Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Daha üç gün önce iki uçak dolusu silah, PYD ile YPG'ye indirildi. Nereye, Kobani'ye. Daha önce de yine Kobani boşaldığı zaman oradaki PYD ve YPG'li teröristlere üç uçak indirildi ve bunların yarısı DAEŞ'e gitti, silahların yarısı da PYD ve YPG'de kaldı. Sayın Başkan (Barack Obama) ile bunları konuştuk ama dinletemedik. Şimdi ne yazık ki yine aynı oyun oynanıyor. Buradan bir netice çıkmaz. Burada sadece kan kaybı olur" dedi.
BM Genel Kurulu toplantıları için New York'ta bulunan Erdoğan, Türken Vakfı tarafından düzenlenen üçüncü gala yemeğine katıldı.
Konuşmasında Suriye'deki gelişmelere değinen Erdoğan, rejimin Halep'i kaybetmek istemediğini söyledi.
"Bu plana müsaade etmeyeceğiz"
Halep'in aslında Türkiye'ye kardeş olduğunu, Gaziantep ile Halep arasında akrabalık bulunduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ama dert ne biliyor musunuz? Halep'i sıkıştırarak, Halep halkını Gaziantep'e doğru sürmek; plan bu. Onun için biz bu plana müsaade etmeyeceğiz ve biz Suriye'nin kuzeyinde bir terör bandının oluşturulmasına müsaade etmeyeceğiz. Şu anda attığımız adım, batıda Azez ve Fırat arasındaki o koridoru bir terör koridoru olmaktan çıkartıp bir barış koridoru haline getirmektir. Bugüne kadar yaklaşık 900 kilometrekarelik bir alanı DAEŞ ve PYD terör örgütlerinden temizleyerek Suriye halkı için güvenli hale getirdik. Şimdi El-Bab'a doğru operasyon genişliyor. Uzun süredir ülkemizde yaşayan Suriyeli kardeşlerimiz, yavaş yavaş terör örgütlerinden temizlenen evlerine yurtlarına dönmeye başladı."
Türkiye'nin tüm terör örgütlerine karşı aynı ilkeli duruşu sergilediğini vurgulayan Erdoğan, ABD yönetiminin PYD ve YPG'yi desteklemesini anlamakta zorlandıklarını belirtti.
Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Diyorlar ki 'PYD ve YPG, DAEŞ'e karşı savaşıyor.' PYD ve YPG, DAEŞ'e karşı savaşıyor da El Nusra savaşmıyor mu? Ama sen El Nusra'yı terör örgütü olarak ilan ediyorsun, o zaman PYD ve YPG'yi, Türkiye'nin bir terör örgütü dediği bu örgütü niye terör örgütü olarak kabul etmiyorsun? Daha üç gün önce iki uçak dolusu silah, PYD ile YPG'ye indirildi. Nereye, Kobani'ye. Daha önce de yine Kobani boşaldığı zaman oradaki PYD ve YPG'li teröristlere üç uçak indirildi ve bunların yarısı DAEŞ'e gitti, silahların yarısı da PYD ve YPG'de kaldı. Sayın Başkan ile bunları konuştuk ama dinletemedik. Şimdi ne yazık ki yine aynı oyun oynanıyor. Buradan bir netice çıkmaz. Burada sadece kan kaybı olur."
"Terör koridoru oluşturulmasına asla rıza göstermeyeceğiz"
Bir terör örgütüne karşı bir başka terör örgütünü kullanmanın doğru olmadığını kaydeden Erdoğan, bunun ileride çok ciddi sancılara yol açacağını her fırsatta ifade ettiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Nitekim PYD ve YPG tarafından kontrol edilen bölgelerde etnik temizlik yapıldığı, insanların evlerinin, topraklarının, mallarının gasbedildiği, direnenlerin baskıya maruz kaldığı hatta katledildiği yönünde ciddi bilgiler geliyor; ta Haseke'den batıya doğru. Bu durum, bölgede çok uzun yıllar sürecek sancılı ve kanlı bir dönemin altyapısının kurulmaya çalışıldığını işaret ediyor. Tabii biz güney sınırımız boyunca hangi örgüt tarafından olursa olsun bir terör koridorunun oluşturulmasına asla rıza göstermeyeceğiz. Hem kendi güvenliğimiz hem de Türkmen, Arap, Kürt, hangi etnik gruba mensup olursa olsun tüm kardeşlerimizin huzuru için buna müsaade etmeyeceğiz. Bu konuda maalesef Amerikalı dostlarımızla ortak bir anlayış birliğine varamıyoruz."
