Saat 15.50'de Cumhurbaşkanlığı Erdoğan başkanlığında başlayan kabine toplantısı son buldu. Toplantı sonrası açıklamalarda bulunan Erdoğan, Yunanistan'ın yayınladığı Navtex mesajına ilişkin "yetkisiz ve şımarıkça" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Giresun'daki 22 Ağustos 2020'den 30 Kasım 2020'ye kadar mücbir sebep hali kapsamına alıyoruz.
22 Ağustos - 30 Kasım'da verilmesi gereken beyanname ve bildirimlerin süresini 15 Aralık'a, tahakkuk eden vergilerin ödeme süresini de 31 Aralık'a kadar uzatıyoruz.
Karadeniz'de keşfedilen doğal gaz rezervi
Karadeniz'de tespit edilen rezervin çok daha büyük bir kaynağın ilk habercisi olduğu yönünde kuvvetli bulgular var, inşallah bu müjdenin devamı gelecek.
Yurt dışındaki altını ülkemize getirerek altın rezervimizi 3 kat artırdık.
Güneş enerjisi konusunda büyük bir hamle başlatıp hem yerli ve yenilenebilir enerji potansiyelimizi yükselteceğimizi, hem de atıl kaynakları ekonomiye kazandıracağımızı belirtmek istiyorum.
"Kendi projelerini uygulayan bir Türkiye inşa ettik"
Navtex açıklaması
Dışarıdaki senaryolara içeride figüranlık yapanlar önümüze engeller düzenler istedikleri kadar uğraşsınlar başaramayacaktır. Herkesin bir hesabı vardır ama hiç şüphesiz en büyük hesap sahibi Allah'tır. Biz Rabbimizin hesabına ram olduk. BM'ye deklare edilen kıta sahanlığı sınırları içinde Oruç Reis tarafından yürütülen sismik araştırmalarımızla ilgili seyir durumumuzun süresini 27 Ağustos'a kadar uzatmıştık. Nokta mı, virgül mü? Buraya ben şimdi bir virgül koyayım.
"Batı bizi hiçbir zaman kendisinden görmedi"
Türkiye 200 yıldır insan hakları, hukuk devleti gibi evrensel değerler haline dönüşen çizginin takipçisidir. Yaşadığımız kayıplara, acılara rağmen bu değerleri sonuna kadar korumayı ve yaşatmayı başarmış bir milletiz. Biz dost ve kardeş olarak gördüğümüz halkların güvenliği ve esenliği için kendi canımızı feda ediyoruz. Bu sağlam maya günümüzde aynı şekilde bize yön vermekte, istikamet çizmektedir. Bu erdemli duruş batının kurduğu demokratik ve ekonomik sistemin dünya çapında egemen olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Biz de Osmanlı'dan itibaren aşama aşama bu sistemin içinde yer almanın gayreti içinde olduk. Biz bu tercihi yaptık ama batının bize hiçbir zaman aynı hüsnüniyetle yaklaşmadığını da kabul etmek durumdayız. Hangi adımları atarsak atalım batı bizi hiçbir zaman kendisi gibi görmedi. Bu gerçeği AB tam üyelik sürecinde bizzat yaşamış bir kişiyim.
"AB hiçbir zaman dürüst olmadı"
AB'nin bir değerler bütünü değil bir grup ülkenin saplantısının esiri bir yapı olduğunu gördük. Ülkemize karşı teröristleri destekliyor. Yunanistan'dan FETÖ, PKK giriyor, gittiği yer neresi? Almanya. Bir diğer kısmı Fransa'ya gidiyor. Onlara ev sahipliği yapıyorlar. Dostluk bu mu? Bunlarla oturduğumuzda maalesef inkar ediyorlar. Her türlü sapkınlığı destekliyorlar.
Bunları konuştuğumuzda 'yok böyle bir şey' dediler. Hepsi kayıtlarımızda, istihbari bilgilerimizde var. PKK, YPG terör örgütüyle bir olup ülkemize karşı pozisyon almışlardır. Bu hastalıklı zihniyet Amerikan siyasetini esir almıştır. Ülkemiz terör örgütlerinin saldırılarına uğradığında kafasını çeviren, darbeye maruz kaldığında heyecanla neticeyi bekleyen bu zihniyet demokrasinin yüz karasıdır.
Biden'ın skandal açıklamaları
"Korkarım 2028'de de aynı şeyi konuşuyor olacağız"
"Her bir kuralın gerisinde çok büyük tecrübe, emek, bedel ve acı vardır"
Dünya ile birlikte ülkemizi de etkisi altına alan koronavirüsle mücadelemiz sürüyor. Maalesef son dönemde olumsuz bir görünümle karşı karşıyayız. Düğün, cenaze, taziye, tatil gibi toplu etkinlikler virüsün yayılma alanı haline dönüştü. Hele hele plajlar, buralar ayrı felaket. Can kaybında küçük de olsa bir artış yaşanıyor. Bundan dolayı üzüntülüyüz. Milletimizden bir kez daha tamam diye ifade ettiğimiz temizlik, maske, mesafe kurallarına sıkı bir şekilde riayet etmesini istiyoruz. Her bir kuralın gerisinde çok büyük tecrübe, emek, bedel ve acı vardır. Temizliğe dikkat etmeyen, maske takmayan, fiziki mesafeye uymayan her kişi, temas ettiği herkes için sonu ölüme kadar tehdit kaynağı haline dönüştüğünü unutmamalıdır. Bazıları taşıyıcı olduğu için hastalığın ağır etkilerini hissetmiyor olabilirler ama bu kişiler virüsü bulaştırdıkları kişinin hayatını kaybetmesine, çok büyük acılar çektirmesini hiçbir zaman aklından çıkarmamalıdır.