Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, bir ülkenin dışişleri bakanlığı neredeyse anlaşmaların orada imzalandığını belirterek, "Sadece 1985'te Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı olduğu dönem değil, Erdal İnönü'nün Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde de Kudüs'le yapılan anlaşma şu anda arşivlerde var. Bu, bir ülkenin başkentini tanımak anlamına gelmiyor." ifadelerini kullandı.
TBMM Genel Kurulunda görüşülen Hazine Müsteşarlığı, BBDK, SPK, Vakıflar Genel Müdürlüğü, TİKA, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, RTÜK, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk Kültür Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Kişisel Verileri Koruma Kurumunun 2018 yılı bütçeleri üzerinde CHP milletvekilleri söz aldı.
CHP Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, Türkiye'nin yüzde 11,1 büyümesinin "tabela büyümesi" olduğunu, bu yüzden de gerçekleri görmek ve rakamlara bakmak gerektiğini iddia etti.
"Ne kadar büyürsek o kadar iyi olur" denildiğini ancak niteliğe bakılmadığını belirten Karabıyık, "Bu büyüme, hızlı borç artışına dayanan bir büyüme olduğu için devamlılığı olan bir büyüme değil. Tüketimle oluşan, ÖTV ve KDV'de indirim sağlandığı için hormonlu bir büyüme. ÖTV ve KDV indirimi de bütçede açık yarattı. Bu büyüme tüketimle olduğu için enflasyonu da artırdı." diye konuştu.
Karabıyık, enflasyonun altında ezilen kesimin bu büyümeden hakkını almak durumunda olduğunu vurgulayarak, "Madem 'büyüdük' diyorsunuz, bu büyümeyi ücretlere, maaşlara yansıtın, biz de alkışlayayım. Eğer bunu yapmayacaksanız o zaman nasıl büyüdük, bunu açıklayın? Bunu yapmayacaksınız, bu paralar kimin cebine girdi?" ifadesini kullandı.
"Bu şarlatanın ABD'de yargılanması hepimiz için utançtır"
CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu, TİKA'nın, yurt dışındaki Türk soydaşlarına destek olmak amacıyla kurulmasına rağmen, yurt dışında TİKA değil FETÖ'nün büyüdüğünü öne sürdü.
Dudu, "Mavi Marmara anlaşması, Kudüs'te imzalanarak aslında AKP Kudüs'ü zımnen kabul etmiştir. Anlaşmaların üçte ikisi Kudüs'te imzalanmıştır. İsrail, önemli anlaşmaları Kudüs'te imzalatarak, Başkent olarak burayı meşrulaştırmak istemiştir, maalesef Türkiye de buna alet olmuştur." dedi.
ABD'deki dava hakkında konuşan Dudu, "Bu şarlatanın (Rıza Sarraf) ABD'de yargılanıyor olması hepimiz için utançtır ama asıl utanç duyması gerekenler, dört bakanı burada yargılamayanlardır. Ama eninde sonunda Sarraf ve suç ortakları Türkiye'de yargı önünde hesap vereceklerdir." diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de Mavi Marmara olayından sonra Türkiye'nin İsrail ile imzaladığı anlaşmalarda Tel Aviv yerine Kudüs yazılmaya başlandığını iddia etti.
Işık, eleştirilere yanıt verdi
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, muhalefetin, "Türkiye'nin İsrail ile imzaladığı anlaşmalarda Kudüs yazıldığı için İsrail'in tanındığına" ilişkin eleştirilerine yanıt verdi.
Işık, bu konu sosyal medyada da çok speküle edilince konuyu araştırdıklarını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
"Genel uygulama şu: Bir ülkenin dışişleri bakanlığı neredeyse, anlaşmalar eğer iki taraflı imzalanıyorsa orada imzalanıyor. Sadece 1985'te Sayın Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı olduğu dönem değil, mesela merhum Erdal İnönü'nün Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde de Kudüs'le yapılan anlaşma şu anda arşivlerde var. Bu, bir ülkenin başkentini tanımak anlamına gelmiyor. Sadece o ülkenin dışişleri bakanlığı ile bizim Dışişleri Bakanlığımız anlaşma teati ettiyse, onların dışişleri bakanlığı Kudüs'te olduğu için Kudüs yazılıyor ama bu kesinlikle tanıma anlamına gelmez."