Suriye'nin geleceğinin terör örgütlerine değil Suriye halkına bırakılması gerektiğine işaret eden Erdoğan, bunun da özgürlüklerin ve hukuk devletinin gereği olduğunu belirtti.
Erdoğan, "Ben şimdi buradan sesleniyorum. Eğer demokrasiye inanıyorsak, demokrasiyi savunuyorsak, eğer demokratik parlamenter sistem diyorsak öyleyse niçin bir otokratik rejime Suriye'yi teslim etmenin gayreti içindeler? Bu adam (Esed) değil mi 600 bin insanın ölümüne neden olan? 'Geçiş süreci için onunla devam etsek'. Böyle bir mantık olur mu?" ifadelerini kullandı.
Böyle bir anlayış içinde olanlar bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, ABD'nin herkese telkin ettiği ilkeleri Suriye için de savunması gerektiğini dile getirdi.
"ABD ile biz bu işi bitiririz"
Erdoğan, DAEŞ karşıtı koalisyonda 65 ülkenin bulunduğunu aktardı.
Bu terör örgütünün mensuplarının sayısının ise 10 bin civarında olduğunu bildiren Erdoğan, "Bu koalisyon gücü 10 bin DAEŞ'linin hakkından gelemez mi? Bunlar girecek delik bulamazlar. Yeter ki bunun kararını verelim, adımını atalım. Bunları hep söyledik, hala da söylüyoruz. Bırakın hepsini koyun bir kenara, biz Amerika ile el ele verelim, kararı verelim, iki ülke olarak biz bu işi bitiririz." diye konuştu.
Türk-Amerikan ilişkilerinin zor dönemden geçtiğini ifade eden Erdoğan, bu dönemi hasarsız atlatmak için çaba gösterdiklerini, ABD tarafından da aynısını beklediklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'de kasım ayında yapılacak seçimler nedeniyle Türkiye'nin hassasiyetlerine yeteri kadar dikkat gösterilmediğini anlatarak, hem yönetim hem kamuoyu nezdinde FETÖ, PKK ve Suriye dışında Ermeni iddialarını da ihmal etmeden Türkiye'nin sesinin daha gür şekilde duyurulmasını istedi.
Ayrıca, Türken Vakfı'nın yönetimine ABD'deki faaliyetlerinden dolayı başarılar dileyen Erdoğan, bu kuruluşa yardımda bulunan hayırseverleri tebrik etti.
Vakfın yaptıracağı yurt binasının ABD'de öğrenim görecek öğrenciler için önemine işaret eden Erdoğan, İslam dünyasından gelecek öğrencilerin de bundan yararlanacağını anlattı.
Bu tür adımların devam edeceğini kaydeden Erdoğan, yatırımın insana yapılması gerektiğini, kötü örnekleri gördüklerini, iyi örneklerle iyi bir gelecek inşa edileceğini sözlerine ekledi.
ABD'de FETÖ ile mücadele
Türken Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Behram Turan da 15 Temmuz'daki darbe girişiminde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi.
FETÖ'nün ABD'de istismar ettiği alanları tespit ederek bilgilendirme faaliyetlerini sürdürdüklerini aktaran Turan, karar vericilere ulaşmaya ve konunun ciddiyetini anlatmaya devam edeceklerini söyledi.
Türkiye ve diğer ülkelerden yabancı öğrencilerle bir araya gelerek vakfın fonksiyonel vasfını ortaya koyduğunu vurgulayan Turan, öğrencilerin eğitimine katkı sağladıklarını, Manhattan'da 21 katlı ve 224 kişinin barınabileceği bir yurt binasının hizmete açılacağını bildirdi.
Toplantının ardından davetlilerden El Medine Enstitüsü Başkanı Moutasem Atiya, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Hattat Hasan Çelebi'den eğitim alan İspanyol asıllı Nuria Garcia Masip tarafından yapılan ve üzerinde ayetler ile Hazreti Muhammed'in isimlerinin bulunduğu hat tablosunu hediye etti.