Fransız polisi, 27 Haziran'da Nanterre kentinde içinde 3 kişinin bulunduğu ve "dur" ihtarına uymayan bir araca ateş açarak 17 yaşındaki sürücüyü öldürmüştü.
Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, genç Nahel'in ölümüne tepki gösterenler ülke genelinde farklı kentlerde sokağa inmişti. Araç, çöp bidonları ve farklı binaları ateşe veren eylemciler ile polis arasında arbede yaşanmıştı. Eylemler kısa süre sonra çatışmalara ve yağmalamalara dönüşmüştü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrasında yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında, Fransa'da yaşanan sokak olaylarına değindi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Batı'nın 'demokrasi' riyakarlığını yüzlerine vurdu: Fransa'da yaşananlardan endişe duyuyoruz
"Fransa'da yaşananlardan kaygı duyuyoruz" diyen Erdoğan, "Dışişleri Bakanlığımız, vatandaşlarımıza gerekli uyarıları yaptı." dedi. Erdoğan sözlerinin devamında Batı'nın 'demokrasi' riyakarlığını yüzlerine vurup, "Benzer vakalar ülkemizde yaşandığında 'demokrasi' dersi verenlerin bugün derin bir sessizliğe bürünmesi manidardır." ifadelerini kullandı.
Teröre alan açan Batı'ya sert tepki
Erdoğan, Batı'ya verdiği mesajları sürdürerek, "Teröristlere alan açarak, şehrin meydanlarını teröristlere tahsis ederek Türkiye'nin dostluğunun kazanılmayacağını artık herkesin kabullenmesi gerekiyor." diye konuştu.
"Fransa'da yaşananlardan endişeliyiz"
Erdoğan konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi:
"Beyaz adamın üstünlüğüne dayanan sömürgeci, kibirli, gayriinsani zihniyetin varlığının halen devam ettirdiğinin işaretidir. Özellikle sömürgeci geçmişi ile bilinen ülkelerde kültürel ırkçılık, kurumsal ırkçılığa dönüşmüştür. Fransa'da başlayan olayların kökünde işte bu zihniyetin inşa ettiği sosyal mimari vardır. Sistematik baskı gören varoş, gettolarda yaşamaya mahkûm edilen göçmenlerin çoğu Müslümanlardır. Şiddet maalesef şiddeti doğurmuş ve bugünkü hadiseleri tetiklemiştir. Kamu malına zarar verilmesini, sokakların yakılıp, yıkılmasını, mağazaların yağmalanmasını elbette tasvip etmiyoruz. Sokak olayları meşru bir hak arama metodu olamaz. Ancak bu sosyal patlamadan otoritelerinde bir ders çıkarması gerektiği açıktır. Benzer vakalar bizde yaşandığında bizlere hak demokrasi dersi verenlerin bugün derin bir sessizliğe bürünmesi ayrıca manidardır. Dışişleri Bakanlığımız oraya gidecek ve orada yaşayan vatandaşlarımıza gerekli uyarılarda bulundu. Endişeyle karşıladığımız son hadiselerin bir an önce sona ermesini diliyoruz. Bu olayların Müslümanlara göçmenlere yönelik yeni bir baskı furyasına yol açmasında da endişe duyuyoruz. Türkler İslam düşmanlığında en çok bedel ödeyen kesimdendir.
"Bizim tehdit siyasetine teslim olmayacağımızı tüm dünya bilir"
Teröristlere alan açarak, şehrin meydanlarını teröristlere tahsis ederek Türkiye'nin dostluğunun kazanılmayacağını artık herkesin kabullenmesi gerekiyor. Ülkemizin beklentileri ve bizlere verilen taahhütler bellidir. Verilen sözlerin tutulması devlet ciddiyetine yanaşır bir yöntemdir. Bel altı vuruşlarla mesafe alacaklarını düşünenlerin ne bizi ne de Türk milletini iyi tanımadığı aşikardır. Bizim tehdit siyasetine teslim olmayacağımızı tüm dünya bilir."