Soğuk Savaş dönemi, CIA’nın Türkiye’deki etkisinin en yoğun hissedildiği dönemlerden biri olarak tarihe geçti. 1950’lerden itibaren Türkiye’nin NATO’ya katılmasıyla beraber, Amerikan istihbarat servisleri Türkiye’yi Sovyetler Birliği’ne karşı önemli bir stratejik ortak olarak gördü. Bu işbirliği, özellikle askeri ve istihbarat alanında derinleşti. CIA, Türkiye’de istihbarat paylaşımı, askeri işbirliği ve eğitim programlarıyla büyük bir nüfuz kazandı.
Türk oyuncu 'in ABD'de geçirdiği üniversite yıllarına dair anlattığı bir anısı da Amerikan istihbaratının o dönemde Türkiye üzerindeki nüfuzunu bir kez daha gösterdi.
"CIA'den teklif aldım"
'Çocuklar Duymasın' dizisindeki "Mary" karakteriyle tanınan oyuncu , ABD'ye gidiş sürecini ve orada yaşadıklarını paylaştı.
Habertürk'e konuşan Tuncer, ABD ile olan bağlantısının nasıl başladığını şu şekilde anlattı:
Tuncer, üniversitede siyasal bilgiler okuduğu dönemde CIA’den teklif aldığını ve kendisine verilen vaadi açıkladı.
"Seni ülkende üst düzey bir bürokrat yaparlar"
Tuncer, üniversite hocası aracılığıyla CIA tarafından kendisine iletilen teklifte Türkiye'de üst düzey bürokrat olmanın vaadinin verildiğini belirtti.
Tuncer yaşadığı süreci şöyle aktardı;
Profesöre neden CIA'nin kendisini istediğini sorduğunu aktaran Tuncer "Seni ülkende üst düzey bir bürokrat ya da diplomat yaparlar ve zamanı geldiğinde senden sadece tek bir şey isterler" cevabını aldığını söyledi.
"Ne ailemi ne de ülkemi satarım"
Tuncer sözlerine şöyle devam etti:
"Tam saçmaladı bu adam, 'beni kendi ülkemde başka bir devlet nasıl üst bürokrat veya diplomat yapabilir ki, buna nasıl gücü yetebilir ki' dedim kendi kendime. Ama takıldığım o konu değildi, bunca yatırım yapıp, senelerce bekletip benden tek bir şey isteyecek olmaları düşüncesi midemi bulandırmaya yetti ve cevabım düşünmeden netti. O yaşta böyle bir cümle kurduğuma hâlâ inanamıyorum; sanırım bu sözler annemle babamın değerlerinden döküldü ağzımdan: Üzgünüm, ben ne ailemi ne de ülkemi satarım."