak ziyaret ettiklerini hatırlattı.
Köyleri ve ilçeleriyle depremin yıktığı şehirlerin tamamını ayağa kaldırmadan durup dinlenmeyeceklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"İlk günlerdeki arama kurtarma ve acil yardım ihtiyaçlarının yerini, enkazın kaldırılması, geçici barınma alanlarının oluşturulması, kalıcı konutların inşası süreçleri takip etti. AFAD ve diğer kurumlarımızın yanı sıra Gaziantep Büyükşehir, Şahinbey, Şehitkamil ilçe belediyelerinin de aralarında bulunduğu yüzlerce belediyemiz deprem bölgesinde çok güzel hizmetler verdi. Kardeş belediyeler oluşturduk. Türkiye'nin değişik yerlerinden partimizin belediyeleri burada kardeş belediyelerle bir arada çalışmalarını yürüttüler, hala yürütüyorlar, sonuna kadar yürütecekler. Bu vesileyle tüm belediye başkanlarımıza ve ekiplerine bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.
Yaklaşık 1,5 ayın ardından yoğun çalışmaların tamamında önemli bir safhaya geldik. Enkazın neredeyse yarısını kaldırdık. 'Durmak yok, yola devam.' dedik. Geçici barınma alanlarını, konteynerleriyle, prefabrikleriyle, çadırıyla eldeki tüm imkanları kullanarak yaygınlaştırıyoruz. Bu alanları altyapısıyla, sosyal ihtiyaçları karşılayacak birimleriyle, parkıyla, yeşil alanıyla adeta bir mahalle kurma anlayışıyla yapıyoruz. İlk haftalarda ülkemizin diğer şehirlerine giden vatandaşlarımız da yavaş yuvalarına dönüyorlar. Hasarsız ve az hasarlı evlerde oturulmaya, iş yerleri açılmaya, fabrikalarda çarklar dönmeye başladı."
"Evini kaybetmiş insanları bir an önce yeni yuvalarına kavuşturmak istiyoruz"
Yaklaşık 2,5 milyon kişinin halen deprem bölgesi dışındaki şehirlerde, 2,5 milyon kişinin de geçici barınma alanlarında misafir edildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Evini kaybetmiş insanları bir an önce yeni yuvalarına kavuşturmak istiyoruz. Bunun için kalıcı konutların inşaat sürecini depremin hemen ardından başlattık. Yürüttüğümüz hasar tespit çalışmaları sonunda tüm deprem bölgesinde 313 bin binadaki 894 bin bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak, ağır ve orta hasarlı olduğunu gördük." dedi.
"Amacımız, 319 bini bir yıl içinde olmak üzere toplam 650 bin yeni konut yaparak depremzede vatandaşlarımıza teslim etmektir." ifadesini kullanan Erdoğan, yeni konutları zemin artı 3 ve zemin artı 4 katı geçmeyecek binalarda 3 oda 1 salon olarak güvenli ve kullanışlı bir tasarımla yapacaklarını, köy evlerini de tek katlı, ahırı ve bahçesiyle her türlü talebe cevap verecek şekilde hazırladıklarını söyledi.
Gaziantep'te de 29 bin 741 deprem konutu ve 12 bin 607 köy evi inşa edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu konutlardan 7 bin 87'sinin temelini bugün buradan atıyoruz. Kilis'te inşa edeceğimiz 649 konutun temelini de yine bugün atıyoruz. Deprem konutlarımızın, hak sahiplerimize şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Projelerimizi, bilim insanlarımızın ve mühendislerimizin yanı sıra şehrin yöneticilerinin, iş dünyasının, kanaat önderlerinin, vatandaşlarımızın görüşlerini de alarak şekillendiriyoruz.
Attığımız her adımda şehirlerimizin tarihini, kültürünü, sanatını, sanayisini, ticaretini, tarımını velhasıl birikimini ve hedeflerini mutlaka gözetiyoruz. Yeni yerleşim yerlerinin tespitini, mevcut merkezlerin dönüşümünü hep bu anlayışla tasarlıyoruz. Bugüne kadar bölge genelinde 67 binin üzerinde konutun ve köy evinin yapım sürecini başlattık. Biraz sonra atacağımız temellerle beraber 30 bin konutun inşası da fiilen yürüyor. Neredeyse her gün yeni konut ihaleleri yapılıyor, yeni inşaatlara girişiliyor. Daha önce başlattığımız 500 bin konut, 1 milyon altyapı, arsa ve 50 bin iş yeri projesini de kuralarını çekerek hak sahiplerini belirleyerek sürdürüyoruz. Milletimize verdiğimiz sözü tutmak için gece gündüz çalışıyoruz."
Erdoğan, "Bahçeli'nin de ifade ettiği gibi 7'li koalisyonlarla bu ülke geçmişte bir yere gidemediyse bilin ki şimdi de bir yere gidemez. Ben sizlere inanıyorum. Dün nasıl durmak yok yola devam dediysek mücadele verdiysek şimdi de bunu Cumhur İttifakı olarak vereceğiz. Dünya ve ülkemizin kritik yol ayrımında olduğu dönemde doğru adımlarla yola devam diyerek Türkiye'yi daha büyük vizyona ulaştırmak istiyoruz. Biz size efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik." dedi.
"Ülkemizin eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, haberleşme, enerjide, tarımda, sanayide, sporda, sosyal desteklerde nereden nereye geldiğini görenler bu sözümüzle neyi vaat ettiğimizi iyi bilir. 40 gün kaldı. Durmadan usanmadan, ana kademeler, kadın kolları, gençler. Bu çalışmayı yürütüyor muyuz? Derdi millet olmayanlar, ülke olmayanlar, gelecek olmayanlar işportacı mantığıyla bu makamı ulufe dağıtma yeri haline getirmeye çalışıyor. Ulufe dağıtıyorlar. Biz hizmetin peşindeyiz. 20 yıl bunu yaptık. Milletimiz bu göreve aday olanlardan kime ne dağıtacağının sözü değil, hangi hizmet ve eserlerin programını bekliyor." diye Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"20 yıllık tecrübemizden aldığımız güç ve birikimle Türkiye Yüzyılı'nın inşası sürecinde hayata geçireceğimiz programları hazırlamaya başladık. Seçim beyannamemizle açıklayacağız. Dış politikada ülkemizin etki alanı ve itibarını güçlendirecek duruşu yeni adımlarla tahkim edeceğiz. Yönetim sistemini daha da geliştirmek için kapsamlı çalışmalar yaptık. Yeni anayasa için taslağı belli seviyeye getirdik. Erdoğan aday olamaz. E ne oldu. YSK suratlarına vurdu mu? Şimdi ne diyorlar, AYM'ye gidiyoruz, yolunuz açık olsun. AYM'nin ne kararı verdiklerinden bunların haberi yok. Bunlar ne anayasa bilir ne kanun... Bunların demokrasiyle alakası yok. Bunlar teröristlerle el ele kol kola yol yürürler. 14 Mayıs'ta bunları Cudi'ye Gabar'a Bestler Deresi'ne gömmeye var mıyız? Yine gömeceğiz. İşte terörle ülkemizde bunlar neler çektirdi biliyorsunuz. Diyarbakır'da 251 kardeşimizi sokağa dökerek şehit etmediler mi? Şu anda içeride değil mi? Şimdi söz veriyor, şunu da bunu da kurtaracağız. Bay bay Kemal bu millet sana bu yolu açmayacak."