İstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 47 sanığın yargılandığı dava devam ediyor.
Tutuklu 22 sanık hakim karşısında
22'si tutuklu 47 sanığın yargılandığı davada 20 sanık daha duruşma salonuna getirildi.
Avukatlarla mahkeme başkanı arasında gerginlik
22'si tutuklu 47 sanığın yargılandığı davada, 2 sanık daha önce salona getirilmişti. Ardından 20 sanık daha duruşma salonuna alındı. Tutuklu sanıkların kimlik tespitiyle duruşma başladı. Saat 11.00'de başlaması beklenen duruşma gecikmeli olarak saat 12.00 sıralarında başladı. Mahkeme başkanı, duruşmaya katılan bir avukata, ‘Siz seyircisiniz, ya oturun ya da duruşma salonundan çıkın taraf avukatı değilsiniz' diyerek uyarıda bulundu. Avukatlarla mahkeme başkanı arasında kısa süreli gerginlik yaşandı.
'Aylık gelirim 400 bin lira'
Çete lideri Fırat Sarı, sanık kürsüsüne başında peruğu olmadan geldi. Sarı konuşmasında, bekar olduğunu belirtti. Aylık ortalama gelirinin ise 400 bin lira olduğunu söyledi. Tutuklu sanıklardan İlker Gönen ise kimlik tespiti sırasında, evli ve üç çocuklu olduğunu belirtti. Sarı aylık gelir durumunu ise kısık sesle dile getirdi.
Savunma öncesi duruşmaya ara verildi
Savunmalar alınmaya başlamadan önce mahkeme başkanı tarafından ara verilen duruşma saat 15.00 sıralarında yeniden başladı.
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor.
İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.
Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.
Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı aktarılan iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor.
Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede bildiriliyor.
Ceza istemleri
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere, toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis isteniyor.
Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.
İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.
Soruşturma kapsamında, İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti. Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı. Bu soruşturma ise devam ediyor.