Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Haydar Aliyev Kültür Merkezi’nde 8 Kasım Zafer Günü kapsamında düzenlenen kutlama töreninde yaptığı konuşmada, ‘can gardaşları’ ile bir araya gelmekten duyduğu mutluluğunu ifade ederek sözlerine başladı. "Sen Azerbaycan Yüreğimde Ateş" şiirinden "Gitmesin Şuşa’ya, Azatlığa har-ı bülbül. Açmasın laleler topraktayken binlerce gül / İnmesin yükselen bayrak bitsin asırlık zul. Konmaz başka aşka Azerbaycansız bu gönül" dizelerini okuyan Bakan Akar, "Çok şükür, Karabağ bugün özgürdür. Şuşa, Fuzuli, Cebrayıl, Kubadlı, Zengilan, Ağdam, Kelbecer, Laçin bugün özgürdür ve anavatanla kucaklaşmıştır. İşte, Azerbaycan Türkü yaşadığı zorluklar karşısında yılmamış, 'artık yeter' diyerek vatanına, hakkına, hukukuna, öz topraklarına sahip çıkmıştır" diye konuştu.
"Yiğitlerimizin kahramanlıkları asla unutulmayacak"
Karabağ’ın özgürleştirilmesinde en büyük pay sahibi şehitlere rahmet, gazilere acil şifa dileklerini ileten Bakan Akar, "Şanlı tarihimizin en müstesna sayfalarına adlarını yazdıran bu yiğitlerimizin Cenap Prezident Aliyev’in liderliğinde yaptıkları fedakârlık ve kahramanlıkları asla unutulmayacak, daima minnet ve şükranla hatırlanacaktır" ifadelerini kullandı.
“Bu zafer en güzel cevap"
"Kahraman Azerbaycan ordusunun kazandığı bu zafer, sadece 44 günlük mücadele ile değil, 30 yıllık bir ısrarın, inancın ve azmin sonucunda elde edilmiştir" diyen Bakan Akar, şunları söyledi: "Bu, sadece Ermenistan’a karşı kazanılmış bir zafer de değildir. Bu zafer, aynı zamanda yıllarca haksızlığa, hukuksuzluğa göz yumanlara, sessiz kalanlara karşı da en güzel cevap olmuştur. Her zaman olduğu gibi sevincinizi sevincimiz, kederinizi kederimiz bildiğimiz siz can kardeşlerimizin, bu haklı mücadelesinde de yine sizlerle olduk. Milletçe, tüm imkânlarımızla siz can kardeşlerimize destek vermeye çalıştık. Çünkü biz aynı kökten ve aynı gövdeden beslenen ulu bir çınarın dalları gibiyiz, büyük bir milletin evlatlarıyız. Mete’nin, Attila’nın, Kül Tigin’in, Alpaslan’ın, Nizamı-i Gencevi’nin, Nesimi’nin, Fuzuli’nin, Dede Korkut’un torunlarıyız. Bilinmelidir ki tarihî süreçte yaşananlar, Azerbaycan ve Türkiye arasına engeller koysa da dini, dili, milliyeti bir olan, tarihi kardeşlik bağlarıyla birbirine bağlı olan iki ülke insanının kalplerine asla kilit vuramamıştır, vuramayacaktır."