Gezi olaylarında birkaç ağacı bahane ederek Türkiye'ye 'renkli devrim' ihraç etmeye çalışan aktörler yine devrede. Benzer senaryo bu kez Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) şaibeli İstanbul seçimlerine ilişkin kararı üzerinden devreye sokuldu. Ardı ardına gelen açıklamalarla kitleler YSK ve hükümete karşı sistematik olarak kışkırtılmaya çalışılıyor.
TÜSİAD ŞAŞIRTMADI
YSK kararının ardından ilk açıklama 28 Şubat sürecinin sivil karargâhı TÜSİAD'dan geldi. Gezi olaylarını 'demokrasinin mayalanması' olarak yorumlayan TÜSİAD, 31 Mart'ta binlerce oyun organize şekilde çalınmasının 'görmezden gelinmesini' istedi. Açıklamada "31 Mart yerel seçim sonuçları açıklanmadan evvel vurgulamış olduğumuz gibi, kapsamlı bir ekonomik ve demokratik reform gündemine odaklanmamız gereken bu dönemde, seçim ortamına geri dönmek kaygı vericidir" denildi.
GEZİ DÖRTLÜSÜ YİNE ÖRGÜTLÜ
Gezi olaylarında işi, hükümete "Üçüncü Köprü yapılmayacak", "Kanal İstanbul projesi durdurulacak" diye muhtıra vermeye kadar götüren Taksim Dayanışması'nın bileşenleri DİSK, KESK, TMMOB ve TTB yine ortak bir açıklama yaptı. Açıklamada doğrudan YSK hedef alınarak 24 Haziran seçimlerinin meşruiyeti tartışmaya açıldı:
YİNE AYNI KADRO
Türkiye'deki kalkışmada sebebine bakmadan AK Parti hükümetlerinin karşısına sıralanan sanatçılar da yine yaratılmak istenen kitlesel öfkeye körük oldu. Ekrem İmamoğlu'nun "Sanatçıymış, konuşamazmış, iş insanıymış konuşamazmış. Artık konuşma vakti" açıklamasının ardından pek çok ünlü isim, sanki tek merkezden düğmeye basılmışçasına "Her şey çok güzel olacak" sloganıyla 'devrim' mesajları paylaştı. Bazı taraftar grupları ve sporcular da aynı akıma dahil oldu.