Birlikte çalışmışlar

FETÖ'nün Cumhuriyet tarihinin en büyük soru hırsızlığını gerçekleştirdiği 2010'daki KPSS'den 3 gün önce, 3 bin 227 şüphelinin gruplar halinde biraraya gelerek sorulara çalıştığı ortaya çıktı. Şüphelilerin baz sinyal bilgilerinden buluştukları tespit edildi.

Yeni Şafak Osman Özgan

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sınav sorularını önceden ele geçirerek kendi yandaşlarına dağıttığı 2010 yılındaki KPSS ile ilgili hazırlanan iddianamede yeni ayrıntılar ortaya çıktı. İddianamede, 3 bin 227 şüphelinin büyük bir kısmının sınavdan 3 gün önce gruplar halinde biraraya gelerek sorulara çalıştığı yönünde kuvvetli şüphe oluştuğu belirtilen iddianamede, yapılan usulsüzlükler nedeniyle Eğitim Bilimleri sınavının tekrar edilmesiyle devletin 9 milyon 111 bin TL zarara uğratıldığı ifade edildi.

TELEFONDAN TESPİT EDİLDİ

Şüphelilerin, sınav öncesinde çalıştığı işyerleri ve dershanelerin büyük çoğunluğunun FETÖ'ye ait işletmeler olduğuna dikkat çekilen iddianamede, bunlar arasında bağlantılar bulunduğu ve yurtdışı yabancı firmalara yüklü miktarlarda şüpheli para havaleleri yaptıkları belirtildi. 120 sorudan 100 ve üzeri net yapan 3 bin 227 adayın baz sinyal bilgilerinin analizinin yer verildiği iddianamede, şüphelilerin büyük bölümünün sınavdan 3 gün önce gruplar halinde bulundukları illerde veya yakın illerde bir araya geldiği, dolayısıyla bu şahısların daha önceden kendilerine gönderilen 2010 KPSS sorularına çalıştıkları yönünde kuvvetli şüphe oluştuğu vurgulandı.

DELİLLERİ YOK ETTİLER

İddianamede, 3 bin 227 şüpheli adayın yaklaşık 3'te 2'sinin 2004-2014 yılları arasında çalıştığı 167 şirketten, 27'sinin Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nce yürütülen soruşturmalara konu edildiğine yer verilirken, örgüt yöneticileri ve üyeleri arasında işadamı, şirket yetkilisi, kamu görevlisi kişilerin yer aldığı, bu sayede de soruşturma konusu iz ve delillerin bir kısmının yok edildiğine ve değiştirildiğine dikkat çekildi. İddianamede, “2010 yılı KPSS'de yaşanan sürecin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, en yüksek başarı gösterenlerin telefon, SGK kaydı, himmet-para transferleri, karı-koca, akrabalık, adres irtibatlı olmalarının izahının bulunmadığı, dolayısıyla bu eylemlerin örgütlü bir yapı olmaksızın gerçekleştirilemeyeceği anlaşılmıştır. Ayrıca söz konusu örgütün, devlet sistemine kendi mensuplarını haksız-hukuksuz bir şekilde yerleştirdiği, emek hırsızlığı yaptığı aşikardır. Cumhuriyetimizin büyük bir tehdit ve tehlike altında olduğu görülmüştür” denildi.

YARIMAĞAN'A 27 YIL HAPİS İSTEMİ

İddianamede eski ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan'ın “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” ve “göreve ilişkin sırrın açıklanması” gibi suçlardan 27 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. “Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçlaması yöneltilen Eski ÖSYM Başkanı Ali Demir'in ise 7,5 yıla kadar hapsi talep edildi.9 milyon zarar

9 milyon zarar

İddianamede, 2010 yılı Temmuz ayında yapılan 294 bin 909 adayın katıldığı Eğitim Bilimleri sınavının usulsüzlükler nedeniyle iptal edilerek tekrar edilmesiyle devletin 9 milyon 111 bin 138,13 TL zarara uğratıldığı ifade edildi. YÖK Denetleme Kurulu'nun Genel Yetenek alanı sorularının da binlerce adaya sızdırıldığına dair raporuna rağmen bu alanın iptal edilmemesiyle binlerce kişinin bu alan puanıyla haksız bir şekilde devlet memuru olduğu belirtildi. Öte yandan Pensilvanya'da yaşayan örgüt lideri Fetullah Gülen'in mensuplarına gerek örgüte bağlı yazılı-görsel basın ve gerekse internet sitesi üzerinden belirlenen stratejilerin uygulanması adına talimatlar verdiğine dikkat çekilen iddianamede, Gülen'in kurumlardaki kadrolaşmaya dair açıklamalarına da yer verildi.