Yıllardır süregelen siyasi istikrarsızlık, devam eden ekonomik krizle birleşince Lübnan, çöküşün eşiğine geldi. İsrail saldırılarıyla birlikte bu tablo daha da kötüleşmeye başladı. İnsani krizin yaşandığı Lübnan sokakları artık göçmenlerin hayat mücadelesi verdiği yerler haline geldi. Yerlerinden edilmiş pek çok aile yol kenarlarına ya da halk plajlarına çadır kuruyor.
HAYIRSEVERLER KAPISINI AÇTI
Hükümet şimdiye kadar bin okul ve kamu binasının geçici barınma merkezine çevrildiğini açıklasa da bu çalışmalar 1 milyon 250 binden fazla göçmen için yeterli değil. Özellikle Suriyeli ve Filistinlilerin alınmadığı bu merkezler şimdiden tıka basa dolmuş durumda. Sivil toplum kuruluşları göçmenlere yardım etmeye çalışsa da kaynaklar hızla tükeniyor. Pek çok hayırsever restoran, kafe ve bar sahibi kapılarını göçmenlere açtı. Burada onlara günlük olarak yemek ve su yardımı yapılıyor ancak kaldırabilecekleri yük oldukça büyük.
GİDECEK BAŞKA BİR YERİMİZ YOK
Barınma merkezlerinde kendilerine yer bulamayan göçmenler, Beyrut Limanı’nın bulunduğu Downtown bölgesinde 2020’deki liman patlaması ve İsrail saldırıları sonrası ülkeyi terk eden göçmenlerin yeni evi oldu. Göçmenler, yaklaşık iki haftadır bu mağazalarda yaşam mücadelesi veriyor. Yeni Şafak’a konuşan bir Lübnanlı, “Burada bulunmamızın doğru olmadığını biliyorum. Ancak gidecek başka bir yerimiz yok. Devlet bize destek olmadığı için kendi başımızın çaresine bakmak zorunda kaldık” dedi. Lübnanlı yetkiler çok yakında ülkeyi terk eden zenginlerin lüks konutlarının da göçmenler tarafından işgal edileceğinden endişe ediyor.