Çin’in Wuhan kentinde aralık ayında meydana çıkan ve hızla tüm dünya ülkelerine yayılan koronavirüs hakkında ve Çin’deki son gelişmeler hakkında bilgi veren Çin’in İstanbul Başkonsolosu Cui Wei geliştirilen bir aşının gönüllüler üzerinde denenmeye başladığını söyledi.
Wei, "Aşı konusu yaklaşık 1 hafta 10 gün önce en hızlı geliştirilen aşılardan biri, gönüllülerde denenmeye başlandı. Şimdi klinik aşamanın bitmesi bekleniyor. Gönüllülerin klinik denemesi 5-6 ayı bulacak. Virüs çıktıktan sonra tedavi ve önlemenin ardından aşıların araştırmasına girdik" diye konuştu.
"Salgına özel bir ilaç değil"
En çok merak edilen ilaç konusunda bilgilendirmelerde bulunan Wei, virüs ortaya çıktıktan sonra 70 bin ilaç içerisinden iki ilacın etkili olduğunu tespit ettiklerini ifade etti.
"Bu ilacı etkisi büyük ve yan etkileri çok düşük"
Wei sözlerini şöyle sürdürdü:
"Virüs bulaştığı zaman size haber vermiyor"
Türkiye’deki gözlemlerini aktaran Başkonsolos Wei, “İşe giderken yine boğaz kenarında koşanlar, balık tutanları görüyorum. Buralar boş, ben de sağlıklıyım geleyim düşüncesi doğru değil. Sağlıklı olduğunu bilmiyorsun. Virüs bulaştığı zaman size haber vermiyor. Fakir, zengin, yüksek makam hiç fark etmiyor. Dışarı çıktığınız zaman riski artırıyor. Hükümet ne kadar iyi tedbir alsa da halkın da buna eş güdüm bir şekilde beraber uygulaması lazım. Sadece kendi için düşünmemesi lazım. Buralar şimdi boş, temiz ben eğleneyim diye düşünmemek lazım. Türk kamuoyunda bazı insanlar bunu pek iyi anlamıyor. 'Evde kal' ne demek. Sadece kendi güvenliğin için değil, aynı zamanda başkası için ve toplumumuz için. Her insan bu tehlikeli, riskli zamanlarda bütün topluluğu için yaşıyor" ifadelerini kullandı.
Çin’deki balık pazarının açıldığı iddiaları hakkında konuşan Wei, “Tamamen Çin’in dışındaki bir pazarın fotoğrafı konularak 'Wuhan’daki bu pazar açıldı' deniliyor. Hem haber yanlış hem de fotoğraf yalandır. Bir kısım insan Çin’de ne meydana gelirse, özellikle olumlu bir şey meydana gelirse memnun olmuyor gibi gözüküyor. Biz salgınla mücadele ederken ve büyün her şeyi DSÖ ile paylaşırken onlar bizi suçluyor. Wuhan’da kısıtlama tedbirleri aldığımız zaman 'bu insan haklarına aykırı' diyorlardı. Biz ne yapsak eleştiriyorlardı" şeklinde konuştu.