İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 14 Mayıs seçimlerinde bu milletin hep beraber bir karar vereceğini belirterek, dedi.
AK Parti Sarıyer İlçe Başkanlığında parti mensuplarıyla bir araya gelen Soylu, burada yaptığı konuşmada, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen bölgede, 20 bin geçici tuvalet kurduklarını, her sabah, öğlen ve akşam her birinin temizliğini yaptıklarını, bölgede 10 binin üzerinde de banyo kurduklarını söyledi.
Türkiye'nin vakit kaybetmeye tahammülü olmadığını dile getiren Soylu, "Onun için Sayın Cumhurbaşkanımız deprem konutlarının bir yılda oradaki depremzede hemşehrilerimize verileceğini taahhüt etti. Dünyada bunu yapabilecek başka bir ülke söz konusu değildir." diye konuştu.
Bakan Soylu, şu anda AK Parti teşkilatının 2002 yılından itibaren yürüttüğü hükümetler ile devletin kapasitesi bu kadar güçlü olmasa bugün dünyanın en büyük depreminde ne yapacağını şaşırmış, bu işin içinden nasıl çıkılacak düşüncesinin hakim olduğu bir tabloyla karşı karşıya kalınacağını dile getirdi.
Yaşanan acının derin olduğunu vurgulayan Soylu, ifadelerini kullandı.
Son yıllarda Türkiye'nin birçok sınamadan geçtiğine dikkati çeken Soylu, büyük afetin öncesinde de yangınlar, depremler, sel felaketleri yaşandığını, ülkenin ayrıca koronavirüs salgını, 15 Temmuz hain darbe girişimi, ekonomik saldırılar, 17/25 Aralık darbesi, 6-8 Ekim ile Gezi olayları gibi birçok sınamadan da geçtiğini vurguladı.
"14 Mayıs'ta hep beraber bu millet bir karar verecek"
Soylu, AK Parti hükümetinin iktidara geldiğinden itibaren ülkenin istikrarına önem verdiğini, altyapısını güçlendirdiğini, enerjide, barajlarda, şehir hastanelerinde, sağlıkta, savunma sanayisinde yerlilik ve millilik açısından bütün dünyanın hayranlıkla izlediği mücadeleler verdiğini anlattı.
İstanbul Havalimanı, Marmaray, Osmangazi Köprüsü, Çanakkale Köprüsü, metrolar, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, Taksim Camisi, yerli otomobil Togg gibi eserlerle Türkiye'nin altyapısını güçlendirilmemiş olsaydı bugün ülkenin her türlü ekonomik ve terör saldırısına teslim olacağının altını çizen Soylu, bunun her birinin maliyetinin çok büyük ağır bedellerle bugüne kadar ödeneceğini dile getirdi.
Bakan Soylu, şimdi önlerinde 14 Mayıs olduğunu belirterek, diye konuştu.
"Türkiye davasının mensuplarıyız"
Türkiye'nin zihni altyapısının değiştiğini, 28 Şubat'ından 12 Eylül'üne kadar darbelerle insanların ürkütüldüğü bir tabloyu değiştirmenin kolay iş olmadığını kaydeden Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde herkesin kendisini ifade edebildiği bir Türkiye tablosu oluşturulduğunu söyledi.
Sadece bir siyaset yürütmediklerini dile getiren Soylu, ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu, kendilerini istemeyenlerin, "Bunlar gitsin, 20 yıl çok oldu. Artık yeni bir değişim istiyoruz." diyenlerin bir şey ortaya koyduklarını aktararak, şöyle devam etti:
"Çok net. Artık eskisi gibi kapalı kapılar ardında konuşmuyorlar. Pazarlıklarını masanın altında yapmıyorlar. Diyorlar ki 'Biz, Suriye'de yapılan, Kuzey Suriye'de, Kuzey Irak'ta yapılan ve Türkiye'nin terör devletini engellemek, göç dalgasını durdurabilmek için gerçekleştirdiği sınır dışı operasyonların tamamını durduracağız. Biz, daha dün hapishanelere kadar bu ülkenin devletine, milletine, birliğine, beraberliğine, değerlerine saldıran terörist varsa hepsini dışarı çıkaracağız.' Bunları açık açık söylüyorlar. 'Bunlar gitsin' diyenler, 15 Temmuz'da darbede uçaklarla, helikopterlerle ağır makineli tüfeklerle bu ülkeyi işgal etmek, teslim almak isteyenlerin artık hapishanelerde kalmamasını, yeniden devletin başına gelmesini, kamu görevlileri olmasını hem de hiçbir şarta bağlı olmadan yeniden devletin içine gelmesini talep ediyorlar. Bunlar çok açık."
"Biz bu seçimi Allah'ın izniyle kazanacağız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sabır, tecrübe ve bilgiyle ülkesine, milletine, kadrolarına inanmışlıkla gemisini rotasında ilerlettiğini vurgulayan Soylu, değerlendirmesini yaptı.
Seçimlere az bir zaman kaldığını, çok çalışmaları, Türkiye'yi bir maceraya ve başkalarının tekeline sokmak isteyenlere fırsat vermemeleri gerektiğini belirten Soylu, değerlendirmesinde bulundu.