Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.
Konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başlayan Erdoğan, toplantının hayırlara vesile olmasını Allah'tan niyaz etti.
Türkiye'nin içinde ve dışında önemli gelişmeler yaşandığı bir dönemden geçildiğini belirten Erdoğan, "Suriye'de sınırlarımız boyunca kurulan terör koridoru tuzağını hamdolsun bozduk. Son olarak Barış Pınarı Harekatı ile Rasulayn ve Telabyad arasındaki hattı da güvenli hale getirdik. Böylece Suriye içinde terörden arındırdığımız toplam alanı 8 bin 200 kilometrekareye çıkardık" diye konuştu.
Bu süreçte bölgede müzakere yürüttükleri ülkelerin kendilerine verdikleri sözler olduğunu anımsatan Erdoğan, "Terör örgütünün tüm sınır hattı boyunca 30-32 kilometre derinliğin dışına çıkartılması taahhütlerinin yerine getirilmediğini görüyoruz. Aynı şekilde 30 kilometrelik hattın dışından da zaman zaman bölgemize yönelik tacizler sürüyor. Bölücü terör örgütü sivilleri hedef alan kanlı eylemleriyle bölgeye barış ve istikrarın gelmesini engelliyor. Türkiye olarak bölgede inşa etmeyi planladığımız yerleşim alanlarına başlayabilmemiz için öncelikle güvenliği ve huzuru sağlamamız gerekiyor. Bu doğrultuda gereken her adımı atmakta kararlıyız" ifadelerini kullandı.
"Avrupa ülkelerinin de elini taşın altına koyması gerekiyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib tarafındaki durumun çok daha endişe verici olduğuna dikkati çekerek, "Rejimin saldırıları ve tacizleri özellikle bölgede kalıcı bir ateşkesi mümkün kılmıyor. Bu saldırılardan kaçan 100 bine yakın kişi sınırımıza doğru harekete geçti. Biz Avrupa başta olmak üzere tüm dünyaya, yeni bir sığınmacı dalgasına tahammülümüzün olmadığını açıkça söyledik. 'Şayet Türkiye'nin İdlib'deki çabalarına gereken destek verilmezse ortaya çıkacak sonuçların bedelini herkes ödeyecektir' dedik. 4 milyona yakın insanın yaşadığı İdlib'de sükunetin sağlanması için Avrupa ülkelerinin de elini taşın altına koyması gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Bir başka önemli faaliyet alanlarının Kıbrıs açıklarındaki petrol ve doğal gaz arama konusu olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ana muhalefetin bu tavrı Yunan medyasına bolca malzeme verdi. Türkiye'de hemen her şeyin yerlisini ve millisini yaptık, sadece ana muhalefet konusunda bunu başaramadık. İnşallah milletimizle birlikte onu da başaracağız." dedi.
"Libya'daki her gelişme bizi yakından ilgilendiriyor"
Türkiye'nin tabi bir medeniyet ve tarih havzası bulunduğunu, bu havzanın oldukça geniş olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
Kuzey Afrika'nın tamamı gibi Libya'da da, Türkiye ile yakın bağları olan milyonlarca kardeşlerinin bulunduğunun altını çizen Erdoğan, "Yönetimler arasındaki ilişkiler ne olursa olsun halklarımız birbirlerine daima muhabbet beslemiştir. Şu andaki Cumhurbaşkanı bile yine akrabalarının burada olduğu bir Cumhurbaşkanı. Dün onları anlattı, tarihçesini anlattı, yani 'Şu anda dedemden torunlar hala İstanbul'da yaşıyorlar' dedi. Aradaki bağların nedenli sıkı olduğu ortada." diye konuştu.
Libya halkının bir süredir yaşadığı sıkıntıları yakından takip ettiklerini anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Attığımız adım uluslararası hukuka tamamen uygundur"
"Çünkü kardeşlik bağlarımız bizim çok farklı." ifadesini kullanan Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz ülkenin meşru hükümetinin yanında davete icabet ediyoruz"
Erdoğan, Libya'daki duruma ilişkin "Rusya 2 bin Wagner ile orada. Neymiş, güvenlik güçleriymiş, Sudan 5 bin. Bütün bunlar oluyor. Neyle oluyor, resmi yönetim mi bunlara davet çıkarıyor? Hayır, 'Yaptık oldu' diyorlar. Bununla da oraya şu anda girmiş bulunuyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin ise mutabakat metnini imzaladığını, askeri güvenlik ve iş birliği anlaşmasını yaptığını, 8 ya da 9 Ocak'ta TBMM'den bunu da geçireceklerini ve davete icabet edeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Onlar bir savaş baronuna yardım ediyor. Biz ülkenin meşru hükümetinin yanında davete icabet ediyoruz. Farkımız bu. Gerçi bunlar Mısır'da da ülkenin meşru hükümeti yerine darbeciyi desteklemişlerdi, hatırlayın. İnşallah Libya'da aynı ilkesizliği, aynı demokrasi ve hukuk düşmanlığını tekrarlamalarına izin vermeyeceğiz." diye konuştu.
Erdoğan dünkü Tunus ziyaretine değinerek, Cumhurbaşkanı seçilen Kays Said'e bu seviyedeki ilk ziyareti kendisinin yaptığını, baş başa ve heyetler halinde görüşmeler gerçekleştirdiklerini, iki ülke ilişkilerinin yanı sıra Libya meselesini de enine boyuna konuştuklarını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Tunus'un ülkedeki etkin aşiretleri ve bölge liderlerini bir araya getirerek, siyasi çözümü destekleme gayretini de olumlu bulduklarını, bu konuda da her türlü teşviği, desteği vermeye hazır olduklarını, Said'e ifade ettiklerine değinen Erdoğan, önümüzdeki dönemde Tunus ile her alanda çok daha derinlikli ve geniş iş birliği imkanları bulunacağına olan inancını dile getirdi.
"Büyük devletlerin alameti farikalarından biri"
Erdoğan, büyük devletlerin alameti farikalarından birinin de yüzlerce, binlerce yıl ayakta kalacak şekilde inşa edip, insanlığın ortak mirasına kazandırdıkları büyük eserler olduğunu vurguladı.
Dünyanın neresine gidilirse gidilsin denizde ve karada hayranlık verici yapılarla, eserlerle karışıldığına işaret eden Erdoğan, Türkiye'nin mirasçısı olduğu medeniyetlerden kalan eserlerle bu konuda önemli bir birikiminin bulunduğunu söyledi.
Özelikle İstanbul'un bu bakımdan pırlanta kıymetinde bir şehir niteliği taşıdığına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti: