Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, uluslararası sistemin Libya'da çatışmaların durdurulması için birlikte hareket etmediğini belirterek, bu konuda bir kararlılığın da bulunmadığı eleştirisini yaptı.
Bakan Çavuşoğlu, TRT Haber canlı yayınında dış politika gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in Moskova ve Berlin'de ateşkese yanaşmadığını hatırlatan Çavuşoğlu, "Bizim pozisyonumuz net. Özellikle tezkereyi meclise gönderirken de söylemiştik. Biz attığımız adımlarla burada dengeyi sağlayacağız. Bu dengeyle de Libya'da ateşkesi tesis edeceğiz" şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in attıkları adımlarla 8 Ocak'ta ateşkes çağrısı yapıldığını anımsattı.
Hafter'in ihlalleri
Bu çağrının ardından Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başbakanı Fayiz es-Serrac'ın bu çağrıyı desteklediğini ifade ettiğini aktaran Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
Çavuşoğlu, Berlin Konferansı neticesinde çıkan ortak deklarasyona da Hafter'in destek vermediğini anımsatarak, şunları kaydetti:
Çatışmalar olurken siyasi sürece geçilmesinin beklenemeyeceğini dile getiren Çavuşoğlu, "Dünya kınıyor ama Hafter'i durdurmak için ne yapılıyor. Şu anda maalesef uluslararası sistem Libya’da çatışmaların durdurulması için birlikte hareket edemiyor, bir kararlılık da yok. Önümüzdeki süreçte tam ve bağlayıcı olarak tesis edilmesi gerektiğini Berlin'de vurguladık." dedi.
Avrupa'da ırkçılık
Çavuşoğlu, son dönemde Almanya'da camilere yapılan bomba ihbarlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, Avrupa'da ırkçılığın çok tehlikeli boyuta ulaştığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
Bakan Çavuşoğlu, Almanya'nın Hanau kentinde iki iş yerine düzenlenen silahlı saldırıya ilişkin de resmi açıklamaları beklemek gerektiğine işaret ederek, "İlk gelen bilgilere göre, tam nihai bir şekilde kesin söylemek doğru değil ama ırkçı motifli bir saldırı olduğu söyleniyor. Nihai açıklamayı bekleyeceğiz." diye konuştu.
"Soçi ve Astana'nın ortadan kalktığını söyleyemeyiz ama yara aldığını söyleyebiliriz"
Esed rejiminin İdlib'e hunharca saldırdığını ve çok sayıda kişiyi yerlerinden ettiğini belirten Çavuşoğlu, rejimin saldırganlığını durdurması için adım attıklarının altını çizdi.
Çavuşoğlu, tüm Suriye'de ateşkesin tesis edilmesi amacıyla başlatılan Soçi ve Astana süreçlerinden daha önce olumlu adımlar elde ettiklerini anımsatarak sahada saldırganlık devam ederken bu sürecin işlemesinin zor olduğunu vurguladı.
"Soçi ve Astana'nın ortadan kalktığını söyleyemeyiz ama yara aldığını söyleyebiliriz." diyen Çavuşoğlu, gerek Cenevre'de gerek Soçi ve Astana formatında toplantıların yapılabilmesi için sahada sükunetin sağlanması gerektiğini kaydetti.
Bakan Çavuşoğlu, Rusya ile sahada sükunetin sağlanması ve rejimin saldırılarının durdurulması için çeşitli adımlar attıklarını belirterek "Henüz tam istediğimiz noktada değiliz. Tekrar görüşmeye devam edip, ihtiyaç olursa belki liderler düzeyinde de bir toplantı olur. Ama şu anda bu konuda kesin bir şey yok." diye konuştu.
Rejimin saldırganlığının durması için masada ve sahada ne gerekiyorsa yapacaklarını söyleyen Çavuşoğlu, Rusya ile yapılan görüşmelerde karşılıklı pozisyonların belirtildiği belgelerin verildiğini kaydetti.
" 'Bir gece ansızın gelebiliriz' ifadesi, Türkiye'nin kararlılığını gösteriyor"
Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İdlib'e yönelik muhtemel harekata ilişkin kullandığı "Bir gece ansızın gelebiliriz." ifadesinin Türkiye'nin kararlılığını gösterdiğine işaret etti.
Öte yandan, İdlib'de terör örgütü PKK mevcudiyetinin pek fazla olmadığını, buna karşılık burada bazı radikal grupların bulunduğunu söyleyen Çavuşoğlu, bu radikal grupların, rejim ve rejim destekçileri tarafından Suriye'nin farklı bölgelerinden İdlib'e getirildiğini belirtti.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin Suriye meselesine ilişkin yaklaşımında, ABD'nin tutumunun sorulması üzerine şunları kaydetti:
"İhtiyaç olduğunda ilave bir geminin gönderilmesinde hiçbir zaman tereddüt etmeyiz"
Çavuşoğlu, Türkiye'nin Fatih ve Yavuz'un ardından Doğu Akdeniz'e üçüncü sondaj gemisinin gönderilmesi çalışmalarına ilişkin, sismik araştırmaların ardından bu geminin nereye gönderileceğine Enerji Bakanlığının karar vereceğini söyledi.
Bakan Çavuşoğlu, "Üçüncü gemimiz geliyor. Doğu Akdeniz ve Kıbrıs için söylüyorum, ihtiyaç olduğu zaman ilave bir geminin gönderilmesi konusunda hiçbir zaman Türkiye olarak tereddüt etmeyiz." diye konuştu.