Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Beykoz 6. Olağan İlçe Kongresi'nde konuştu.
Teşkilatın bütün mensuplarına, gençlik kollarından kadın kollarına dek 16 yıldır "AK davaya", "AK sevdaya" hizmet edenlere şükranlarını sunduğunu aktaran Erdoğan, ahirete irtihal edenlere Allah'tan rahmet diledi. Vefat eden Yusuf Dalgıç'ı da anarak Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, geride kalan ailesine de şükranlarını sunduğunu belirtti. Bugün görevi devreden teşkilat mensuplarına da teşekkür eden Erdoğan, yeni sorumluluk üstlenenlere başarılar diledi.
Salondaki gençlerin tezahüratları üzerine Erdoğan, Arif Nihat Asya'nın Fetih Marşı şiirinden, "Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan!/Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan/Elde sensin, dilde sen; gönüldesin, baştasın/Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın" dizelerini okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah Afrin'de Mehmedimiz destan yazdı. Fırat Kalkanı Harekatı'nda destan yazdı. Allah'ın izniyle bundan sonra da yazacak." ifadelerini kullandı.
"Yola öyle devam edeceğiz"
Kadınlara da seslenen Erdoğan, "Ben şu anda karşımda Nene Hatunları görüyorum. Karşımda Şerife Bacıları görüyorum. İnşallah tüm hanım kardeşlerim, önümüzdeki yerel seçimlerde inanıyorum ki kapı kapı dolaşmak suretiyle, bütün hanım kardeşlerimize ulaşmak suretiyle bana 94 seçimlerini hatırlatacaklar. Şöyle birer kahve... 40 gram. O ne demek biliyor musunuz? Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır. Bunu söyleyeceğiz ve yola öyle devam edeceğiz." dedi.
Beykoz'un her zaman AK Parti'nin kalelerinden olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
Salonda bulunanlara "Bu zafere hazır mıyız?" diye soran ve "Evet" cevabını alan Erdoğan, "Beykoz'un fedakar insanlarından şöyle düşmana korku, dosta inşirah olacak tarihi bir sonuç bekliyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadın ve gençlik kolları ile ana kademedeki gençlerden kapı kapı dolaşmaya hazır olmalarını istedi.
"Bu nesil seninle gurur duyuyor." tezahüratları üzerine Erdoğan, "Bizim nesil eli satırlı nesil değil. Bizim bu nesil elinde bilgisayarıyla, bilgisayarın tuşlarına ve kalbe dokunan nesildir. Farkı bu." karşılığını verdi.
Tezahüratların coşkulu şekilde sürmesi üzerine Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Fesat, fitne, fücur, bunları ayaklarımızın altına alıyoruz"
Erdoğan, sokaklara, caddelere taşan çok büyük coşku seliyle kongreleri gerçekleştirdiklerini belirterek, "Her gittiğimiz yerde şu gerçeğe defalarca şahit olduk. Milletimiz halen istikbalini AK Parti'de, AK kadroda görüyor. AK Parti, şimdi metal yorgunluğunu ne yaptı? Üzerinden attı. Şimdi, gençler, metal yorgunluğu gitti, yeni bir diriliş hareketi başladı. Buna ne diyorum? Bu bir diriliş müjdesidir diyorum. Her geçen gün daha da büyüyor, daha da güçleniyoruz." diye konuştu.
