Üç semavi dinin tarihi mekanlarına ev sahipliği yapan Hatay depremle birlikte bir kez daha kenetlendi. Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudilerin dayanışması dünyaya örnek oldu. Antakya’da Kurtuluş Caddesi’nde asırlardır birbirine komşu olan cami, kilise ve havranın din adamları, deprem sonrasında yaşananları ve büyük dayanışmayı Yeni Şafak’a anlattı.
MÜSLÜMAN TEYZEYİ SIRTIMDA TAŞIYARAK ÇIKARDIM
- TÜRK KATOLİK KİLİSESİ’NİN RUHANİ LİDERİ PEDER FRANCİS DONDU: “Normalde cesaretli bir insanım ama yaşadığımız bu deprem gerçekten beni bile korkuttu. Çünkü gece yarısı herkes savunmasız bir anda yakalandı. Ben kilisenin üst katındaki odalarda yaşıyorum, o kadar şiddetli bir sallantıydı ki gemideymiş gibi hissettik. Binanın çöktüğünü zannettim. Birinci deprem bittiğinde hemen yardımcımın yanına gittim ve beraber dışarı çıktık. Hayatta olduğumuz için komşularımıza yardım etmeye başladık. Yatalak olan Müslüman bir teyzemizi bulduk. Molozlar üzerinde düşmüştü. Eşiyle beraber kurtardık. Müslüman teyzeyi, sırtımda taşıyarak az hasar gören kilisemize getirdim. Burada 2 gece kaldı, ona yardımcı olduk. Medeniyetler şehri Antakya’da kardeşçe yaşadık. Hiç kimse sen ‘Müslüman mısın? Sen Hristiyan mısın? Sen Musevi misin?’ diye sormadı, hepimiz birdik. Bu gerçekten acı verici bir durum. Şu an şehir bomboş, herkes güvenlik için uzaklaştı. Devletimizin desteğiyle kendi ellerimizle çalışarak Antakyamızı tekrar inşa edeceğiz.”
TÜM DİN ADAMLARI SEFERBER OLDU
- 1600’LÜ YILLARDA YAPILAN SARIMİYE CAMİİ’NİN İMAMI NECMETTİN AYDIN: “Antakya fotoğraflarında da hep görmüşsünüzdür kilisenin çanı, camimizin minaresi, arkada Yahudilerin simgesi hep birlikte tek bir karede çıkardı. Biz buraya Müslüman, Katolik, Hristiyan olarak bakmıyoruz. Zaten normal zamanda da bir kardeşlik çerçevesi içerisinde yaşam sürdürüyorduk. Gelenlere zaman zaman kilise ziyaretleri yaptırırdık. Yani hiçbir şekilde sen ‘Müslüman’sın, ben Hristiyan’ım’ ayrımı olmaksızın orada bir yaşam sürdürüyordu, bir aile gibiydik. Her konuda birbirimize yardımcı olurduk, birbirimizin ekmeğini paylaşırdık. Deprem günü de bu yardımlaşmamız devam etti.
Çok şiddetli bir sarsıntı yaşadık, her yer yıkıldı, hayatta kalanlarımız birbirimize yardım etmeye başladık. Var gücümüzle enkazda kalanlara yardım ettik. Bütün din adamları sokaklarda insanlara yardım ediyordu. Antakyamız için çok üzücü bir tabloydu. Ama ne olursa olsun hep birlikte yeniden ayağa kalkacağız, tarih kokan sokaklarımızı yeniden onaracağız.“
ANTAKYA’YI YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ
- ANTAKYA MUSEVİ HAVRASI CEMAAT BAŞKAN YARDIMCISI ERKAN COHEN: “Deprem her açıdan bizleri mahvetti. Antakya’mızın kültürel yapısına çok hasar verdi. Antakya’nın bu şekilde yok olması gerçekten içimizi acıttı. Habibi Neccar Camii yıkıldı, havramız ciddi hasar gördü, kilise aynı şekilde ciddi hasar gördü. Hem canlarımız hem tarihi yapılarımız gitti. Cemaatimizin başkanı, eşi ile beraber hayatını kaybetti. Çok üzgünüz, İnşallah Hatay’ımız en kısa zamanda toparlanır, ayağa kalkar. Elimizden ne geliyorsa yapmaya razıyız.”