Türkiye’den kaçan FETÖ ve PKK mensuplarıyla ilgili Almanya, Norveç, İsveç ve Hollanda elçiliklerinin talepleri doğrultusunda 2 binin üzerinde rapor hazırladığı belirlenen casus avukat Yılmaz S.’nin de aralarında bulunduğu 5 şüpheli hakkındaki iddianame iade edildi. Mahkemenin iade gerekçesinde, Yılmaz S.’ye isnat edilen eylemlerin bir kısmının avukatlık göreviyle ilgili olduğu ve Adalet Bakanlığından soruşturma izni alınması gerektiği belirtildi.
Savcılığın iade kararına itiraz etmeye hazırlandığı öğrenildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen “casus avukat” soruşturması kapsamında, avukat Yılmaz Ş., avukat B.D., FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in avukatlarından Adnan Ş. ve eski icra müdürü olan kardeşi Yaşar Ş. ile Malatya’da görev yapan katip N.G. hakkında dava açılmıştı. Ankara Başsavcıvekili Mustafa Başer tarafından onaylanarak 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, “Açıklanması yasaklanan gizli bilgileri casusluk maksadıyla temin etme, Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak ve Gizliliğin ihlali” suçlamaları yer alıyordu.
AVUKATLAR İÇİN İZİN ALINMALIYDI
Mahkemenin iddianameyi incelemesi için 15 günlük süre bulunuyor. Bu süreç devam ederken dosya üzerindeki incelemesini tamamlayan mahkeme, iddianamenin iadesine karar verdi. İade kararında, Avukatlık Kanunu’nun 58. maddesine dikkat çekilerek, Yılmaz S. ve diğer 2 şüpheli avukata isnat edilen eylemlerin bir kısmının avukatlık mesleği ile ilgili olduğu ve bu nedenle Adalet Bakanlığından soruşturma izni alınması gerektiği belirtildi.
ELÇİLİKLERE SORUN
Mahkemenin ikinci iade gerekçesinin ise şüpheli Yılmaz S.’nin iddialarının elçiliklere sorulmaması olduğu öğrenildi. Buna göre, avukat Yılmaz S.’nin, ifadesinde, söz konusu büyükelçiliklere hukuki danışmanlık hizmeti verdiğine ilişkin aralarında sözleşme bulunduğunu ileri sürdüğü aktarılan iade kararında, bu iddianın doğru olup olmadığının büyükelçiliklere sorulması gerektiği kaydedildi. Ayrıca şüpheli Yılmaz S.’nin, “hakkında rapor düzenlediği kişiler hakkındaki yakalama ve nüfus kayıt örneklerinin elçilikler tarafından kendisine verildiği, kendisinin sadece bu bilgileri teyit ettiği” yönündeki iddiasının da doğru olup olmadığının elçiliklere sorulması gerektiği ifade edildi.