İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım'da 6 kişinin öldüğü, 81 kişinin de yaralandığı saldırıya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor.
Beyoğlu İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısını gerçekleştiren terörist Ahlam Albashır, emniyetteki ifadesinde, 2017 yılında tanıştığı terör örgütü PKK/KCK/PYD/YPG üyesi erkek arkadaşı aracılığıyla örgütle tanıştığını anlattı.
Terörist Albashır'ın, "YPG ile tanışmam 2017 yılında Münbiç’te oldu. YPG üyesi olduğunu öğrendiğim Ahmed A. isimli bir erkekle tanıştım. Ahmed A. ile sevgili oldum. Sonra Ahmed, Cerablus’a gitti arkasından da ben gittim. Burada örgüt beni içine çekmeye çalıştı görevler teklif etti. Bir süre sonra Ahmed A.’nın izini kaybettim ama örgütle ilişkim kesilmedi. Onlar da beni bırakmadı" dediği öğrenildi.
Atölye sahibinin örgütle bağlantısı tespit edildi
Bu arada, terörist Ahlam Albashır ile firari şüpheli Bilal H'nin birlikte kaldığı Esenler'deki atölyenin sahibi Ferhat H'nin de terör örgütü ile bağlantısı belirlendi.
Ferhat H'nin sosyal medya hesabından terör propagandası yaptığı, örgütün talimatı ile Ahlam Albashır ve Bilal H'yi evinde misafir ettiği öğrenildi.
"Hacı bize 400 lira para ve 2 tane telefon verdi"
Albashır'in emniyetteki ifadesi tamamlandı ve bu sabah adliyeye sevk edildi. Albashır ifadesinde Türkiye'ye gelmesinden patlama gününe kadar geçen süreci anlattı.
Münbiç'teyken 'Hacı' kod adlı terörist tarafından önce Cerablus'a gitmek üzere görevlendirildiğini ancak bu görevi kabul etmediğini bunun üzerine Türkiye görevi verildiğini anlatan Albashır'ın, "Hacı 2022 Temmuz ayında bana Cerablus'a gitmem için görev verdi. Ben o görevi kabul etmedim. Sonra bölgenin zenginlerinden biri olan aynı zamanda YPG'nin sözde İstihbarat birimindem olduğunu öğrendiğim Hasan diye biri bana geldi ve Hacı seni yanına çağırıyor sana çok önemli bir görev verecek dedi. Ben de Hasan'la birlikte Hacı'nın yanına gittim. Hacı bana 'Madem Cerablus'a gitmiyorsun o zaman Bilal'le birlikte Türkiye'ye gideceksin' dedi. Ben de Türkiye'ye gelmeyi kabul ettim. Hacı bize 400 lira para ve 2 tane telefon verdi. Giriş için bütün ayarlamaları yaptıklarını söyledi. Sonra İdlib'te Bilal'le buluştuk. Bilal'i ilk defa İdlib'te gördüm. 27 Temmuz'da Hatay'a geldim. Oradan da doblo tarzı bir araçla İstanbul'a geldim. Bilal bana Türklerden nefret ettiğini söyledi. Bilal'in telefonuna bir konum geldi. Araç şoförü diğerlerini indirdi beni ve Bilal'i de konumdaki adrese Ferhat Habeş isimli adamın evine götürdü" dediği öğrenildi.
"Bilal hiç dışarı çıkmadı ben 2 kere keşif için Taksim'e gittim"
İstanbul'a geldikten sonra Ferhat Habeş'e ait atölyede çalışmaya başladıklarını, bu süreçte Bilal'in hiç dışarı çıkmadığını kendisinin de saldırıdan önce 2 kere Yasir K. ile birlikte keşif yapmak için Taksim'e gittiğini belirten Albashır'ın, "O süreçte hiç gezmedim. Bilal de hiç dışarı çıkmadı. Son bir ay içerisinde 2 kere Taksim'e geldim keşif yapmak için. En son saldırıdan 11 gün önce gittim Taksim'e. Her seferinde Yasir isimli kişi götürdü beni. Pazar günü öğleden sonra Bilal, Yasir ve ben birlikte yola çıktık. Taksim'e geldik. Bilal bana kahverengi çantayla beyaz poşeti almamı söyledi. 'İşim var sen git ben geleceğim' dedi. Sonra ben aldım onları yürüdüm. Oturduğum yere geldim. 40 dakika orada oturdum. Sonra çantaları bırakıp abiye kıyafetlerin olduğu bir mağazaya gittim. Fakat tam o sırada Hacı bana fotoğraf ve video gönderdi. Videoyu izlediğimde benim bankta oturduğum anların fotoğraflarını gördüm. Korkuya kapıldım ve aynı banka geri döndüm. Sonra Hacı beni aradı, 'Çantaları bırak ve oradan uzaklaş' dedi. Ben kalkıp uzaklaşmaya başladım sonra da patlama meydana geldi" ifadelerini kullandığı belirtildi.
"Yasir telefonumu kırdı"
Saldırıdan sonra da Esenler'de kaldığı adrese geri döndüğünü bu sırada onu almaya Ahmet Jarkas'ın geldiğini söyleyen Albashır'ın "Sonra ben Esenler'deki eve gittim. Ahmet geldi beni aldı. Orada benim telefonumu kırdı ve Küçükçekmece'ye götürdü. Biz burada olduğumuz süre boyunca çanta hep Bilal'in yanındaydı" dediği kaydedildi.
Fotoğraf iddiası yalan çıktı
Öte yandan Albashır'in 'Fotoğraflarımı çekip Hacı'ya gönderdiler' ifadesi üzerine çevredeki güvenlik kameralarını inceleyen polis, iddia edildiği gibi kimsenin Albashır'in fotoğraflarını çekmediğini belirledi. Bunun üzerine teröristin, "Korktuğum için yaptım süsü vermek için böyle bir ifade kullandım" dediği belirtildi.