Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 72. Genel Kurulu için bulunduğu ABD’nin New York kentinde, basın mensuplarına temaslarına ilişkin açıklamalarda bulundu ve sorularını cevapladı.
TRUMP YPG’Yİ SAVUNAMADI
* ABD’nin Barzani konusunda birlikte hareket etmesi ancak PKK/PYD konusunda farklı hareket etmesiyle ilgili Trump’ın size bir izahı oldu mu?
Bu konuyla ilgili bizim söylediklerimize karşı herhangi olumsuz bir yaklaşım sergilemedi. TIR’ların gönderilmesiyle ilgili bir şey söyleyemiyor. Seri numaraları falan bu konulara da girdiğimizde oraları da savunamıyor. Onun dışında mesela Trump bana S-400 konusunu açma gereği hissetmedi. Bu bizim kararlı duruşumuzun önemini gösteriyor. Tabii bir de şu var. ABD’liler benzer bir şeyi bize sunabilme noktasında değillerse bize bir şey diyemezler. Mesela Zigzaver’i verme hususunda kongreden onay çıkmamışsa bizim elbette bekleyecek halimiz yok. Biz o işi kendi yerli silahlarımızla da görürüz. Atmaca ile Sarsılmaz ile işimizi görürüz. Öbürü marka, bizimki henüz marka değil. Ama bizimki de kullanmaya başladıktan sonra marka olur.
* Başka hangi konuları görüştünüz?
Ağırlıklı olarak Irak ve Suriye’yi konuştuk. Onun dışında Rıza Zarrab, İzmir’de tutuklu olan papaz gibi konular da görüşüldü. Ayrıca 16 Mayıs’ta geldiğimizde korumalarla ilgili konu vardı. Bunları tekrar gündeme getirdik. Adalet Bakanlığımız tüm bu konuların takibini yapacak.
S-400’LERDE BİR SIKINTI YOK
* S-400 konusunu Trump gündeme getirmediğine göre konuyu kabullenmiş görünüyorlar. Putin’le bir araya geldiğinizde bu anlaşma kesinliğe bağlanacak mı?
Şu anda anlaşmamız tamam. O noktada bir sıkıntı yok. Bizzat Putin ile biz aramızda konuştuk.
* Balistik füze olayı vardı bir de?
Balistik olayı S-400’lerden çok önce konuşulan bir konuydu. Balistik konusunda da biz yine ABD’ye güvendik. Ama onlar o konuda da yine maalesef aynı tavır gelince biz bunu uykuya aldık. Balistik olayı, Başbakanlık dönemimdeki bir hadiseydi.
BUNLAR KADİR KIYMET BİLMİYOR
* Türkiye’nin Barzani ile ilişkileri iyiydi, nasıl oldu da neredeyse kopma noktasına geldi?
Kopma noktasına geldi diyorsanız, bunu Barzani bu hale getirdi. Memurlarına maaş ödeyemez hale geldiklerinde biz yardımcı olduk. Başbakanlığım dönemiydi, 2 milyar dolar kredi verdik ki maaş ödesinler. Fakat bunlar kadir kıymet bilmiyorlar. Yoksa bizim onlarla alıp veremediğimiz bir şey yok. Ne ABD ne Rusya bizim gibi yardım etmedi.
* Başta bölge ülkeleri olmak üzere, referandumun yapılmaması konusunda bu kadar uyarı gelmesine rağmen, Barzani neye güvenerek böyle hareket edebiliyor? Türkiye bu konuda ne yapacak? Sınırlarımızı kapatabilir miyiz?
Atılacak adımlar, yapacağımız değerlendirme neticesinde belirlenecek. Kararlarımızı açıkladıktan sonra ne olacağını görmüş oluruz. Ama o topraklar sadece Kürtlere ait değil. Orada Türkmeni var, Arabı var. Dolayısıyla birilerinin orada sadece kendileri varmış gibi hareket etmeleri son derece yanlış. İşin tarihi boyutuna girersek işler değişir. Orada Türkmenlerin parti merkezini ateşe tuttular. Birilerinin giderek istikametlerini iyice kaybettiklerini görüyoruz.
* Referanduma en güçlü destek İsrail’den...
İsrail’in bu tavrını doğru bulmuyoruz. Bunu New York’ta görüştüğüm Yahudi kuruluşlarının temsilcilerine de anlattım. İsrail’in ilişkileri menfi yönde etkileyecek tavırlardan uzak durması lazım.
* FETÖ’nün ele başını bize iade etmemek için hangi bahaneyi kullanıyorlar?
FETÖ’nün ele başıyla ilgili olarak biz, talebimizi bir kez daha tekrarladık. 400 dönümlük arazide beyler gibi yaşıyor. Kendilerine belgeleri bilgileri de gönderdik. Bahane üretilmeksizin, bize iade edilmesi lazım.
* Gülen’in görüşlerinin dinle de bağdaşmadığını söyleyenler var...
Mensupları ne diyorlar? ‘O bize şahdamarımızdan daha yakın’ diyorlar. Ayet-i kerime çok açık ve net oysa. Sadece Rabbimizdir bize şahdamarımızdan daha yakın olan. Sorduğunuz konuyla alakalı Diyanet’in bir çalışması var. O çalışma, bu adamı İslam’ın içerisinde tutan hiç birşey kalmadığını açıkça gösteriyor.
Eğitimde ciddi dönüşüm şart
* Kapsamlı bir eğitim reformunu ne zaman tartışabiliriz?
Şu anda tartışmıyoruz, yaşıyoruz. Mesela TEOG, ben o açıklamayı yapmamış olsam hala ülkenin gündeminde kalacaktı. Baktım ki bu işe yeterince kulak asılmıyor. En iyisi açıklama yaparak gündeme taşıyayım istedim bunu. Çünkü ailelerin hali ortada. Çocuklar bindirilmiş kıta. TEOG ne kazandırıyor bize? Sadece, stres stres stres... Masraf masraf masraf.. O sistem, paraların genelde o namussuzlara (FETÖ’ye) akmasını sağlıyordu. Bu nedenle dershaneleri kapattık; biz devlet olarak hafta sonlarına takviye kursları koyduk. Çocuklarına kurs isteyen göndersin kurslara. İnat etmenin anlamı yok. Sen devlet olarak çocuklarını yetiştiremiyorsan bir yerde suç bizimdir. Bunu aşmamız lazım. Ortayı düz ortaokulda okudun, buradan fen lisesine gidecek. Kendisine en yakın yere gidecek. Fazla müracaat varsa lise kendi imtihanını yapar.
* TEOG ile birlikte LYS’nin de kaldırılması gündemde mi?
Bizim eğitim öğretimde çok ciddi bir dönüşüme girmemiz lazım. Bunların hiç biri bizim geçmişimizde olan sistemler değil. Sonradan siyasi yaklaşımlarla eğitim öğretimin içerisine girmiş sistemler. Ben YÖK ile de bu konuyu görüştüm. Milli Eğitim ile de. Başbakanla da bu konuda mutabık kaldık. En kısa zamanda gereken adımlar atılacak.
* Etüt merkezleri kalkacak mı?
Etüt merkezlerini kalktı diye biliyorum. Milli Eğitime talimatı verilmişti bunun. Takviye kursları var onların yerine.