Bakan Çelik: ABD, PYD'ye konuşsun

TSK'nın PYD'ye yönelik hava harekatından ABD'nin rahatsız olmasına tepki gösteren AB Bakanı Ömer Çelik, Türkiye'nin güvenliğini korumak istediğini belirtti. ABD'nin söz konusu terör örgütlerini bertaraf etmesi gerektiğini Çelik, "Burada Türkiye'ye değil, öbür tarafa bir şey söyleyeceksiniz" dedi.

Yeni Şafak

AB Bakanı Ömer Çelik ile Hollanda Dışişleri Bakanı Bert Koenders açıklama yaptı.

Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

FETÖ darbe girişimi

Keşke 15 Temmuz'da dayanışma içinde olsaydık ve dünyaya öyle mesajlar verseydik ama maalesef olmadı. Türkiye'de dayanışma içinde olmak yerine, 24 saat sonra Türkiye'ye eleştiren bazı Avrupa ülkeleri oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'diktatör' iftirası

Diktatörler, halkların karşısına tankların arkasında saklanırlar. Türkiye Cumhurbaşkanı, sadece Allah'tan ve halkından güç alarak bu zalimlerin karşısına çıkmıştır. Bu, bütün dünyaya demokrasi dersi verilmesi açısından önemlidir.

Terörle mücadele

Bizim FETÖ, PKK-PYD ve DAEŞ ile mücadelemiz, egemen bir ülke olarak kendi güvenliğimiz içindir.

Fırat Kalkanı operasyonu

Burada yürütülen mücadele hem Türkiye'nin güvenliği hem müttefiklerimizin güvenliği için yürütülmektedir. DAEŞ'in dışındaki terör örgütleriyle çatışma olmasını istemeyenler varsa, onların yapması gereken o terör örgütlerini bertaraf etmektir. Burada Türkiye'ye değil, öbür tarafa bir şey söyleyeceksiniz.

DAEŞ'e karşı mücadelemize PYD direniyorsa, o tablo açıktır. PYD'nin DAEŞ'le mücadele ettiği yalanı çökmüştür. Bir terör örgütü, diğeriyle mücadele ederek orada toprak oluşturmaya çalışıyor. Diyorlar ki, siz Kürt bölgelere müdahale ediyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti, Suriye'deki Kürtlerin, Arapların hiçbirinin kazanımına karşı değildir. Bizim hiçbir şekilde Kürtlerin geleneksel yerleşim yerlerine karşı bir şeyimiz yoktur. Mesele, PYD otoritesinin kurulmamasıdır. Türkiye'ye söylenecek hiçbir şey yoktur. Fırat'ın batısında PYD unsuru, PKK unsuru varsa buna mücadele edecektir. Bu bir ulusal güvenlik meselesidir. Avrupa Birliği yetkililerinden de olumlu açıklamalar gelmiştir.

DÜNYA
YPG'nin vurulması Washington'ı rahatsız etti

Merkel'den "darbe girişimi" açıklaması

Doğru olan da buydu. Geçenlerde Alman AB Bakanını misafir ettim. Darbe girişiminden bu yana yaptığı bütün açıklamaları üst üste koyun, 100 cümleden bir tanesi Türkiye ile dayanışma içindir, 99'u eleştirmek içindir. Bu doğru değildir. Diyoruz ki, oturalım karşılıklı olarak birbirimizle konuşalım. Birbirimiz hakkında basında konuşmayalım. Kimse kimseye parmak sallamasın. Siyasi açıdan da akıllıca bir tutum değildir.

DÜNYA
'Ordumuz meclisi bombalasa...'

"Bütün Avrupa Türkiye'yi alkışlıyor"

Koenders'in açıklamalarından ise bazıları şöyle:

Türkiye'de bulunmak benim için çok büyük bir zevk. İki ülke arasında 400 yıla dayanan çok yakın ilişkiler söz konusu. Bu iki ülke iletişimde aralarında her zaman doğruyu konuşan, açık diyaloğu ön plana çıkarmayı seven iki ülke. Bu süreçte açık diyaloğun çok önemli olduğuna inanıyoruz. Zaten bu yüzden 15 Temmuz'da yaşanan olaydan sonra sizlere ulaşarak desteğimizi belirtmek istedik.

Sadece Türkiye'ye yapılmış bir saldırı olarak görülmüyor. Bu aynı zamanda hukukun üstünlüğüne, anayasal düzene yapılmış bir saldırı olarak görüldüğü için, asla kabul edilmez bir saldırı olarak görüyoruz ve kınıyoruz.

Türkiye şu anda başka tehditlerle de mücadelesini devam ettiriyor.

Türkiye bulunduğu coğrafya itibariyle çok kompleks bir yerde konumlanmaktadır. Türkiye 3 milyona yakın mülteciye misafirperverlik gösteriyor. Bu, bütün Avrupa tarafından alkışlanıyor. Türkiye ile özellikle terörle mücadele alanında en güçlü işbirliği devam etmeli.

"Girişimi en güçlü ifadelerle kınıyoruz"

Avrupa Birliği'nden belli beyanlarda bulunuldu. Ama gerçekten Avrupa Birliği de kendine yapılan eleştirileri alabilmeli. İki yönlü anlamda da eleştiri alınabilir olmalı. Şunu da bir kez daha söylemek isterim: Tüm Avrupa adına biz en güçlü ifadelerle bu girişimi kınıyoruz. Sayın mevkidaşımın dediği gibi birbirimizin yüzüne bakarak konuşabilmek çok önemli. Birbirimizi önemsiyor ve seviyoruz ki, bu tür konularda anlaşamadığımız hususlar olabiliyor. Bu da sadece mülteci konusunda olmamalı. Pek çok alanda bu karşılıklı görüşmeleri devam ettirmeliyiz. Özellikle en zor zamanlarda. Ben bunu sadece diplomatik olarak hoş olsun diye söylemiyorum, realiteye bakıldığında çok kompleks bir yerde bulunan Türkiye için bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum.