Biat yemini

Fetullahçı Terör Örgütü’yle ilgili Emniyet’in hazırladığı raporda, örgüt üyelerine 10 maddelik biat yemini ettirildiği ortaya çıktı. Yeminde “Hizmet adına uhdeme aldığım vazifeleri veya mükellefiyetleri ‘itirazsız’ yerine getirmeye çalışacağıma” ifadesiyle mensupların sadece örgütün talimatını yerine getireceği taahhüt altına alınıyor.

Yeni Şafak Osman Özgan

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün “Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet yapılanması (FETÖ/PDY)” konulu 52 sayfalık raporunun önemli ayrıntıları çıkmaya devam ediyor. Raporda, FETÖ üyelerinin ettiği 10 maddelik yemin metnine de yer verildi. Emniyet'in Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği 52 sayfalık raporda, paralel yapıya ilişkin dikkat çekici analiz ve tespitlere de yer verildi. Fetullah Gülen'in kim olduğu anlatılan raporda, örgütün kuruluş süreci ve örgüte ilişkin tespitler şöyle anlatıldı:

İMAMLARLA TABANA YAYILDI

Gülen, İzmir Kestanepazarı Kuran Kursu'nda görev yaptığı dönemde çevresinde bulunan arkadaşları ile dini istismar ederek örgütün çekirdek kadrosunu oluşturup müstakil hareket etmeye başladı. İlk etapta devlete karşı savaş vererek hedeflere ulaşmanın yıpratıcı olacağını tespit etti, mevcut sistemi yıkmak yerine devletin tüm kurumlarını ele geçirmeyi hedefledi. Stratejik bilginin ve paranın olduğu her yerde örgütlendi.

İMAMLARLA TABANA YAYILDI

FETÖ mensuplarınca “Kainat İmamı” ve “Mehdi” olarak kabul edilen Gülen'in liderliğini yaptığı örgüt, Danışman Kadrosu, Kıta İmamları, Ülke İmamları, Bölge İmamları, İl İmamları, İlçe İmamları, Esnaf İmamları, Semt İmamları, Ev İmamları üzerinden örgütlenmiş ve tabana yayılmıştır. Söz konusu imamların yanı sıra kamu ve özel kurumların başına da “imam” atanmaktadır. Gülen başta olmak üzere, örgüt yöneticileri halka hitap ederken büyük bir tevazu sergilerken, örgüt içerisinde mutlak bir otorite ile hareket etmektedir. Örgütte ast-üst ilişkisi, askeri hiyerarşiden daha sistemlidir.

ORGANİZE BİR ÖRGÜT

İstihbarat örgütü gibi kod isimler, özel haberleşme kanalları, kaynağı bilinmeyen paralar kullanması, yönetim kadrosunun faaliyetlerini yurtdışından idare etmesi, hasımlarını saf dışı etmek için her türlü baskı, şantaj ile yasa dışı yöntemi kullanması ve yabancı misyon temsilcileriyle mahiyeti bilinmeyen görüşmelerde bulunması, yapının, casusluk faaliyetlerini de kapsayan, organize bir örgüt olduğunu ortaya koyuyor.

KORKU İMPARATORLUĞU

Gülen'in 1970'lerin sonunda başlattığı uzun vadeli projenin ilk halkasını eğitim oluştururken, tedrisattan geçenler başta emniyet, yargı, TSK ve mülkiye olmak üzere devletin önemli kademelerine yerleştirildi.Örgüt, son yıllarda adeta bir korku imparatorluğu oluşturmayı başardı. Bulundukları makam, yetkileri ve görevleri itibarıyla yönlendirilmeleri durumunda örgütün amacına ulaşmasında fayda elde edeceği düşünülen şahıslarla ilgili usulsüz şekilde kişisel veri kaydedilip arşivlendi.

Koşulsuz itaat şart

Raporda, örgüte bağlılığın sembolü olan yemin metnine de yer verildi. Buna göre, örgüt mensuplarına 10 maddelik bir metin üzerinde yemin ettirilir. Bu şahıslardan ayrıca 18 maddelik prensiplere uyması istenir. Bu şartlardan birisine riayet etmeyen örgüt mensupları kendi kendini azletmiş oluyor ve talebe durumuna düşüyor. Söz konusu yemini eden kişiler ise örgütün talimatlarını koşulsuz yerine getireceğini de kabul etmiş oluyor. Yani örgütün yeminini eden mensuplar, kanunun kendisine verdiği yetkiye göre değil de ast/üst ilişkisi çerçevesinde 'abi'den gelecek talimat doğrultusunda hareket edeceğini taahhüt ediyor. İşte 10 maddelik yemin metninin bir bölümü:

* Halkın ve talebe arkadaşların izzet ve onurlarını izzetim ve onurum kadar yükseltmeye çalışacağıma,

* Kusurlarımın hatırlatılması karşısında memnuniyet ihzar edeceğime,

* Dahilden ve hariçten gelen bilumum taarrız ve tenkitleri, 'nefsime yapılmış' gibi reddeceğime,

* Bilumum karar listesindeki esaslara riayette bulunacağıma,

* Hizmet adına uhdeme aldığım vazifeleri veya kararla bana tahmil edilen mükellefiyetleri, 'itirazsız' yerine getirmeye çalışacağıma...

http://image.pho.fm/resim/imagecrop/2015/07/02/resized_d6641-0b3fimam.jpg

Önceliği stratejik kurumlara sızmak

Raporda örgütle ilgili önemli tespitler var:

* Cebir, şiddet ve diğer yasal olmayan yöntemleri kullanarak hükümeti ortadan kaldırmak veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemek, devlet otoritesini baskı altına almak ve neticede devlet otoritesini ele geçirmeyi amaçlıyor.

* Birbirinden bağımsız hücresel yapılanıyor.

* Örgütsel faaliyetlerinin devamlılığının ve lidere bağlılığın sağlanması adına evlerde gizli örgütsel toplantılar yapılıyor.

* Faaliyetlere ilişkin örgüt sorumlularına düzenli rapor veriliyor.

* Şifreleme, gizlilik, hiyerarşik yapılanma, pelür kağıtları ile haberleşme, özgeçmiş raporu verme ve kod adı kullanma gibi yasa dışı terörist örgütlenmelerinin taktikleri kullanılıyor.

* 1980'den bu yana devletin stratejik kurumlarında kadrolaşan örgüt mensupları görev yaptıkları kurumların karar ve uygulama mekanizmalarını ele geçirdi.

* Üyeler yazdıkları kitaplar, görsel, yazılı ve sosyal paylaşım siteleri, dizi ve filmler ile örgütün amaçları doğrultusunda algı oluşturuyor.

* Örgüt mensuplarına yapılacak operasyonları önceden öğrenebilmek için UYAP, POLNET, TÜBİTAK, TİB'e sızdılar.

* Örgüte eleman tesis etme hususunda düzenli ve sistemli çalışılıyor, kazanılması amaçlanan kişiye “İkram-İzzet-Ziyafet” yöntemleri uygulanıyor.

* Küçük yaştaki başarılı öğrenciler kontrol edip test ediliyor, planlanan bu kamplar “Düğüne çağırmak”, kamp yapılacak evler ise “Köşk” şeklinde örgütsel olarak kodlanıyor.

* Örgüt içerisinde Gülen'in, "Olağanüstü haller yaşamış bir veli olduğu" görüşü yaygın.

* Kamu kurumlarında çalışan örgüt mensupları, elde ettikleri bilgileri örgüte aktarıyor, toplanan bütün bilgiler yukarıda birleştirilerek, büyük bir havuz oluşturuluyor.

* 17-25 Aralık sürecinde de hükümeti devirmeye yönelik, üst akılla profesyonelce oluşturulmuş, tamamen organize bir strateji izlendi.