Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esenboğa Havalimanı'ndan Soçi'ye hareket etmeden önce açıklama yaptı. Rusya ile ikili ilişkilere değinen Erdoğan, "Suriye'de akan kanın bir an önce durması ortak hedefimizdir" dedi. Erdoğan, kabine değişikliği iddialarına da cevap verdi. Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Bürokrasiye kurban edilecek tek bir saniyesi yoktur"
İnşallah Soçi'de alınan kararların hayata geçirilmesine yönelik bundan sonra ne gibi adımlar atacağız, onun planlamasını da birlikte yapacağız.
Sayın Putin'le sık sık gündemimizde olan konuları ele alıyoruz.
Siyaset olarak en üst düzeyde tesis ettiğimiz bir güven ortamı var. Siyasi, ticari, ekonomik, kültürel ve turizm alanlarında bunun olumlu yansımalarını sizler de takip ediyorsunuz. Bunun daha da artarak devamını istiyoruz. Stratejik alanlardan olan enerji konusuna da büyük önem veriyoruz.
Ne Rusya'nın ne Türkiye'nin bürokrasiye kurban edilecek tek bir saniyesi yoktur. Bizler bu konudaki kararlılığımızı her fırsatta vurguluyoruz. 100 milyar dolar ticaret hacmi hedefine ulaşmak istiyorsak birlikte yapıcı ve bu konuda teşvik edici gayretin içerisinde olmamız şart.
Enerji alanında ciddi adımlar attık. Ben de Sayın Putin'le olan görüşmemizde süreci hızlandırmamız gerektiğini bir kez daha ifade edeceğim. Rusya ve Türkiye'nin bürokrasiye kurban edeceği tek bir saniyesi yoktu. 100 milyar dolar ticaret hacmine ulaşmak istiyorsak, birlikte yapıcı ve teşvik edici bir gayretin içinde olunması şarttır.
Ortak hedef Suriye'de akan kanın durması
Suriye'de akan kanın bir an önce durması ortak hedefimizdir. Suriye'de nüfuzu olan ülkelerin artık elini taşın altına koyması gerekmektedir. 911 kilometrelik bir sınıra sahip olan Türkiye'nin buradaki konumu her şeyin üstünedir. Her an tehdit altında olan Türkiye'nin sınır şehirlerinin geldiği konum da göz önüne alınmalıdır. Kundaktaki bebeklerin, hastanede tedavi gören masum sivillerin hunharca katledilmesine sessiz kalamayız. Ateşkesin tahkim edilmesine önem veriyoruz. Krizin çözümü için Rusya ile ortak çalışmalarımıza devam edeceğiz. Ziyaretimizin bölgesel barış anlamında hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Binali Yıldırım ile görüşmesi ve kabine revizyonu iddiaları
Şu anda hükümetin gündeminde böyle bir şey yok. Böyle bir teklifle de Sayın Başbakan bana gelmiş değil. Dün yapılan katılım programının ardından bir araya gelişimiz ve bununla birlikte de şu anda tabii ki özellikle devlette atılan bazı adımlar var. Bu adımlarla ilgili olarak beraber görüşmemizi gerektiren konular vardı. Bu konuları beraberce paylaşma fırsatı bulduk.
AK Parti Genel Başkanlığı
Sizler doğmamız çocuğa don biçiyorsunuz. Daha durun bakalım, gerçekleşsin. Resmen böyle bir görev tevdi edilmesi halinde atılacak adımları da orada da görme imkanınız olacak. Ama ben şunu çok açık söylemek durumundayım: Eğer böyle bir görev şahsıma tevdi edilirse, tabii ki yeniden ele alıp değerlendirme olacaktır. Ama hepsi bunların çok ciddi istişareler neticesinde olacaktır. Ülkenin genel profilini değerlendirmek suretiyle, yani belli bir bölgenin temsil edildiği değil, bütün bölgelerin temsil edilmesi benim her zaman şiarım olmuştur. Yine inanıyorum ki böyle bir adımı tablo içerisinde görmek mümkün olacaktır. Bütün arkadaşlarımızla istişarelerimizi yaparız ve ideal olanı inşallah tespit etme fırsatı olur.
"Siyasi tarihi öğrensin"
Ben yoruma gerekli görmüyorum. Sadece kendisine bir tavsiyem var: Siyasi tarihi okusun, öğrensin. Hepsinden öte kendi partisinin siyasi tarihini öğrenmesi lazım. Eğer öğrenirse, hele hele dün yaptığı konuşmayla zaten kimlerin temsilcisi olduğunu da çok açık ortaya koydu. Aykırı söze tahammülüm yok, gereğini yaparım dedi. Aslolan ona tahammül edebilmektir. Siyasi tarihi öğrensin, hele hele partisinin siyasi geçmişini öğrensin. Hep övünüyor ya, onu iyi öğrenmesi lazım.
"Aslolan ülkeyi adil olarak yönetmesidir"
Bildiğiniz gibi o yapının temelinden beri emeğim var. Hamdolsun ortaya güzel bir projeyle beraber güzel bir eser çıkardık. Ve o günden bugüne de bu hareket gerek fiziki, gerekse içindeki ruh tablosuyla güçlenerek geldi. Burada tabii duygusal olmamak mümkün değil. 979 gün de az bir süre değil. Zaten o yasayı kimler hazırlamışsa, o Anayasa'yı kimler hazırlamışsa, oradan partisinden istifa etmesi gerekir kaydını kimler düşmüşse, siyasi bir cinayet işlemişlerdir. Bunun gibi daha bizde daha birçok yanlışlık var. Benzetmeler yapıyorlar. Maça çıkan hakem partili olur mu veya bir takımın üyesi olur mu gibi ifadeler çok çok yanlış. İlla orada üye olması şart değil ki. Onun gönül dünyasında bir takım yatıyor mu, orada kaydı olsa ne yazar olmasa ne yazar? Mesele nedir, aranan nedir? Adil olarak o işi yönetmektir. Başbakan partiye üye oluyor, ülkeyi de yönetiyor. Başbakan için böyle bir şey söylemiyorsun. Cumhurbaşkanı... Benzerleri var mı, var. Aslolan ülkeyi adil olarak yönetmesidir. Adil olarak yönettikten sonra zaten mesele yok. Burada nihai kararı verecek olan milli iradedir. Adil olmayan bir yönetim söz konusuysa zaten millet verdiği gibi almasını da bilir. Olay bu kadar basit.
Daha iyi günlere, daha başarılı günlere ülkemizi nasıl kavuşturacağız, bunun gayreti içerisinde olacağız. Evvelsi gün Hindistan, bugün Rusya yolculuğumuz bunun içindi. Önümüzde Kuveyt, Amerika ve Belçika yolculuğumuz var. Bütün bunların hepsi daha güçlü bir Türkiye için yola nasıl devam edeceğiz. Bu arada bir de Amerika öncesi Çin var. Çin'den Amerika'ya geçeceğiz.
Deniz Baykal'ın 'Abdullah Gül' açıklaması
Onu değerlendirmeyi gereksiz buluyorum. Bu tamamen virüs, fitne hareketidir. Sayın Baykal bu işleri bıraksın, kendi başının çaresine baksın.