Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Memur-Sen Genel Merkezi'nde, Eğitim Bir-Sen'in düzenlediği 'Eğitim Temalı Uluslararası Kısa Film Yarışması ve Eğitimden Bir Kare Fotoğraf Yarışması Ödül Töreni'ne katıldı. Programda konuşan Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın, 7 Ekim'den bu yana Gazze'de yüzyılın yıkım, kıyım ve soykırımı yaşandığını belirterek, "İsrail, tarihte eşi görülmedik bir barbarlıkla, aç, susuz, ilaçsız bıraktığı insanları katlediyor; evleri, hastaneleri, okulları, camileri, kiliseleri, mülteci kamplarını, ambulansları, Birleşmiş Milletler kontrolündeki binaları bombalıyor. Bebekleri, çocukları, kadınları katlediyor. Bu korkunç vahşet karşısında sözün tükendiği noktadayız. Sanata ve sanatçıya düşen görev tam da bu. Dilin dönemediği, sesin duyulamadığı, feryadın işitilemediği zeminlerde görev sanata ve sanatçıya, sanatın evrensel diline düşüyor" dedi.
Uluslararası metinler
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ise konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'Dünya 5'ten büyüktür' sözünü hatırlatarak, "Bunun önce ne anlama geldiğini görmek lazım. Cumhurbaşkanımız şunu söylüyor; dünyayı yöneten uluslararası teşkilatlar ve bunları yöneten 5 tane devlet var. Halbuki dünyadaki bu 5 devlet dışında çok fazla devlet var. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımız, dünya siyasal hegemonik düzenine karşı çıkıyor. Ben bunu biraz daha ileriye taşımak istiyorum. Ve ben başka bir şeye karşı çıkıyorum. O da, salt siyasal hegemonyaya karşı çıkmak yetmiyor, aynı zamanda dünyanın uluslararası örgütlerinin 'evrensel' diye bize pazarladığı uluslararası metinlere de karşı çıkmamız lazım. Bunları yeniden gözden geçirmemiz lazım. Bizim gibi toplumların hassasiyetinin yansıtıldığı metinler kaleme alınabilirse, onlara evrensel insan hakları ya da hak, hukuk metinleri diyebiliriz diye düşünüyoruz. Neden bizim gibi toplumların aileye verdiği değer Evrensel İnsan Hakları metinlerinde yok? Neden aileyi ortadan kaldırabilecek sapkın gelişmeler, bu insan haklarının bildirgelerinden referansla meşrulaştırılıyor? Bir sürü uluslararası metin var elimizde. Hepsi zulüm gören insanların temel hak ve hürriyetlerini güvence altına almak iddiasıyla var. Ama bu uluslararası metinler, Müslüman toplumların haklarını ve hukukunu savunmak için devreye girmedi" diye konuştu.
'İyi bir düzenleme ama eksik'
Bakan Tekin, 'Öğretmenlik Meslek Kanunu'na ilişkin de açıklama yaparak, "Ben Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun, öğretmen arkadaşlarımızın itibarı, çalışma koşulları açısından yeterli olduğuna inanmıyorum. İyi bir düzenleme; ama eksik. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararını da göz önünde bulundurarak daha kapsayıcı ve sorunları çözücü bir metnin hazırlanacağını da ümit ediyorum. Biz kendi adımıza böyle bir hazırlığın içindeyiz. Bu konuda hazırlığı olan sendika, sivil toplum kuruluşları, her ne varsa bizimle paylaşırsa biz de hazırlıklarımızda oradan yararlanmış oluruz. Biz kendi adımıza hazırlıklara başladık. Yakın bir zamanda kamuoyu ile paylaşacağız diye tahmin ediyorum" ifadelerini kullandı.