Gül, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) tarafından Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen "28 Şubat ve Yeni Anayasa" konulu konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye'de 28 Şubat 1997'de postmodern darbeyle insanların geleceği, okul hayatı, birikimleri ve hayallerinin çalındığını, 28 Şubat'ın üzerinden 19 yıl geçmesine rağmen halen yaşanan acıların tazeliğini koruduğunu söyledi.
Tekrar 28 Şubat'lar olmasın, darbeler görülmesin diye herkese görevler düştüğünü dile getiren Gül, darbelerin Türkiye'nin gelişimini ve dönüşümünü engellemeye dönük olduğunu ifade ederek, "Türkiye, darbeler olmasaydı ekonomik ve siyasi anlamda daha iyi bir noktaya ulaşmıştı" dedi.
Gül, 28 Şubat dönemine ilişkin Fetullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) lideri Fetullah Gülen'in açıklamalarının bulunduğu bazı gazete kupürlerini göstererek, şöyle devam etti:
"Biz üniversite yıllarında başörtüsü için kardeşlerimizle eylem yaparken bu Fetullah örgütü hiçbirisi yanımıza gelmiyor. Hepsinin tek talimatı neydi biliyor musunuz? Sınıfta beraber okuduğumuz çocuklara 'başlarınızı açın öyle gidin' dediler. Çünkü onlar daima güce yaslanırlar. Refah Partisi'nin karşısında DSP ile iş tuttular. Şimdi de AK Parti karşısındaki bütün partilerin yanında yer alıyorlar. Ne diyordu, 'Cebrail gelse oy vermem' diye açıklaması oldu. Haşa, Cebrail'in emri vahiydir ama o kadar bu milletle ayrı düşünüyordu. Bu acı tablo ülkeye karşı kurulan kumpasın ne kadar büyük olduğunu gösteriyor ama onlar başaramayacak. Bu aziz millet 28 Şubat'ın bütün kalıntılarını tek tek ortadan kaldıracak."
"Pansuman tedavilerle yol almak imkansız"
Türkiye'nin "pansuman tedavilerle" artık yol almasının imkansız olduğunu söyleyen Gül, ülkenin sivil bir anayasaya ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Darbe anayasasının Türkiye'nin ayıbı olduğunu kaydeden Gül, "Mevcut, darbeci olan anayasa, mutlaka sivillerin yaptığı anayasa ile taçlanmak zorunda. Tüm Türkiye'yi dinledik. 30 binin üzerinde sivil toplum kuruluşu, kişiler, dernek ve vakıfların görüşleri var. Bunların üzerinde çalışma yapıyoruz ve inşallah bir ay sonra AK Parti olarak yeni anayasa önerimizi de kamuoyuna sunacağız. En kısa zamanda da genel kurula getireceğiz" diye konuştu.
Millet iradesinin Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Milli Güvenlik Kurulu, Yüksek Askeri Şura gibi kurumlar aracılığıyla ipotek altına alındığını belirten Gül, insan haklarına dayanan yeni bir anayasayla milletin karşısına çıkmak istediklerini aktardı.
Önerdikleri sistemin adının da "Başkanlık" sistemi olduğunu dile getiren Gül, şunları kaydetti:
"İnsanı merkeze alan bir anayasa yapacağız. İnsanı milletle, devletle bütünleştiren bir anayasa çalışması yapıyoruz. Yargının bağımsız olduğu, yürütmenin etkin olduğu bir sistem öneriyoruz. Önerdiğimiz sistemin adı başkanlık sistemidir. Şimdi biz başkanlık sistemi deyince, Kılıçdaroğlu, 'ilk 4 maddesini elletmeyiz, müdahale ettirmeyiz' demiş. Daha bizim önerimizi dinlemedin ki. Masada oturdun, üçüncü toplantıda kaçtın gittin. Önce bir masada otursaydın, bizim önerimizin de ne kadar demokrat, ne kadar sivil, ne kadar bu ülke için zaruri olduğunu sen de anlardın. Eğer gerçekten ön yargıdan uzak olsan, bizim önerimize de destek olurdun ama diyor ki 'AK Parti patronlu başkanlık istedi' diyor. Bizim istediğimiz patronun millet olduğu bir sistem."
Başkanlık sisteminin asla tek adamlık ve otoriterizm olmadığını kaydeden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü millet seçer, süresi bitince de isterse bir daha seçer ya da seçmez. Seçilmesi de belli bir süreyle kısıtlıdır. İki dönem sonra bir daha seçilemiyor. Bu mu tek adamlık. 'Tek adamlık' diyeceksen önce tarihine döneceksin, kendi tarihine bakacaksın. Yok işte başkanlık sistemi, Amerika gibi eyalet sistemi. Hayır, başkanlık sistemi, eyalet sisteminin bir koşulu değildir. Almanya'da da parlamenter sistem var ama eyaletler de var. Dolayısıyla bizim istediğimiz parlamenter sistem değil, başkanlık sistemi. Parlamentonun, yasamanın ve yürütmenin etkin olduğu bir sistem istiyoruz."
Konferans daha sonra 28 Şubat ile ilgili belgesel gösterimi ve gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak'ın sunumuyla devam etti.
Programa Vali Ali Yerlikaya ile AK Parti Gaziantep milletvekilleri Ahmet Uzer ve Canan Candemir Çelik ile diğer davetliler katıldı.