Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Kabinesi İki Yıllık Değerlendirme Toplantısı"nda konuştu.
Milletlerin ve devletlerin asırlara sari sonuçları olan dönemleri bulunduğunu belirten Erdoğan, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti'nin son 7 yılda tarihi bir dönemden geçtiğini söyledi.
Bu dönemin içinde her türlü tuzak, saldırı, oyun, ihanet, acı ve sıkıntı olduğunu dile getiren Erdoğan, "Yine bu dönemin içinde her türlü mücadele, her türlü kahramanlık, her türlü cesaret, her türlü zafer vardır. Hamdolsun, saldırı ve ihanet safı başarısız olmuş, mücadele ve kahramanlık safı, yani milletin safı her türlü imtihandan alnının akıyla çıkmıştır" diye konuştu.
Başarıyla taçlandırılan her mücadelenin, geleceğe daha güvenle bakmayı sağladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçmişte en küçük sarsıntıda demokrasisiyle, ekonomisiyle, siyasi ve sosyal yapısıyla adeta yerle yeksan olan bir Türkiye'den, bölgesel ve küresel her türlü sınamayı başarıyla veren bir Türkiye'ye geldik. Ülkemizin bu büyük atılım döneminin en kritik değişimlerinden biri de hiç şüphesiz, yeni yönetim sistemimize geçişimizdir." ifadelerini kullandı.
"Sayın Bahçeli ile tüm MHP'li kardeşlerimize teşekkür ediyorum"
İlk aşaması 10 Ağustos 2014'te cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi olan bu süreci, 16 Nisan 2017 Halkoylaması ve 24 Haziran 2018 seçimleriyle nihai noktasına ulaştırdıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
Erdoğan, İstiklal Marşı'nın "Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın" mısrasıyla başlayan kıtasını okuyarak, "Biz işte o yarınlar için gece-gündüz terimizi ve gerektiğinde kanımızı akıtan bir millet olarak Hakk'ın müjdesine mazhar olacağımıza yürekten inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Ülkesinin yanında yer alan herkesten Allah razı olsun"
Dünyanın siyasi ve ekonomik gerilimlerden iç çatışmalara, koronavirüs salgınının yıkıcı etkilerine kadar pek çok alanda yalpaladığı bir dönemde, Türkiye'nin dimdik ayakta kalarak, farkını ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, "Cumhurbaşkanı olarak, bakanlıklarımızı ve kurumlarımızı en üst seviyede koordine ederek, bu süreçte Türkiye'yi dünyada örnek gösterilen bir ülke haline getirdik. En büyük gücümüzün birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimiz olduğunun bilinciyle hedeflerimize doğru kararlılıkla yürüyoruz. Bu kutlu yürüyüşte kalbi ve fiili desteğiyle ülkesinin yanında yer alan herkesten Allah razı olsun diyorum" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, 200 yılı bulan demokrasi arayışlarımızda, doğrudan milletimizin iradesiyle hayata geçirilen tek yönetim reformudur. Diğer tüm değişimler, ya savaş şartlarında ya da olağanüstü dönemlerde gerçekleşmiştir. Demokrasinin ve cumhuriyetin özüne uygun bu reformun sahibi, bizatihi milletimizin kendisidir" dedi.
Bu süreçte sadece milletin gösterdiği istikamette üzerlerine düşenleri yaptıklarını vurgulan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Alışkanlıkları değiştirmenin kolay olmadığını biliyoruz"
Yönetim sistemini değiştirirken, iç ve dış siyasetten, tarihi ve sosyal düzeltmelere kadar pek çok alanda değişimin sancılarının yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Alışkanlıkları değiştirmenin kolay olmadığını biliyoruz. En başta kendimiz bu zorluğu yaşıyoruz. Ama adım adım hedeflerimize doğru ilerlerken, bunların da üstesinden geliyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, hayatın hiçbir döneminde millete rağmen iş yapmayı, millete karşı durmayı akıllarından bile geçirmediklerini belirterek, şunları kaydetti:
Erdoğan, Türkiye'nin etki alanındaki her yerde adalet, hak, hukuk, güvenlik, huzur ve refah gibi insani tüm hasletleri hayata geçirip farkını ortaya koyduğunu vurguladı.