Allah'tan ramazan ayına ve Ramazan Bayramı'na kavuşturmasını, birlik ve beraberliklerini daim kılmasını dileyen Erdoğan, "Fesat, fitne, fücur, bunları ayaklarımızın altına alıyoruz. Birbirimizi Allah için seviyoruz. Dargınlık, kırgınlık, olmayacak. Bu bizim kitabımızda yok. Kitab-ı Furkan'da yok ve biz bunu yakalayacağız. Gençler, özellikle size sesleniyorum: Dargınlık, kırgınlık, fitne, fesat bunlar Feto Terör Örgütü'nün aramıza soktuğu virüslerdir. Bunlardan kurtulacağız ve birbirimizi Yaradan'dan ötürü seveceğiz ve yolculuğumuzu böyle devam ettireceğiz." dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
"Gezi olayları ve 17-25 Aralık darbe girişimlerinde FETÖ, bu alanı (sosyal medya) pervasızca, hoyratça, namertçe kullanmaktan çekinmemiştir. Haftalar, aylar boyunca şişirilmiş hesaplar, sahte karakterler üzerinden itibar suikastleri düzenlemiş, yalan ve iftira üstümüze boca edilmiştir. Milli ve yerli tavır sergileyen kim varsa FETÖ'nün tetikçilerinin hedefi olmuştur. Ana muhalefet partisi ve başındaki zat da meclis kürsülerini FETÖ'ye kiralayarak bu kalleş saldırılara kol kanat germiştir. Hiç utanmadan, arlanmadan, zerrece yüzleri kızarmadan haftalarca FETÖ'nün linç kampanyasına destek oldular. Ana muhalefet ortalığa boca edilen iftira ve montajlardan nemalanmaya çalışırken, biz bu ahlaksızlığa prim vermedik. FETÖ'nün sosyal medya terörizmine asla boyun eğmedik.
Üniversitenin ilk yıllarında yola çıkan milletimiz Çanakkale'de şehit olmadı mı? Çanakkale destanını yazmadı mı? Size tavsiye ediyorum, muhakkak ama muhakkak Çanakkale'yi görün. Ta Yeni Zelanda'dan Anzaklara ziyarete geliyorlar. Anzaklara hep şunu söylüyoruz, sizin ne işiniz vardı da geldiniz oradan buraya?
Evvelsi gün Küçüksu Çayırı'na geldim. Orayı şöyle bir gezdik, orada eski günleri hatırladım. Benimle kuşak olanlar hatırlar. Orada mısır kazanları vardı. O mısır kazanlarını yeniden kaynatmaya var mıyız? Altına otoparkımızı yaparak orayı bir kasır haline getirelim. Sayın başkan onu da bu yaza yetiştirelim. Beykozlu oraya layık değil. Yapmamız lazım. Biz ta Kasımpaşa'dan pikniğe geliyorduk. Orada sahada vardı, maç yapardık. Arkamdaki Paşabahçe Stadı'nın dili olsa da konuşsa, ne günler geçirdik.
"İBB Başkanı'na talimat veriyorum"
Sizlere tapular dağıttık. Her şeyi hukuk içinde halledeceğiz değil mi? Mahkemenin aleyhde karar verdiğini bizim düzeltmemiz mümkün mü? Belediyeden yazı gelmez, yargıdan gelir. Vermeyin müteahhitlere, İBB Başkanı'na talimatı veriyorum. Kiptaş eliyle bunu yapalım. Bir kısım müteahhitlere verince her türlü numarayı yaparlar. Bu dağıtılan tapularla ilgili talimatı veriyorum, belediye, İBB, Kiptaş eliyle bunu yapacağız. Kimsenin oyununa gelmeyin. Hele hele Bay Kemal'in oyununa hiç gelmeyin. Burada Karadenizli ağırlıkta değil mi? Ben de Karadenizliyim. Ama ayrım yapamam.
"Teröristlerle adalet yürüyüşünde beraberdi"
Bay Kemal CHP'si zihniyet değişiminden yana değil. Biz bu ülkeyi muassır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkaracağız. İMF'ye borcu sıfırladık. Merkez Bankası'nın rezervi 27.5 Milyar Dolar'dı şimdi, 120 Milyar Dolar. SİHA'larımız var, İHA'larımız var. Bay Kemal bunları tanıdın mı, bunları gördün mü? İş bilenin kılıç kuşananındır. Bize Afrin'in merkezine girmeyin dedi, sen kimsin? Nereye gireceğimizi, nerede bombaları patlatacağımızı sana mı soracağız? Sen adamlarını Esed'e yolla. Bay Kemal ÖSO için terörist diyordu. Onun teröristleri adalet yürüyüşünde beraberdi. ÖSO, bizim Mehmet'imiz ile orada mazlumlar, masumlar için mücadele verdi. Şu topluluğu görünce milletime olan inancım artıyor."