Bartın'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye olduğu iddiasıyla yargılanan 4 sanığa, 6 yıl 10 ay ile 8 yıl 9 ay arasında değişen hapis cezaları verildi.
Bartın Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya, Hayrullah Yılmaz, Adnan Deniz ve Ahmet Güner tutuklu bulundukları cezaevinden, Ses Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı, görevinden uzaklaştırılan tutuksuz sanık Ulus İlçe Müftüsü Turgay Papurcu da salonda hazır bulundu.
Sanık avukatları ve yakınlarının da katıldığı duruşmada sanıklar, bir önceki duruşmada cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunmalarını yaptı.
Sanık Papurcu, mütalaada yer alan 15 Temmuz öncesi yaptığı sohbetlerde FETÖ için "Şu anda terör örgütü diyemeyiz." şeklindeki ifadelerine ilişkin, bunu 27 Mayıs 2016’daki MGK toplantısında yapının, terör örgütü olarak tanınmasına yönelik tavsiye kararı alınmasından önce söylediğini savundu.
"16 yıl devlet memurluğu yaptım"
Papurcu, "Bununla ilgili sorulan bir soruya, 'Henüz terör örgütü olarak ilan edilmedi.' dedim. 16 yıl devlet memurluğu yaptım, hiçbir örgütün güdümünde hareket etmedim, hiçbir yapılanmaya üye olmadım. Evimden çıkan kitaplar, bir din adamı olarak tüm yapı ve cemaatlerle ilgili bilgi edinme amacı içindir." ifadesini kullandı.
Açığa alınan imam Ahmet Güner de "örgüte kurban bağışı adı altında himmet verdiği, Fetullah Gülen propagandası yaptığı, sohbet toplantıları düzenlediği, himmet topladığı, örgütle bağlantılı derneklerde yöneticilik ve üyelik yaptığı" iddialarını kabul etmeyerek, kumpasa maruz kaldığını iddia etti.
Sanık Güner, örgütün toplantılarında 2009-2012 yılları arasında dini duygularla bulunduğunu ancak bu tarihten sonra hiçbir toplantıya katılmadığını ileri sürdü.
Turgay Papurcu'nun şoförü tutuklu Hayrullah Yılmaz ise talimatla Bank Asya'ya para yatırdığı, terör örgütünü destekleyici söylemlerde bulunduğu iddialarını kabul etmeyerek, hiçbir terör örgütüyle ilgisinin bulunmadığını öne sürdü.
Yılmaz ayrıca, sosyal paylaşım sitesi üzerinden terör örgütünü övücü ve destekleyici değil, ifade özgürlüğü kapsamında gazete haberlerini paylaştığını savundu.
Tutuklu sanık Adnan Deniz, 17-25 Aralık'tan sonra örgütün gerçek yüzünü görmesiyle toplantılara katılmadığını ifade etti.
Tanıkların hakkındaki beyanlarının birbiriyle çeliştiğini öne süren Deniz, "Sohbet toplantıları düzenlediğimi, himmet topladığımı söyleyenler, 'duyduk' demektedirler." ifadesini kullandı.
Evinden 1 dolar çıktığı iddiasına yönelik ise söz konusu paranın çocuklarına düğünlerde verilen harçlıklardan kaldığını ve cebinden çıkan, örgüt ele başı Fetullah Gülen fotoğrafının da çok önceden kalan bir resim olduğunu ileri süren Deniz, yine Gülen ilgili CD’ler için de "İçeriğinin ne olduğunu bilmiyorum." dedi.
Mahkeme başkanının, son sözlerini sorduğu sanıklar, beraatlerini veya adli kontrol şartıyla tahliyelerini talep etti.
Mahkeme heyeti, Güner ile Papurcu'nun adli kontrol ve yurt dışı yasağı şartıyla tahliyesine, Deniz ile Yılmaz'ın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.