Tanrıkulu, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu ile Bankacılık Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'ni Meclis Başkanlığına sundu.
Teklif, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'ndan, kredi kartlarından yıllık ücret alınmasına ilişkin hükmün çıkarılmasını, Bankacılık Kanunu'nun ilgili maddesine de "mevduat hesabı sahiplerinden hesap işletim ücreti veya yıllık ücret gibi adlar altında hiçbir şekil ve surette ödeme talep edilmemesi ve mevduat hesaplarından kesinti yapılamaması" hükmünün eklenmesini içeriyor.
Bankalar ile müşterileri arasında imzalanan sözleşmelerin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a aykırı olamamasını da öngören teklif, müşterilerin kendileriyle ilgili isteyeceği bilgi ve belgeler için hiçbir şekil ve surette ödeme talep edilememesini düzenliyor.
Teklif, kredi kartı sahiplerinden kart kullanım ücreti, kart aidatı veya yıllık ücret gibi adlar altında 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren, mevduat hesabı sahiplerinden hesap işletim ücreti veya yıllık ücret gibi adlar altında 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren tahsil edilen ücretlerin 60 gün içinde iade edilmesini de içeriyor.
Teklifin gerekçesinde, tüm gerçek ve tüzel kişilerin hukuk kurallarına uymakla yükümlü olduğu belirtilerek, "Fakat ülkemizde bankalar müşterilerine imzalattıkları kanunlara aykırı sözleşmelere dayanarak adeta kendi hukuk düzenlerini yaratmışlardır" denildi.
Konuyla ilgili kanun maddeleri olmasına rağmen bankaların kredi kartlarını hiç kullanmayanlardan bile ücret talep etmeye, birçok ücret ve komisyonun yanı sıra otomatik para çekme makinelerinde yapılan bakiye görüntüleme işleminden bile para kesintisi yapmaya başladığı belirtilen gerekçede, şunlar kaydedildi:
"Bu tür uygulamaların, bir kişinin cüzdanından gizlice para almaktan herhangi bir farkının olmadığı aşikardır. Çünkü Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 5. Maddesinde emredildiği şekilde, bu bedellerin alınacağı tüketicilerle 'müzakere' edilmemiştir. Ortada tek taraflı ve habersiz yapılan bir uygulama vardır. Sektörde tüketiciler aleyhine çok büyük bir başıboşluk ve hukuksuzluk hakimdir. Bankaların neden olduğu bu haksızlıklara bir an önce son verilmelidir."
Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri ve Tüketici Mahkemelerinin bankaların haksız uygulamaları karşısında tüketici lehine verdiği kararları genel bir kural haline getirecek yasal düzenlemeleri yapmanın ve bugüne kadar bankaların haksız şekilde aldığı paraları iade etmelerini sağlamalarının gerekliliğine yer verilen gerekçede, "Hem tüketici hakem heyetlerinin hem de mahkemelerin iş yükünü daha fazla artırmamak ve vatandaşlarımızın mağduriyetlerini bir an önce çözüme bağlamak için en azından 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren bankaların haksız sözleşmelere dayanarak aldıkları ücretlerin iadesini sağlamak gerekmektedir" ifadelerine yer verildi.