Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da gerçekleştirilen Kudüs Konferansı'nda konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Kudüs Filistin'in ebedi başkenti temalı konferans münasebetiyle bugün bizleri bir araya getiren bu ulvi gaye etrafında gönüllerimizi buluşturan herkese şükranlarımı sunuyorum.
Merhum Cahit Zarifoğlu bir şiirinde; 'Filistin bir sınav kağıdı, her mümin bunun önündedir' diyordu. Kudüs Plaftormu yaptığı çalışmalarla işte bu imtihanı alnının akıyla vermenin mücadelesini yürütüyor. Bu dava hepimizin ortak davası, hepimizin ortak meselesidir.
Kudüs kırmızı çizgimizdir
Bu süreçte sizlerin ülkemize verdiği destek sadece bugünümüz adına değil, geleceğimiz adına da hayati öneme sahiptir.
Müslümanlara ait toprakları, iş yerlerini, evlerini hatta ibadethaneleri gasp ederek burada bir soykırım uyguluyor. Buralara bir kaç tane büyükelçilik getirmek suretiyle eğer Kudüs'ün şahsı manevisini yok edeceğinizi zannediyorsanız kendinizi aldatıyorsunuz. Bununla bunu yok edemezsiniz.
1967 yılındaki Filistin haritasıyla 2018'deki haritayı karşılaştırmak başka hiçbir söze gerek kalmadan Filistin'de yaşanan bu kültürel soykırımı ortaya koyacaktır.
Kaşıkçı cinayeti
Suudi Arabistan'ın İstanbul'daki Büyükelçiliğinde vahşice öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine de değinen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tabi bizi Suudi Arabistan'dan aradılar. Ve biz gerek babaya, gerek oğluna her şeyleri anlattık. Ve özel temsilcilerimizi gönderebilir miyiz dediler, buyrun gönderin dedim. Geldi, bizzat kabul ettim. Kendilerine anlattık. İstihbarat şeflerine bütün belgeleri dinlettik, gösterdik. Fakat bütün bunlara rağmen Krala ben şunu sordum.
Bana verdiği cevap şu oldu "Şu anda 18 kişiyi tutukladık. Sonra sayı 22'ye çıktı" Tamam da tutuklamak çıkış yolu değil. Cezası bunların ne oldu? Yargılayamıyorsanız suçun işlendiği yer İstanbul olduğu için bunu İstanbul mahkemelerinin uluslararası hukuka göre yargılaması gerekir. Gönderin biz yargılayalım.
Dışişleri bakanı dedi ki "yerli işbirlikçilerle bu iş yapıldı" Konuşmamda sordum. Kimdir o yerli işbirlikçiler bunu açıklamaya mecbursun. Çünkü iddia sahibi sizsiniz. Açıklayamadılar, sonra inkar ettiler.
Cemal Kaşıkçı çocuk mu?
Kendi istihbarat şefi bile bu bir felaket, bu adam uyuşturulmuş, böyle bir şey yapılamaz diyor.
Eninde sonunda denilen yere geldiler. Şimdi ABD senatosu ne diyor? Suudi yönetimini şimdi suçluyor.
Daha bir çok şeyler çıkacak. Buradan çok şeyler çıkar. Artık insanlık bunlara tahammül edemez. İslam dünyası da birbirini bu şekilde çekiştirerek, zulmederek bir yere varamaz. Ya bir olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız. Hakkıyla Müslüman olacağız.
İslam güçlü ama Müslümanlar zayıf
Aliya'nın bir ifadesi var. "İslam güçlü ama Müslümanlar zayıf" Sıkıntı burada. Filistin meselesi başta olmak üzere Müslümanların ortak dertlerine deva aranması, kimi zaman bizzat kendi kardeşlerimizde endişe oluşturuyor.
15 Temmuz'da 251 vatandaşımızı şehit eden FETÖ'cülerin karalama kampanyalarına kimi dost görünen ülkenin maddi manevi destek vermesi gerçekten düşündürücüdür.