Başbakan Yardımcısı Işık, tanıma anlamına kesinlikle gelmeyen bir uygulamayı, bundan sonra tanıma anlamına gelecek şekilde yorumlanmanın bir anlamı olmadığını düşündüğünü söyledi.
Türkiye ile İsrail arasında imzalanan bir anlaşmayı gösteren Işık, "Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Başbakan Süleyman Demirel, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin. Bu anlaşma Kudüs'te 1 Haziran 1992 tarihinde İngilizce, Türkçe ve İbranice olarak iki asil nüsha halinde düzenlenmiş." dedi.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Türkiye'nin bir an önce hür düşünce ve tartışma ortamına kavuşturulması gerektiğini ve bunun yolunun da özgür basından geçtiğini belirtti.
Cezaevlerinde 150 gazeteci olduğunu iddia eden Çakırözer, "Bir gazeteci için müebbet hapis istendi. Eğer idam cezası olsaydı demek ki idam istenecekti. Bir çok gazeteci uzun süredir cezaevlerinde. Uzun tutukluluk süresi de cezalandırmadır. Bir olayın suç olması için cebir ve şiddet şartını getirmiştik ama buna uymuyoruz. Bir insan aylarca yakınlarından mahrum bırakılabilir mi? Bırakılıyor." diye konuştu.
CHP'li Özcan'ın sözleri gerginliğe neden oldu
CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan'ın konuşması, TBMM Genel Kurul salonunda gerginliğe neden oldu.
Atatürk'ün fotoğrafını gösteren Özcan, "Bakın, yakasında Meclis tarafından verilen İstiklal Madalyası var." dedi.
Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafını gösteren Tanju Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Madalya almış bir Cumhurbaşkanı daha var. Kimden almış bu madalyayı? Musevi cemaatinden Yahudi üstün cesaret madalyası almış. Bu madalyayı şu ana kadar 11 kişiye vermişler ama Cumhurbaşkanı madalyayı alan ilk Müslüman. Bu madalya hala Cumhurbaşkanında duruyor. Durum böyle iken sen meydan meydan gezip, 'Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir' diyeceksin. Neden iade etmiyorsun? İsrail ile ilişkileri kesecektik, Kudüs'ü başkent ilan etti, kes artık, neden kesmiyorsun?"
CHP'li Özcan'ın bu sözlerine tepki gösteren TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Mecliste Kudüs'le ilgili metin hazırlandığını ve bunun okunduğunu anımsattı.
İslam ülkelerinin İstanbul'da toplanarak Doğu Kudüs'ü Filistin'in başkenti olarak ilan ettiğine dikkati çeken Bahçekapılı, "Biz de bu metinle, Meclis olarak bu karara katıldık. Bütün duygular ortak iken, burada kalkıp, 'yok anlaşma Tel Aviv'de imzalanmamış, Kudüs'te imzalanmış', 'yok Cumhurbaşkanı'na madalya verildi' diye söylenmesini anlamak mümkün değil." değerlendirmesini yaptı.
Özel ve Bahçekapılı arasında tartışma
CHP Grup Başkanvekili Özel'in de Başkanvekili Bahçekapılı'ya tepki göstermesi üzerine, Özel ve Bahçekapılı arasında tartışma yaşandı. Bu sırada fenalaşan CHP'li Özcan, salondan kulise çıkarıldı.
Özgür Özel, Bahçekapılı'nın, ilkokul öğretmeni gibi milletvekillerine yönelik konuşamayacağını söyledi. Bunun üzerine Bahçekapılı, öğretmenlik mesleğinin kutsal olduğunu ancak öyle konuşmadığını ifade etti.
CHP sıralarının önüne gelen CHP Grup Başkanvekili Özel, Ayşe Nur Bahçekapılı'ya tepki gösterdi. Bu sırada Özel ile Bahçekapılı arasındaki tartışmanın boyutu arttı.
Özel'in, Bahçekapılı'ya yönelik "haddini aşma" sözlerini kullanması üzerine, AK Parti Çorum Milletvekili Ahmet Sami Ceylan, Özel'in üzerine yürüdü. Ceylan'ı araya giren milletvekilleri durdurdu.
TBMM Başkanvekili Bahçekapılı, bunun üzerine birleşime ara verdi.
AK Parti ve CHP milletvekilleri arasındaki gerginlik, arada bir süre daha devam ettikten sonra, milletvekilleri kendi bölümlerine geçti.