Barışı terörle kutsadılar

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Cumhuriyet Gazetesi davasıyla ilgili tamamladığı 274 sayfalık gerekçeli kararda Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ ve HDP’den milletvekili adayı olan Ahmet Şık aralarında geçen diyaloglar damga vurdu.

Yeni Şafak Mustafa Sait Özkan
Foto: Arşiv

Cumhuriyet Gazetesi’nin terör örgütlerinin etkisi altına girdiği 2013-2014’ten sonra gazetede çalışmaya başlayan Şık’a ilk olarak PKK’lı terörist başı Cemil Bayık’la yaptığı ‘Ya Apo Kandil’e ya biz İmralı’ya’ başlıklı röportajın barışı ve yaşamı kutsamayla ilgisi olup olmadığını sordu. Dava sonucunda 7 yıl 6 ay ceza alan Şık ise, haberde Bayık’ın söylediklerini aynen aktardığını ekleme çıkarma yapmadığını barışı ve yaşamı kutsayan bir haber olduğu cevabını verdi.

FETÖ’CÜ SAVCI’NIN MİKROFONU OLDU

Mahkeme başkanı bunun üzerine ‘Şiddet örgütü olarak tanımladığın nedir’ şeklinde bir soru yöneltip, Şık’ın FETÖ’cü savcı Özcan Şişman’la yaptığı ‘Bizimki gazetecilik sizinki ihanet’ başlıklı röportajdan bahsetti. MİT’in Reyhanlı’daki katliamı bildiğini ancak paylaşmadığı iddiasının yer aldığı haberi teyit edip etmediği soruldu. Şık, bu soruyu MİT’in teyit etmeyeceğini, iddianın sahibi yani Özcan Şişman’dan aktardığını söyledi. Gerekçeli kararda sanık ve avukatlarının kendi adlarının FETÖ ile yan yana getirilmesini istemediklerini ancak ihraç edilen FETÖ’cü savcı Özcan Şişman’la röportaj yapmanın tutarsız olduğu dile getirildi. Kararda PKK elebaşlarından Cemil Bayık’la yapılan röportajla terör örgütünün aslında barış isteyen tamamen zorunluluk sonucu eylemler gerçekleştiren devleti dize getirme potansiyeline sahip olan ama bunu yapmayan lütufkar bir şirket gibi tanıtıldığı ifade edildi.