Kimsenin toprağında, egemenliğinde, hele hele doğal kaynaklarında Türkiye'nin gözünün olmadığını bugüne kadar yapılanlarla ispatladıklarını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Reform, icraat ve değişim temelli bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz"
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte ülkenin yönetim yapısında köklü değişikliklere gidildiğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemi kurarken 35 olan bakanlık sayısını 16'ya indirdiklerini, ayrıca bir de Cumhurbaşkanı Yardımcısı atadıklarını anımsatarak, eskiden Başbakanlığa bağlı olan kurumların önemli bir bölümünü de ilgili bakanlıklarla irtibatlandırdıklarını anımsattı.
Bazı bakanlıkları isimleriyle aynen muhafaza edip, işlevlerini ve bağlı kurumlarını değiştirirken bazı bakanlıkları da birleştirdiklerini anlatan Erdoğan, şu bilgileri verdi:
"Türkiye, her liderin görüşüne başvurduğu, iş birliğini aradığı bir ülke haline geldi"
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile devletin düzenleme yapma fonksiyonunda en ufak bir aksamanın yaşanmadığını, Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar ve bağlı kurumların 2018'de 154 bin 507 olan toplam kayıtlı birim sayısının, birleştirmeler ve ilgalarla 2020'de 152 bin 217’ye gerilediğini söyledi.
Mahalli idareler seçimleri ve salgın gibi Türkiye açısından iki önemli hadiseye rağmen, yürütmenin çalışmalarında herhangi bir aksamaya meydan vermediklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Dijital Türkiye'deki kurum sayısını yüzde 44 artışla 664'e ulaştırdık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde dijitalleşmenin öneminin bir kez daha öne çıktığını, dijital Türkiye çalışmalarında alınan başarılı mesafe sayesinde kamu hizmetlerinin derli toplu ve hızlı şekilde verilebilmesini sağladıklarını vurguladı.
Dijital Türkiye çalışmaları kapsamında 27 bin olan kamu hizmeti sayısını sadeleştirerek 8 bin 97'ye, vatandaştan istenen belge sayısını ise 42 binden 833'e düşürdüklerine dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2018 ve 2019'da yatırımlarda toplam 2,3 trilyon lira tutarına ulaştıklarını bildirerek, bunun 309,5 milyar lirasının kamu, 2 trilyon lirasının özel sektör yatırımı olduğunu dile getirdi.
Salgın dönemi dahil 180 günlük icraat programlarında planladıkları 2 bin 384 ana eylemin yüzde 93'ünü tamamladıklarını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
İstanbul'un Cumhuriyet dönemi sembollerinden olacağına inandıkları Büyük Çamlıca Camisi'nin 7 Mart 2019'da ibadete açıldığını belirten Erdoğan, "Bünyesindeki 4 milyon yazılı eser, 120 milyon makale ve 550 bin e-kitap ile ülkemizin en büyük kültür kurumu olan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanemizi 20 Şubat 2020 tarihinde milletimizin istifadesine sunduk. Yerli yabancı, gelen tüm misafirlerimizin gerçekten hayran kaldığı bu millet kütüphanemizle bizler de iftihar ediyoruz." diye konuştu.
Hizmet binalarının yanında cami, kültür ve kongre merkezi, sergi salonu ve kütüphaneyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin medeniyete layık bir eser haline gelmesinin sağlandığına inandıklarını dile getiren Erdoğan, İstanbul'daki Rami Kışlası'nı millet kütüphanesine dönüştürme çalışmalarının devam ettiğini, Türkiye'nin dört bir yanında 38 millet kıraathanesini faaliyete geçirdiklerini bildirdi.
Erdoğan, Coğrafi Bilgi Sistemi Kurulu vasıtasıyla milli coğrafi bilgi altyapısını ferdi kullanıma açarak günlük hayatı kolaylaştırdıklarını belirtti. Vatandaşların Ulusal Coğrafi Bilgi Platformu üzerinden edinecekleri mülkü ve çevresini inceleyebileceklerini, heyelan, sel ve deprem gibi afetlerde gerçek zamanlı bilgiye ulaşabileceklerini aktaran Erdoğan, bu sistemin ayak basılan toprağın hangi tarım ürünü için elverişli olduğundan tarihi özelliklerine, yeşil alan ve donatı ihtiyaçlarına kadar tüm bilgileri kolaylıkla takip etme imkanı vereceğine dikkati çekti.