Bakan Soylu ile Moğolistan Savunma Bakanı Saıkhanbayar Gursed başkanlığında bakanlıkta 'Türk-Moğol Karma Ekonomik ve Ticaret Komitesi (KEK) 9'uncu Dönem Toplantısı' yapıldı. Toplantıda, Türkiye Cumhuriyeti Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ile Moğolistan Ulusal Acil Durum Yönetimi Kurumu arasında, 'Acil Durum Yönetimi Alanında İş birliği Mümkün Mutabakat Zaptı Uygulama Planı' imzalandı.
'İKİ ÜLKE İÇİN KAPSAMLI BİR YOL HARİTASI ÇİZİYORUZ'
İmza töreninin ardından konuşan Soylu, "Çok güçlü sınamalarla sınandığımız bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemde hem siyasi ve kültürel bağlamda hem ekonomik anlayışla hem de turizm ve diğer tüm ticari anlayışlarla birbirimizle çok üst düzey ilişki kurma mecburiyeti vardır. Bu nedenle icra ettiğimiz bu KEK toplantısı vesilesiyle ikili ticaret, enerji, sağlık, eğitim, kurumsal kapasite gelişimi, KOBİ'lerin kapasite artırımı, alt yapı ve kültür gibi birçok alanda Türkiye ve Moğolistan için kapsamlı bir yol haritası çiziyoruz" dedi.
'98 MAĞARA, SIĞINAK VE DEPO İMHA EDİLDİ'
Basın mensuplarının da sorularını cevaplayan Soylu, Eren Operasyonları ile ilgili şunları söyledi:
"Türkiye'de terörist sayısı artık çok az seviyelere düşmüştür. Eren Operasyonları, şu anda toplam 5 bin 611 kahramanımız tarafından yürütülüyor. Hava şartlarına hiç bakmadan tüm kış boyunca sürdürülecektir. Terör örgütünü kıskıvrak yakaladık ve bir daha nefes alamayacak duruma getirmek istiyoruz. Tüm arkadaşlarımızın inancı, kış bittiği andan itibaren terör örgütünün hareket edemez kabiliyetini bir şekilde perçinlemektir. Şu ana kadar hem etkisiz hale getirilen teröristler var aynı zamanda da 98 mağara, sığınak ve depo imha edildi" diye konuştu.
'SİYASAL VE ASKERİ CASUSLUK DEĞERLENDİRMESİ VAR'
Soylu, İstanbul'da Çamlıca Kulesi'nden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Üsküdar'daki konutunu görüntüleyen İsrailli Mody ve Natali O. çifti ile yanlarındaki İhsan A.'nın tutuklanması ile ilgili de, "Birtakım çekimler yaparken Sayın Cumhurbaşkanı'mızın konutunu, ikametini de çekmişler. Sadece bununla da yetinmemişler aynı zamanda buraya yoğunlaşmışlar, bununla da yetinmemişler aynı zamanda işaretlemişler. Bunu orada gören güvenlik unsurları, meseleye müdahale etti. İş, eldeki bilgilerle savcılıklara intikal etti. Burada da savcılıklar kanun, hukuk çerçevesinde bir değerlendirme ortaya koydular, tutuklama gerçekleşti. Bundan sonrası süreç, mahkeme sürecidir. 'Siyasal ve askeri casusluk' suçu diyebileceğimiz bir değerlendirme var. Mahkemeler ilerleyen süreçte, kendi kararlarını vereceklerdir" dedi.